Sosyal Medya

Makale

İyiliğin Doğası

Her kavramın birden çok anlam katmanı olduğu gibi iyilik kavramının da birden fazla anlam katmanı bulunmaktadır. Bu anlam katmanları, olgunun oluşum süreci, psikolojik zemini ve sosyal faktörleri ile beklentileri açısından belirlenebilir. Muhataba yapılan bir iyiliğin, iyilik olma koşulu, o kişi açısından karşılıksız ve bir beklentiye mebni olmadan gerçekleşmesidir. Yani muhatap bir şey bekliyorsa; herhangi bir şeyden dolayı; akrabalık bağları, siyasi karşılığı, ekonomik beklentileri, ya da dostluk veya arkadaşlık gibi manevi sorumluluğunun varlığı gibi...

Bütün bu olup bitenler, elbette ki nispi olarak iyilik kavramı içinde tanımlanabilir. Ancak genel itibarı ile bakıldığında bu iyilikten çok yardımlaÅŸma formu içinde daha tutarlı bir ifadeye kavuÅŸur. O yüzden iyiliÄŸin doÄŸasını doÄŸru tanımlamak önemli hale gelmektedir. Çünkü anlam katmanlarını da bu doÄŸasının tanımı üzerinden yapmak daha anlaşılır ve mutabakata açık hale gelir…

 

Ä°yilik, birinin, bir baÅŸkasına yardım ederken herhangi bir beklentiye mahal bırakmadan - hem kendisinde hem de yardım ettiÄŸi kiÅŸide, hatta izleyenlerde/tanık olanlarda- yapılan eyleme verilen addır. Bu tanımdaki bir baÅŸkası tanımlı veya tanımsız olması bir deÄŸiÅŸiklik arz etmez. Yani iyilik, hedefi sabitlemeden de yapılabilir özelliÄŸe sahiptir. Ortak kullanıma ait ÅŸeyler yapmak gibi…

 

Bu tanımdan hareketle iyiliÄŸin doÄŸasına dair daha net cümleler kurmak mümkün hale gelir. DoÄŸa dediÄŸimizde akla düÅŸen ÅŸey nedir? Ä°yiliÄŸin doÄŸası derken neyi kastettiÄŸimizi ancak bu soruya cevap verdiÄŸimizde açıklığa kavuÅŸmuÅŸ olur. DoÄŸa, neye istinat edilirse onun içinde var olduÄŸu koÅŸulları ve kendini gerçekleÅŸtirme imkânlarına gönderme yapmaktır. Hem var olduÄŸu koÅŸulları hem de kendini gerçekleÅŸtirme imkânlarını tanımlamak doÄŸayı açıklığa kavuÅŸturur.

 

Ä°yilik, doÄŸası gereÄŸi bazı temel koÅŸulları taşımakla yükümlüdür. Bu koÅŸulları maddeler halinde ortaya koymakta yarar vardır.

 

Soyuttur…

 

Ä°yilik doÄŸası gereÄŸi soyuttur. Çok somut bir özellik taşıdığı halde soyutlanma ihtimali yoksa o iyilik olmaktan uzaklaşır. Çünkü her somut ÅŸey indirgenmiÅŸ bir durumu iÅŸaret eder. Ä°yilik ise indirgenemez olana tekabül eder. ÖrneÄŸin, bir aç insana yemek yedirdiniz. EÄŸer somut olarak o aç ÅŸahsı doyurduysanız ve bir baÅŸka aç ÅŸahsı doyurmak gibi bir niyeti taşımıyorsa bu iyilik olarak öne çıkartılamaz. Çünkü soyutlanma imtiyazı yoktur.  Bu her türlü iyilik için geçerli olana tekabül eder. 

 

Beklentisizdir…

 

Muhataba yapılan iyiliÄŸin bir karşılığı varsa ve ona göre bu iyilik yapılıyorsa bu iyilik olmaktan çıkar, yardım vesaire baÅŸka bir alana taşınır. Çünkü iyilik, doÄŸası gereÄŸi yapılan ÅŸeyden bir beklenti içinde olmamayı temel ilke olarak kabul eder. Bir karşılık olarak yapılan her ÅŸey iyilik tanımının dışına çıkar ve baÅŸka kavramlara yönelir.  Bu beklentisizlik, baÅŸka alanlarda da öne çıkartılır, güzel, estetik kaygı, sevgi gibi temel konularda iyilik ile aynı doÄŸaya sahip olduklarını söylemek mümkün…

 

KuÅŸatıcıdır…

 

Yaptığınız bir iyilik, sınırlı olamayacağı için potansiyel olarak kuÅŸatıcıdır. Yani iyilik, kuÅŸatıcılığı sayesinde toplumsal olanın da ötesine ulaÅŸarak metafizik alana yükselir ve toplumun temel parametrelerini belirler. Yani iyilik olarak yaptığınız küçük bir eylem, olayın metafiziÄŸini saÄŸladığı gibi toplumsal olanın ötesine çıkarak toplumsal bilincin belirleyiciliÄŸini kuÅŸanır. Böylece iyilik, toplumsal hayatın belirleyeni olarak ortaya çıkar. O yüzden iyilik, kuÅŸatıcı ve belirleyici bir özellik taşır. ‘Denize bir parça ekmek at, balık bilmezse Halık/Yaratıcı bilir’ özdeyiÅŸinin ifade ettiÄŸi ÅŸey de bu olsa gerek!

 

Sirayet edicidir…

 

Ä°yilik, yapıldığı andan itibaren yaydan fırlayan ok gibi artık neye isabet ettiÄŸi önemli deÄŸildir. Kim iyiye gönlünü açmışsa ona isabet eder ve onu iyiliÄŸe teÅŸvik eder. Ä°nsan, tanık olduÄŸu iyilik karşısında kendini aynı duygularla dolu hissetmeye baÅŸlayarak iyiliÄŸe kavuÅŸma isteÄŸi ile dolar. Toplumsal yardımlaÅŸmanın çok kısa sürede bu kadar çok insana ulaÅŸması ve büyük meblaÄŸlar oluÅŸturmasının sebebinin iyiliÄŸin doÄŸasının sirayet edici vasfında aramakta yarar vardır. Bunu küçük tecrübeler ile de öÄŸrenebiliriz. Küçük çocuÄŸunuz veya torununuz ile birlikte iken siz birine, bir fakire, düÅŸküne yardım edin, sonra o küçüÄŸe bakın, onun da yardım etme isteÄŸi duymasına tanık olun. ÇoÄŸu zaman o da hemen yardım etme isteÄŸini beyan eder.

 

Ä°tminan saÄŸlar…

 

Ä°nsan yaptığı ÅŸeyden huzur duygusu ile dolarsa onu o eylemden uzak tutacak bir güç tasavvur edilemez. Ä°tminan, insanın hem metafiziksel boyutunu hem de eylemsel/ davranış kodlarını belirleyen en temel özelliÄŸidir. Ä°yilik bu temel özelliÄŸi insan için elle tutulur hale getirebiliyor. Onu tatmin ederek yeni iyiliklere kapı aralıyor. Bu yüzden tatmin saÄŸlamayan bir iyilik, iyilik olma vasfını da yitirir. 

 

MaddeleÅŸtirerek anlattığımız iyiliÄŸin olmazsa olmaz ÅŸartları olmadan bir eyleme iyilik demek zor olacaktır. Galatı meÅŸhur olarak birçok ÅŸeye iyi dediÄŸimiz vakidir. Ancak meselenin doÄŸasına baktığımızda bu vaki olan ÅŸeyler iyilik deÄŸildir. Ä°yi olarak tanımlanan ÅŸey ile iyilik arasında da bir mesafe olduÄŸu tartışılamaz sanırım…

 

Ä°yiliÄŸin potansiyel boyutundan da bahsetmiÅŸtik. Çünkü iyiliÄŸin doÄŸası ÅŸartlar ve potansiyeller ile birlikte açığa kavuÅŸacaktı… Bu potansiyeli çoÄŸu zaman gözlemleme imkânı da buluyoruz, ancak düÅŸünme yetisi ve farkındalığımızı terk edeli beri artık göremiyoruz. Yani görme yetisini kaybettik, bunu itiraf etmekten de kaçınıyoruz. Bu bahsi diÄŸer… 

 

Ä°ÅŸte o maddeler…

 

Hızlı ulaşım…

 

Ä°yilik sirayet eder demiÅŸtik, potansiyel olarak öyle hızlı hareket eder ki, nasıl ulaÅŸtığını anlamakta zorlanırsınız. Yeter ki iyiliÄŸin doÄŸasına uygun bir zemin oluÅŸsun, hemen insanlar harekete geçer ve bu iyilik kervanına katılırlar. Mesela bunu depremlerde veya tabii afetlerin her birinde gözlemlemek mümkün…  Yani kiÅŸinin kendi imkânlarını aÅŸan bir durumla karşı karşıya kaldığında ve bu gözlemlenme noktasına ulaÅŸtığında, ister tecrübî, ister bilgi veya haber düzeyinde hemen bir hareketlilik baÅŸlar. Bu potansiyel toplumsal mühendislik üzerinden bazen yanlış yönlendirmelere de maruz kalıyor. Ama vicdan bunu fark ettiÄŸi andan itibaren ambargo koyuveriyor. 

 

YaygınlaÅŸma…

 

Ä°nsan, düÅŸman olduÄŸu ÅŸeye karşı duyarsız olur. Bu özdeyiÅŸ yabana atılamaz. Ama iyilik tam tersi bir durumu iÅŸaret eder. Yani insan, iyiliÄŸe karşı kulağı sürekli açık ve duymaya hazır beklemektedir. Bu yüzden bir iyilik çaÄŸrısı hem hızlı hem de yaygınlaÅŸarak genel kabule mazhar bir durumu ortaya çıkarmaktadır. Tanıklıklar üzerinden bir anda binleri, milyonları harekete geçirebilir bir potansiyeli eylemliliÄŸe sürüklemektedir. Aslında bunun da tipik örnekleri hep vardır: Pakistan da bir ÅŸehirde deprem olmuÅŸtu. Bir gecede Ä°HH yardım toparlayarak en erken oraya varan kuruluÅŸ olmuÅŸtu. Bu insanların iyiliÄŸe olan açlıkları ve çok çabuk bir ÅŸekilde tepki vererek meseleye diÄŸer iyiliÄŸe susamış insanları da katabilmekten geçiyor. Ancak iyiliÄŸin doÄŸasında bu potansiyel bulunduÄŸu için bütün bu olup bitenler imkân kazanıyor. 

 

ÇoÄŸalma

 

Ä°yilik çoÄŸalır. Evet, iyilik çok seri bir ÅŸekilde çoÄŸalır. Bu çoÄŸalmayı saÄŸlayan hız ve yaygınlaÅŸma imkânlarıdır. Ama iyiliÄŸin doÄŸasında da bu çoÄŸalma vardır. Ä°slam’ın temel metninde iyiliÄŸin karşılığının çoÄŸaltılarak verilmesi de bunu göstermektedir. Ä°yilik iki yönden çoÄŸalır: iyiliÄŸi yapanın kendisini çoÄŸaltır. Yani daha çok iyilik yapma isteÄŸi yanında hissettiÄŸi duygusal tatminin çoÄŸalması ve bu örneklik üzerinden buna tanıklık edenin iyiliÄŸe meyyal hale gelmesi ve iyiliÄŸe yönelerek çoÄŸalan bir iyilik seti ile karşı karşıya kalınmasını saÄŸlamasıdır.

 

Tahrik ediciliÄŸi…

 

Ä°yilik kışkırtıcı bir potansiyeli vardır. Duygusal olarak iyiliÄŸe tanık olanın yerinde duramaması söz konusudur. Ä°nsan bir iyilik karşısında tahrik olur. Bu tahrik olumsuz boyutu ile deÄŸil de olumlu boyutu ile düÅŸünülmelidir. Bu tahrik onu harekete geçirir. Duygusal zeminde insanda iyi olmaya ve iyilik yapmaya eÄŸilim bu örneklik üzerinden kışkırtılmasına dayalıdır. 

 

Bu potansiyeller iyiliÄŸin güçlenmesini ve sürekli artarak daha büyük mekân ve zamanlara ulaÅŸmasına zemin hazırlar. Ä°nsan, bu temel gerçeÄŸi kavradığı zaman iyilik yapmaktan kaçınamaz artık…

 

Ä°yilik, doÄŸası gereÄŸi, insanın doÄŸası ile özdeÅŸ bir yapı arz eder. Yani insanın doÄŸasını kavramadan iyiliÄŸin doÄŸasını kavramak mümkün olamaz. Bu yüzden iyilik aynı zamanda insan doÄŸasının keÅŸfine de katkı sunacaktır. Ä°nsan nedir sorusu ile iyilik nedir sorusunu aynı düzlemde konuÅŸmalıyız. Ama bu baÅŸka bir konunun baÅŸlangıcını oluÅŸturur. sonuç olarak insanı anlamadan, tanımlamadan iyiliÄŸi anlamak ve tanımlamak o kadar kolay olmasa gerek…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.