Sosyal Medya

Makale

15 Temmuz Darbesi ve Darbe İçinde Darbe

15 Temmuz Darbesinin üzerinden 3 yıl 7 ay geçmesine rağmen halen yeni bir darbe olacağı konuşuluyor.

Bana sorarsanız FETÖ’nün 15 Temmuz gecesi darbesi 4-5 saat sonra akamete uğradı ve FETÖ bir daha belini doğrultamayacak şekilde kaybetti.

15 Temmuz gecesindeki FETÖ darbesinin akabinde “Ulusalcı Cenah” ikinci bir darbe yaptı ama çoğu kişi bunun farkında değil.

Sağ ve Sol Ulusalcıların bu ortak darbesi sıra dışıydı. Bildiğimiz darbelerden farklı olarak direkt silah/kaba kuvvet uygulamadan, darbe ile mücadele kılıfı altında aşamalı olarak bir yanda FETÖ’nün tasfiyesine destek olurken diğer yanda FETÖ’den boşalan yerleri işgal ediyorlar. 

Erdoğan ve Ak Partinin FETÖ korku/öfke psikolojisini iyi kullanan Ulusalcılar, kendilerine engel gördükleri birçok dindar kişiyi FETÖ soruşturmasına dâhil ettiler.

FETÖ masum değil elbet ama birçok masum kişi FETÖ’cü diye kovuşturma geçirdi.

Ak Partinin desteğiyle (en azından itiraz etmemesiyle) ulusalcı kadro güçlendi. Ak Parti Ulusalcıları, FETÖ ve NATO’ya karşı kendisi için bir güvence görüyor. Ama yarın ulusalcılar güçlendiğinde ilk önce kendisini tasfiye ederlerse Erdoğan şaşırmasın.

Ulusalcılar güçlendiğinden beri Erdoğan’ın etrafında İslami hassasiyeti olanların sayısı azalıyor.

Şuan yavaş yavaş 28 Şubat adımlarını yeniden izliyor gibiyim. 

Ama eskiye oranla kaba ve buyurgan değil; haddini bilen ve sessizce istediklerini yapan bir durum var. Ayrıca artık direkt dine/dindara saldırılmıyor; FETÖ olarak adlandırıp öyle yok edilmeye çalışılıyor.

Aslında darbeyi de FETÖ’yü de yanlış okuduk.

Okuma yanlış olunca hareket noktaları ve sonuçları da haliyle yanlış oluyor.

Birincisi; Fethullah Gülen Hareketi 15 Temmuza kadar tanıyanların %99’u dini/milli/manevi nesiller yetiştirmeyi hedefleyen silahsız bir hareket bildi. 

Gülen Hareketi eğitim, ticaret/iş dünyasını hedefe koyduğu için bu camialardaki insanlarla planlı ve sistematik bir diyalog çabası vardı. Tabiri caizse başarılı öğrencilere ve iş adamlarına kene gibi yapışıp mutlaka bir şeyler kopartma derdindeydiler.

Hal böyle olunca bu ülkede üniversite okuyan veya ticaret yapan en az her iki insandan birinin yolu bir şekilde bu camiayla kesişti.

Gülencileri hiç sevmediği halde okullarındaki eğitim kaliteli diye veya o okullarda dindar çocuklar okuyor diye ahlaki endişeyle çocuğunu onların okuluna veren çok insan biliyorum.

Aynı şekilde özellikle SGK ve Maliyedeki kadrolaşmasından korkan birçok esnafın bu camianın şerrinden emin olmak için kerhen gazetelerine abone olduğunu, burs verdiğini biliyorum.

Böylesi bir ortamda bu camiayla irtibatlı herkesi aynı kefeye koymak adil olmazdı ve Hükümetin/Devletin bu adaleti sağladığını iddia etmek güç olur.

Nitekim Ak Parti FETÖ ile mücadelesinde bu hususa dikkat etmediği için tabanından çoğu kişiyi küstürdü/incitti. Sonuç ortada.

FETÖ’yü 15 Temmuz hatta 17-24 Aralık süreci öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırmak lazım. FETÖ sinsi ve amacına ulaşmak için gerçek yüzünü gizleyen bir yapı olduğu için bu camiayla irtibatlı kişilerin niyet ve eylemlerinin mutlaka göz önünde alınması gerekir. 

Darbeye gelecek olursak:

Benim kanaatim, bu darbenin salt bir FETÖ darbesi değil; FETÖ’nün taşeron olduğu bir NATO darbesiydi. 

Bence NATO, Atlantik ittifakından Asya/Avrasya ittifakına kayan Türkiye’nin bu gidişini engellemek için bu darbeyi organize etti. Kaybettiklerini geri kazanmak için bu darbe FETÖ için büyük bir fırsattı. Ve gönüllü olarak bila bedel bu darbenin taşeronluğunu yaptılar.

FETÖ ile fikren yakınlığı olmayan ama bu darbe sürecinde yer alan insanların varlığını NATO/CIA/MOSSAD üzerinden okumak lazım.

NATO/Atlantik desteği olmasa FETÖ’nün tek başına 15 Temmuzu yapacak cesareti olduğunu sanmıyorum. 15 Temmuzu yapmaya gücü yetmeyen FETÖ’nün bugün yeniden darbe yapması hayaldir benim için. 

FETÖ darbe yapamaz ama NATO, fırsat bulduğu her an yapabilir. Hükümetin zayıfladığı, cenazelerin arttığı ve ekonomik sıkıntıların olduğu her dönem darbeler için uygun zeminler/zamanlardır.

Derin devletin ve askerin büyük kısmı artık NATO’ya/Batıya karşı ama hala Batı çizgisini savunan insanların sayısı az değil.

Bu yüzden darbe tehlikesi yok demek zor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.