Sosyal Medya

Makale

AnarÅŸizm Meselesi...

Genel itibarı ile anarşizm, mevcut otoriteleri reddetmek ve herhangi bir otoriteye tabi olmamak olarak betimlenebilir.

Bu yüzden doğal ahlaka ve doğal hukuka gönderme yaparlar. Ancak, her tanım, gereği olduğu üzere bir otorite olmayı da zımnında içerdiği için her anarşist aynı zamanda bir otorite adayı olarak varlık sahasına çıkmak durumunda kalmaktadır. Yani mesele, neyi reddettiğinizden çok, reddettiğiniz şeyi hangi anlamı üzerinden reddettiğinizdir.

ModernliÄŸin monist baskısı karşısında anarÅŸizm bir nefes aldırma imkânı olması baÄŸlamında bir öneme haizdir. Ama o kadar… Hâlbuki otorite meselesini tartışmak daha makul bir çerçeve sunabilir bize…

AnarÅŸizm meselesini deÄŸerlendirirken otorite meselesini derinlemesine tanımlamadan anarÅŸist bir kuram ortaya koymanın bir anlamı yoktur. O yüzden ‘otorite nedir’ sorusu anarÅŸizm denen düşüncenin de nerede durması gerektiÄŸi konusunu açıklar.

Meseleyi, salt bugünkü otorite kavramı üzerinden tanımlamak ve dinlerin Tanrısını da otoriter olarak yorumlamanın makul bir karşılığı var mıdır? Düşünmek ÅŸarttır…

Bu noktada din kavramını batılı anlamda religion olarak mı yorumlamamız gerekir, yoksa vahyi dinlerin betimlediği din olarak mı değerlendirmemiz gerektiği de asıl meseleye taalluk eder. Dolayısıyla meseleye giriş yaparken temel kavramların neye tekabül ettiği konusunda bir açık fikre sahip olmak ve bize sunulan anlamlarını da ayrıca yeterli düzeyde bir eleştiriye tabi kılmanın kaçınılmazlığını da belirtmek bir sorumluluktur.

Tanrı, yaratıyor, düzenliyor, yaÅŸam hakkını veriyor, yaÅŸamı sürdürecek bütün ÅŸartları oluÅŸturuyor ve devamını da saÄŸlıyor. Sonra, insana diyor ki, ‘sen itaat edersen, kurtulursun, etmezsen, sen bilirsin, ama bedelini ödersin’. Åžimdi buna otorite dersek, mevcut modern kültürün otoriterliÄŸini hatta anarÅŸizm adına konuÅŸanların otoriterliÄŸini nereye koymamız gerekir.

İslam ise bütün otoriteleri, özellikle de baskın ve şiddet taşıyan bütün otoriteleri reddeder. Allah'a olan bağlılığı ise gönüllülüğe dayandırır. Yani, yaratırken bir beklenti içinde olmayan, teslim olsanız veya olmasanız herhangi bir etkiye neden olmayacak, kendinde kemal sahibi, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan bir varlığın, senin hem bu dünyada, hem de yarın öte dünyada daha da yükseleceğin bir seviyeye ulaşman için lütfü ile bir de elçi ve bilgi gönderiyor. Bunun karşılığı ise hiçbir şey... Çünkü insanın bu elçiye uyması, gönderilen bilgiye tabi olması da sadece kendi yararına olan bir şeydir.

Tarafsız bir şekilde insanın davranış biçimlerini değerlendirelim; uyum, barış, sevgi, mutluluk gibi temel hasletlerin oluşması için insanın ne isterse onu yapması mıdır, yoksa bir denge ve ahenk ile uyumu yakalayan davranışlar üzerinden kendisi olarak var olduğu için mi bu hasletler insanda tezahür eder?

Otorite, sana başka bir seçenek bırakmayan ve zorunluluk içeren yaklaşımların tabii tezahürü olarak ortaya çıkar. Ayrıca bugün otorite daha çok güç; yasal veya askeri boyuta dayalı gücün emredici vasfına verilen tanımlamadır.

O zaman din, otoriter değildir, ahlaki anlamda bir otorite olarak kabul edilebilir ki bu bizim hayatımızda da vardır. Baba, iyi bir dost, öğretmen, bilge kişi, arkadaş, nazı geçtiği için onları dinler ve onlara tabi oluruz. Bundan da gocunmayız...

Otorite, seninle aynı düzlemde var olan ve seninle aynı potansiyel güce sahip olan varlığın senin üzerine otorite olmasıdır. Aynı ontolojik yapıya sahip, aynı episteme dünyasının içinde yer alan baÅŸka birinin senin üzerine otorite oluÅŸunu kabul etmenin adı olabilir otorite…

Bütün otoriteler kötü müdür? Buna olumlu cevap vermenin reel bir karşılığı yoktur. Mutlak anarşizm, aslında bir kaos ve zulme kaynaklık eder. O zaman kimin gücü, kime yeterse hesabı olur ki bu istenilen bir durum değildir.

Ahlaki otorite, bilgiye dayalı otorite, zanaat ve sanat açısından otorite gibi temel bazı kavramları kabul etmek bizzat insanın varlığının anlamını da içerdiÄŸi için gerekli olan ve karşı çıkmanın insanın kendisini yanlışlayacağı bir vasatı iÅŸaret eder. Bir insanın kendiliÄŸinden tabi olduÄŸu bir ÅŸey konum itibariyle otorite olarak betimlenemez… Sözlük anlamı içinde bir otorite söz konusu olabilir. Ancak, bu otorite biçimleri, insani hasletlerin kendini geliÅŸtirmesi ve özgürleÅŸmesi açısından da öneme haizdir. Yani körü körüne yapılacak bir karşı çıkış, inada dayalı bir otorite düşmanlığı, yerini baÅŸka bir ÅŸiddet dalgasına bırakacaktır.

Bu noktada sağlıklı bir anarşist kuram geliştirilecekse; Tanrı, insan, doğa, bilgi, yaratılış, varlık ve insanın anlamı, yaşamın anlamı, din, felsefe, kültür, değer, anlam gibi temel kavramlara yeterli düzeyde bir açıklama getirmesi şarttır. Bu kavramlara gerektiği kadar önem vermeyen sadece yaşanan şartlara dayalı olarak otorite kavramı üzerinden kurulacak bir sistem yeterli kapasiteyi oluşturamayacağı gibi yaşama şansını da bulamayacaktır. Ayrıca bu kavramlara anlam yüklenirken, ortak aklı ve ortak sağduyuyu, bu iki kavramı güncel boyutları dışında tutarak, soyut bağlamda; insan kavramı gibi her aklı başında insanın kabul edeceği bir zemini dikkate almalıdır.

Ayrıcalığın olduÄŸunu kabul ediyorum, farklılık olmadan yaÅŸamın tadının olacağını düşünebilmenin mümkün olmadığını düşünüyorum. Bu yüzden insanı aÅŸan ÅŸartların oluÅŸturduÄŸu artı deÄŸeri kabullenmenin otorite kabulü anlamına gelmediÄŸini düşünüyorum. ÖrneÄŸin, bir Peygamberin Allah tarafından seçilmesi üzerine ona tabi olmamın anarÅŸist kurama aykırı olmaması gerektiÄŸi inancımı belirtmeliyim. Ya da gönderilen bir bilgi; vahye tabi olmanın da bir otorite olarak kabul edilmemesi gerektiÄŸi kanısındayım. Ancak aynı ÅŸartları taşıdığımız, aynı zaman diliminde yaÅŸadığımız birinin güç üzerinden ahlaki bir gerekçesi olmadan üzerimde kuracağı otoriteye karşı çıkmanın bir insan, mümin olarak benim ÅŸiarım olduÄŸunu düşünürüm…

Otoriteyi daha sağlıklı bir şekilde tanımlamak ve insanların birbirlerini beslemeleri, desteklemeleri, ya da yardımcı olma çabalarını da yok saymamak gerektiği konusunu da dikkate sunmalıyız. Yani neye karşıyız, neyi otorite bağlamına almıyoruz. Örneğin; kendinden bir şey beklemeden veren kişiye karşı bir sempati beklemek ve onun iyilik yapma çağrısına cevap vermenin kötü bir tarafı olmasa gerek! Çünkü o çağrıyı bir otorite; baskın, zorlayıcı, emredici bir otorite olarak göremeyiz.

Sonuç itibariyle: kelime-i tevhit; Allah’tan baÅŸka ilah olmadığını ikrar etmektir. Yani önce bütün otoriteleri reddetmek ve sadece gerçek bir otorite ve güç olan Allah’ı kabul etmektir. Öyle bir güce tabi olmalıyız ki bizi bütün sahte güçlerden ve otoritelerden kurtarsın… Bu açıdan Ä°slam, bir anarÅŸist manifestodur. Ä°lk cümlesi ise isyana davettir. Seninle eÅŸ deÄŸer olan bütün otoriteleri yok saymaya ve kabul etmemeye davettir…

Ä°nsan, din kavramının dışında kalma becerisi gösteremez. Çünkü ortada bir yaÅŸam varsa, ve bu yaÅŸamın üzerine bina edildiÄŸi bir anlam söz konusu ise ki öyle olmak zorunluluÄŸu vardır. Artık, din veya din dışı ayrımının bir karşılığı yoktur. AnarÅŸizm, mevcut konumu itibariyle dini anarÅŸizm veya din dışı anarÅŸizm diye betimlenebilir. Ancak hakikat baÄŸlamında bir karşılığı yoktur, reel bir karşılığa sahiptir. Bu da böyle biline…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.