Sosyal Medya

Makale

19 Mayıs Törenlerine Kurban Edilen Bir Nesil

Lise 1. sınıfa kadar eğitimimi memlekette (Viranşehir/Urfa) yaptım.

Lise 2'den itibaren okumak için ailemi bırakarak memleketten birkaç arkadaşla Ankara'ya göçtüm. Lise ve Üniversiteyi Ankara'da bitirmek nasip oldu.

Çocuk denecek yaşta evden kopup zor şartlarda eğitim için Ankara'ya kadar gitmek tercihimiz değildi elbet; şartlar bizi buna mecbur kıldı.

O zamanlar 45 bin nüfuslu ilçede sadece 1 lise vardı.

1 lise olmasına rağmen benim okuduğum dönemde hiçbir zaman öğretmen kadrosu tam olmadı.

Müzik öğretmeninin tarih dersine, beden eÄŸitimi öğretmeninin baÅŸka branÅŸ derslerine girmesi bizde sıradan bir durumdu. 

Buna rağmen birçok dersimiz öğretmen eksikliğinden dolayı boş geçerdi.

Hatta ortaokul 1. sınıfta bir ara Çarşamba ve Cuma günleri (dersler tamamen boş olduğu için) okula gitmezdik.

Eğitim yılını beraberce tamamladığımız öğretmen sayısı çok azdı.

İlçeye gelen öğretmen ilk torpili bulur bulmaz hemen tayini aldırırdı.

Birkaç idealist öğretmen ve bizim veya komÅŸu il/ilçeli olan birkaç öğretmenle 1 yıldan fazla eÄŸitim imkânı olurdu.

Bunlar eğitimimizin yine iyi yanlarıydı:

Daha beteri 19 Mayıs törenleri nedeniyle olanlardı.

İlçedeki tek lise olması münasebetiyle 19 Mayıs resmi törenlerini icra etmek bize icbar edilmişti.

Ortaokul 1. sınıf (bazen de 2. sınıflar) hariç tüm ortaokul ve liseliler 19 Mayıs törenleri için aylar öncesinden hazırlık yapmaya başlardık.

Tüm yaptığımız; 19 Mayıs günü tören alanında en fazla 10 dakikalık sportif gösteriydi.

Sportif gösteri dediğimiz şey; şort ve atletle ritmik olarak bir sağa bir sola dönüp el kaldırıp indirmek ve el çırpmaktı.

Bu 10 dakikalık gösteri için ilk dönem ara ara provalar yapar; ikinci dönem tüm dersler iptal olur öylece provalara devam ederdik.

Son bir iki yılda ailelerin baskısıyla yalvar yakar, üniversite sınavına girecek lise sonlar bu organizasyondan muaf tutuldular.

Anlayacağınız lise ve ortaokul eğitim hayatında Orta 1'ler ve Lise sonlar hariç hiçbirimiz ikinci dönem sağlıklı bir eğitim alamadık.

Onca öğrencinin eğitimi kimsenin umurunda değildi.

10 dakikalık bir gösteri için binlerce öğrencinin eğitimi/geleceği çalındı.

Ben ÅŸanslıydım yine; Ankara'ya gidip okuyacak imkâna sahiptim.

Ama aramızda nice dâhiler vardı ki o ÅŸartlarda yok olup gittiler:

Okulda matematik hocamızla tartışıp birçok yanlışını ortaya koyacak kadar matematik dehası bir arkadaşımı, yıllar sonra ilçe garajında bilet satarken gördüm.

O yıllarda (1981-82) daha FM radyo yokken, kıt imkânlarla FM yayın yapmayı baÅŸaran (Ortaokul 2. sınıftaydı) diÄŸer bir arkadaşımı Adana'da Çakmak caddesinde, kaldırım üstünde 2. el kitap satarken görmek içimi yaralamıştı.

Bu sadece benim ilçeme ait bir durum deÄŸil tüm doÄŸunun makûs talihiydi.

Biz doğuda yaşayanlar terörün nedenlerini çok iyi biliriz.

Bu şartlarda yetişenlerin isyan etmesine çok da şaşmamak lazım.

Nitekim benimle aynı sınıfta okuyan birkaç arkadaşımın sonradan PKK'ya katılmalarını duyunca çok üzüldüm ama şaşırmadım.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.