Makale
Koronavirüs salgınını farklı okumak
Zor günlerden geçtiÄŸimiz kesin… Zorunlu önlemlerle Koronavirüs’ten korunmaya çalışıyoruz… Uyarı üstüne uyarılar geliyor… Artık bu uyarılara o kadar aÅŸinayız ki yediden yetmiÅŸe herkes ezberledi diyebiliriz…
Nedir bu uyarılar?
Ellerin sık sık en az yirmi saniye sabunlu suyla yıkanması gerekiyor…
Dışarı çıktığında sosyal mesafeye riayet edilmesi lazım…
Maske kullanımına özellikle dikkat edilme mecburiyeti var…
Zorunlu haller dışında evde kalma uyarısı geliyor…
Virüse karşı bağışıklık sistemini güçlendirmemiz gerektiÄŸi hatırlatmaları yapılıyor…
Evet, uyarılar uzayıp gidiyor… KiÅŸisel hijyen, izolasyon, dezenfekte çabaları, bilinçli beslenme ve saire…
Tüm bunlar niçin? Hayata tutunabilmek ve hayatta kalabilmek için çırpınışlar… Elbette tedbirde ve tedavide kusur etmeyeceÄŸiz, korunma tedbirlerine harfiyen riayet edeceÄŸiz… Ancak sonuçta sınırlı yaşımın sonlu insanlarıyız, bizi bekleyen sonsuz yaÅŸamı unutmayacağız…
Bu baÄŸlamda Koronavirüs korunma tedbirleri üzerinden farklı bir okuma yapabiliriz…
Korona günlerimiz panik günlerimiz olmasın, farlı bir pencereden yeni perspektiflerin vesilesi olsun…
Evet, panik deÄŸil paylaşım günleri… PiÅŸmanlık günleri…
Ellerimizi yıkarken düşüneceÄŸiz… Aynı elleri günahlardan da yıkamamız gerekmiyor mu? Ellerimize bulaÅŸan haram virüsleri, zulüm kirlerini, kul haklarını nasıl temizleyeceÄŸiz? Ellerimizin acilen arınması, hayatımızın aklanması gerekiyor… Başımıza gelen her musibet kendi ellerimizle iÅŸlediÄŸimiz günahlardan dolayı deÄŸil mi? Kimi zaman abdest suyu ile kimi zaman gözyaÅŸlarımız ile bazen alın terimizle ama mutlaka günahlardan tevbeye, tezkiye ve terbiyeye ihtiyacımız var…
Sosyal mesafeye riayet ederken bir ÅŸeye daha dikkat kesileceÄŸiz… Tüm gayrımeÅŸruluklara mesafeli duracağız… Tüm yalanlara, batıllara, zulümlere, haramlara, isyanlara, ÅŸeytanlara, düşmanlara, kirlere, fitnelere, fesatlara, kötülüklere, kötülere, ahlaksızlara mesafe kayacağız… Uzak duracağız… Bunlara uzak duracağız ki, Allah’a dost olabilelim…
Maske kullanırken maneviyatımızı, ruhaniyetimizi mahveden mikropları da düşüneceÄŸiz… AÄŸzımızdan virüs bulaÅŸmasın duyarlılığı yerinde ve gereken bir önlemdir. Ancak boÄŸazımızdan bünyemize bulaÅŸan haram lokmanın verdiÄŸi hasarı nasıl görmemezlikten gelebilir, duyarsız kalabiliriz?
Dilimizin işlediği cürüm ve cinayetleri nasıl hafife alabiliriz?
Evet, aÄŸzımızı, dilimizi, yüzümüzü, hassaten gözümüzü korumamız gerekiyor… Tüm çirkinliklerden, kirliliklerden, yüz kızartıcı kötülüklerden… Nasıl mı? Hayâ damarı ile… Ä°ffet perdesi ile… Ahlak maskesi ile… Takva örtüsü ile..
Virüse karşı bağışıklık sistemimizi güçlendireceÄŸiz ancak ruhumuzu ihmal etmeden… Kalbimizi ıskalamadan bunu yapacağız…
Kalpsiz ve ruhsuz bir beden hiçbir sınavı veremez, hiçbir zorluÄŸa göğüs geremez… Kalbin bağışıklık sistemini zikir, haÅŸyet, huÅŸu, dua, ihlas, ittika ile güçlendireceÄŸiz… Ruh saÄŸlımızı takva azığı ile saÄŸlayacağız…
“Şüphesiz azığın en hayırlısı takvadır.” (Bakara, 197)
Korunma amaçlı evde kalacağız ancak ev günlerimiz kahır ve kriz günlerimiz olmasın… Kendimiz kalmak için, kendimiz olmak için, kendimize gelmek için evde kalacağız…
Ana rahminden sonra sanıyorum bizim için en güvenlikli korunak evlerimizdir…
Korona kıyametimiz olmasın, verilen nimetlerin kıymetini bilme, kullukta derinleÅŸme günlerimiz olsun…
Kim bilir belki de kurtuluÅŸumuz Korona günlerine yüklüdür…
Kaynak: Ramazan Kayan kiÅŸisel web sitesi
Henüz yorum yapılmamış.