Sosyal Medya

Makale

Eyvah Hamaset

Adaleti ayakta tutarsak Türkiye'nin önünde hiçbir şer odağı duramaz.

                                                               Eyvah! Hamaset

Gençken hamasi nutuklar hoşuma giderdi. Beni benden alırdı.

Hele ki konuşmacı yüksek ses tonuna el, kol ve mimik hareketlerini katınca, saatlerce dinler bitmesin diye dua ederdim.

Ama delikanlılık bitip ayaklar yere basınca hamasi söylemin koca bir yalan olduğunu gördüm.

Zamanında beni gaza getirenlerin söylediklerinden farklı hatta zıttı yönde gayelerinin olduğunu fark ettim.

Her hamasi nutkun illa bir art niyeti olacak değil; konuşmacının en az dinleyiciler kadar samimi olduğu zamanlar da var elbet.

Hamaset, kitlelerin duygusallığını arttırıp harekete geçirmesi önemli bir unsur olsa da duygusallığı artırıp akıl ve feraseti baskıladığı için faydadan çok zarar getirir.

Hamaset uyuşturucu gibidir; alanda hoş bir haz bırakır. Ama sonucunda pişmanlık gibi kötü bir sonuç bırakması uzak ihtimal değildir.

Ortadoğu insanı, duygularını hep yoğun yaşadığı için yöneticileri/siyasileri sıkça hamasi tavır/tutum içinde olurlar.

Hamasi söylemle gaza gelen kitleler, kendilerine vaat edilen hedefe ulaşamayınca/başarısız olunca bunun içe kırılması çok daha kötü olur.

Suriye harekâtı başladığından beri yükselen bir hamaset var.

Sosyal medyada herkes birbirine gaz veriyor. Bu beni korkutuyor.

Bu hamasi söylem sürekli birilerini ötekileştirirken bizi de yalnızlaştırıyor.

Hamaset sarhoşluk verir, bilinci örter. Oysaki en uyanık olmamız gerektiği bir zamandayız.

Kimin dost kimin düşman olduğu belli olmayan; dost dediğinin bir süre sonra düşman, ya da düşman dediğinin bir süreliğine dost olduğu garip ve karışık bir ortamdayız.

Dost diye uzatılan elin aslında seni tuzağa çekmek isteyen bir el olması hiç uzak bir ihtimal değil.

Ortadoğu’yu ateşe verenlerin amacı mezhebi ve etnik çatışma çıkarmaktı.

Suriye iç savaşı ilk başladığında işin içinde mezhep çekişmesi falan yoktuama nifak yuvaları ve bizim hamasetimiz işi mezhep savaşına (Şii-Sünni çatışmasına) getirdi.

Kurgulayıcıların bir diğer hedefi olan “Etnik Çatışmalar” daha başlamış değil (inşallah olmaz).

Trump’un “Kürtler, Türklerin öteden beri düşmanıdır…” demesi, AB ülkelerinin bu harekâtı sürekli “Türk-Kürt Savaşı” gibi dillendirmesi, yine Trump’un “Bırakalım Suriye ve Türkiye savaşsın…” ifadesi, Arap Birliği üzerinden Türk Arap ayrışmasının körüklenmesi vs hamleler planlanan etnik çatışmaların göstergesidir.

ABD, AB ve İsrail’in kucağındaki PYD/PKK eliyle Kuzey Suriye’de oluşturulmak istenen yapıyı kabullenmek elbette mümkün değil.

Türkiye’nin bu harekâtı mecburiydi ve destekliyorum.

Bir bataklıkta yürüyoruz; her an bir çamura saplanma ihtimali var.

Bu nedenle uyanık olmak ve hamlelerimiz çok ince olmalı.

Hamasetle değil ferasetle yürümek zorundayız.

PYD/PKK, Kürtlerden oluşsa ve Kürtlerin hakları için mücadele ettiğini söylese de asıl beyin takımının Kürtlerden öte bir amaçları olduğunu ve nihayetinde yapmak istediklerinin Kürtler de dâhil olmak üzere Ortadoğu’daki Müslüman halkların aleyhine olduğunu biliyoruz.

PKK/PYD’ye karşı olurken bu örgütler ile Kürt halkını ayırmak zorundayızve Kürtleri anlamak zorundayız.

Türkiye de dâhil olmak üzere Suriye, Irak, İran devletlerinin şimdiye kadar olan Kürt politikaları yanlıştı.

 Bu devletlerin uyguladığı politikalar Kürtleri PKK/PYD’nin kucağına itiyor.

Kuzey Suriye’de PKK/PYD’ye operasyon yaparken bu bölgede yaşayan Kürtlerin Esed tarafından vatandaş olarak tanınmadığını, birçoğuna vatandaş kimliği dahi verilmediğini; bu insanların artık adam yerine konulup normal bir vatandaş gibi hak ve hürriyetlere sahip olmak istediklerini anlamak zorundayız.

PKK/PYD ve yandaşları Türkiye’nin Kürtlere düşman olduğunu pompalıyorlar. Türkiye, buralardaki Kürtlerin temel haklarına saygı gösterdiğinde kurulan oyunu bozar.

Batılı bir araştırmacı Osmanlı’nın 600 yıl boyunca nasıl ayakta kaldığını araştırmış. Bulduğu tek sonuç var:

Adalet.

Bugün Osmanlının varisi olarak Türkiye’ye duyulan saygının anahtarı “Adalettir”.

Adaleti ayakta tutarsak Türkiye’nin önünde hiçbir şer odağı duramaz.    

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.