Sosyal Medya

Makale

Özgürlüğün pazarlığı olmaz

Yeniden doğabilmek hayata, yeniden iman etmekle mümkündür. İman fukaralığından kurtulmak için çölleşen iç dünyamızda bir inkılâp yaparak Allah’tan ve kendimizden emin olabiliriz.

Bu güveni tazeler, emin olursak, pazarlıksız inançla donanıp pazarlıksız özgürlükçü, direnişçi bir ruha sahip oluruz. Adalet ve özgürlük kavgamızda teslimiyetçi ve pazarlıklı bir kafaya değil, bilakis onurlu ve erdemli bir mücadele azmine sahip olduğumuzu göstermiş oluruz.

Özgürlük bir hak ediştir. Hiçbir umutsuzluğa ve komplekse düşmeden korkuların ve kabusların üstesinden gelerek aksiyoner bir ruhla özgürlük savaşçısı olunabilir. Bu yolda umutsuzluk yıkılıştır. Alınlarımızda sürgün damgası da olsa bulunduğumuz yerlerde özgürlük laleleri açtırmalıyız.

Ölmeye evet ama özgürlükler elde edilmesinde masaya oturulmaz, doğuştan Allah’ın verdiği özgürlükleri hiç kimse masa başında pazarlık konusu yapamaz. Mümin sorumlu vicdan sahibidir. Allah’a hesap gününe inanan, bağrında tüm mazlumları barındıran, imanlarına illet bulaşmamış insanlar, narkozlanmış üzerine ölü toprağı serpilmiş bu halkı bu sindirilmiş halkı uyarması diriltmesi lazım

Çağımız insanı mana olarak bir soykırımla karşı karşıyadır, bunu ancak iman dolu bir aşk kanatlanmasıyla aşabiliriz. Delinmiş özbenlliklerimizi tamir edip, pas tutmuş ruhlarımızı çalışır hale, aşınır hale getirmeliyiz. İnsan ruhu özgürlüğe aşıktır. Elest Bezmindeki yaptığımız ahitden sonra ruhumuz öz suya susar. İman etmiş gönüllerde ırmağın suyu sunulur. Akan, berraklaşan, kir tutmayan, devinen, hedefine giden hiçbir engel tanımayan, özgürlüğün, doğruluğun, eminliğin sahasına doğru…

Özgürlük talebinde direniş yoksa insan hayatında düşüş ve yıkılış vardır. Düşüşlerin en kötüsü kalkmamaktır. Özgürlükçü ve direnişçi ruha sahip olan müminin yüreği İbrahimi yürektir. Yani ateşin bir yürek sahibidir o. İnançlar değerler ve haklar mazeretlere büründürülüp buharlaşmaması lazım. O zaman yılgınlık çözülmüşlük ve yok oluş başlar. Onun için vahyi hayatın tam içinde tutmak lazım. Zaten şu anda çektiğimiz bu sıkıntı çözülmüşlük, duyarsızlık, ilkesizliktir. Tüm bu olumsuzluklar maalesef içselleştirildi… Allah’ın iradesiyle, iştahsız iman fukarası olan marka Müslümanlarının iradesi örtüşmüyor. Allah şöyle buyurmuyor mu? ‘BİZ İSTİYORUZ Kİ EZİLENLERE LUTFEDELİM ONLARI YERYÜZÜNE VARİSLER KILALIM ’ (Kasas5) işte budur yapılacak iş. Umudun özgürlüğün elinden tutmak. Yüreğimizde tutunduğumuz ağacı bırakmayalım. İman ağacını devirmeyelim. Hüseyini harekete geçiren Selahaddini Eyyubiyi Kudüs’e yönelten Kudüs fatihi yapan gerçek önder ve imamları bulunduğu sisteme muhalif yapan özgürlüğü hiçbir şeye takas yapmayan güç esaslı iman gücüdür.

Özgürlük aşığı, özgürlük talebi olan insan, sürekli ruhunun açılımını yapmalıdır. Beden kafesindeki ruh kendi hakikatini gerçekleştirmek için manevi alanda savaşını vere vere ilerleyecektir. Biz bu yeryüzünde bölgemizde, kasabamızda, köylerimizde sabırlı (direnişçi) tohumlarla işe başlamalıyız. Adeta yeniden çiçeklenmeli insanlar…

Özgürlüğü pazarlık konusu yapmamak için çağımız insanını fiziğin, görünenin, bağ ve kudretinden, dünyanın cazibesinden, köklerinden alıkoymak lazım. Her sorumlu kişinin kaderinde ateş vardır. Özgürlüğe giden yol ateşlidir yeter ki gayret olsun yeter ki direniş olsun yeter ki yürek teri olsun yeter ki esas duruş olsun Rabbimiz bizim yanımızdadır bizimledir.

Muvahhid mümin tevhidi eylemlerin en asil çocuğudur. Özgürlüğü iliklerine kadar soluyandır. Hiçbir zorbalık onun özgürlük şarkısını susturamayacaktır. Çoğalan yağmurlar altında özgürlüğe giden yolda omuz omuza yiğitler safında yerimizi alalım arkadaşlar. Özgürlük bağışlanmaz bilakis bedeller ödeyerek satın alınır bunu hiçbir zaman unutma…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.