Sosyal Medya

Makale

Çözümün İlk Adımları

Bir üst çıtaya yükselmeyen içinde bulunduğu ahvali de anlamlandıramaz.

Her hal kendi içinde bir anlam taşıdığı gibi kendisinden yüksekte olanla veya genişlikte bulunan ile de bir ilişki içindedir. Doğal olarak mevcut hali kendi şartları içinde tanımlamak mümkün ve doğru bir şekilde elde edilebilir. Ancak şartların oluşturduğu anlam kendisini oluşturan şartlara ve değerlere dikkat edilmediği zaman eksik ve zaaf taşıyan bir durum oluşturur.

Meselenin ne olduÄŸunu kavramanın ilk yolu; meseleyi kendi hali içinde deÄŸil daha geniÅŸ bir hal içinde tanımlama gayreti olacaktır. Yani daha geniÅŸ bir perspektiften hareketle meseleye vukufiyet kesbedilebilinir. Martı kitabında dile getirilen bir gerçeklik var: en yükseÄŸe çıkan en uzağı görür… Bu temel bir gerçeklik alanı iÅŸaret eder. Ne kadar yükseÄŸe çıkabilirsen o kadar uzak olanı gözlemleyerek mevcudun halini daha derinden keÅŸfedebilirsin…

Ä°nsan, kendi sınırlılığını kavradığı zaman kendini aÅŸma gayretine sahip olabilir…

Projeksiyonu kendi üzerimize yansıttığımızda bütün çıplaklığı ile kendimizi keÅŸfetme imkânı elde ederiz. Bu eyleme raÄŸmen çok az kiÅŸinin bunu baÅŸarabileceÄŸini doÄŸal ve anlam olarak zaten biliyoruz. Mesele kiÅŸinin kendi sınırlılığının farkına varması ve bu sınırlılığın oluÅŸturduÄŸu handikabı fark edecek bir idrake sahip olabilmesidir. Kolay olmadığını zaten etrafımızdaki insanların ahvallerine baktığımız zaman gözlemleyebiliyoruz. Buna raÄŸmen bunu gerçekleÅŸtirecek kiÅŸilere olan ihtiyaç çok fazladır. Ä°htiyacın fazla olması kiÅŸilerin fazlalığı ile mütenasip deÄŸildir…

Kendi sınırlılığının farkına varan kiÅŸi baÅŸka sınırlılıkların da farkına varır…

İşte sınırlılığın ne olduğunu fark eden kişi kendi tecrübesi üzerinden bu sınırlılığın nasıl aşılması gerektiği konusunda bir tefekkür yapma ihtiyacını hisseder. Bu hissetme ile birlikte öncelikle sınırlılığın oluşturduğu sorunları doğru tespit etme ve bunu sorunu aşmanın doğru yöntemini ortaya koyma ve bu doğru yöntemi doğru bir şekilde uygulama arayışına da sahip olmalıdır.

Arayışı saÄŸlayacak ÅŸartların oluÅŸması sorunun çözümünde etkin bir iÅŸleve sahip olacaktır…

Bu arayışın sağlıklı olabilmesi için gerekli olan ilk şart; bağımlı olmaktan kurtulmaktır. Yani şartların oluşturduğu zihnin tembelliğinden, kolaycılığından, alışkanlığından, kabullenişinden vs. bağımlılığından kurtulmaktır. Bu öyle kolay olmasa gerek! Tarih boyunca bunu yapanların sayısı her zaman az olagelmiştir. Ama bunu deneme hakikate kapı aralayacaktır.

Arayışı sağlıklı işletecek olan ikinci şart ise; meseleyi doğru bir şekilde anlamaya matuf samimiyettir. Ve bu samimiyet seni nereye götürürse götürsün korkmadan o samimiyete tabi olabilmektir. Bu da bizim mevcut hakikat ile yetinmememiz ve elde edeceğimiz hakikatin sınırlılığını keşfetmenin dayanılmaz cazibesi altında sürekli yeni bir hakikat çeşidine daha ulaşma çabasını süreklileştirmektir. Ayrıca bu hakikatlerin daha büyük bir hakikat altında bulunduğu gerçeğini dikkate alarak o daha büyük olan hakikatin neliğine kafa yormaya devam etmektir.

Arayışın saÄŸlıklı yürütülmesi ve süreklileÅŸtirilmesinin üçüncü ÅŸartı ise; bu samimiyetin yanında elde edilen hakikate duyulacak olan sadakattir… Sadakat hem bizim hakikat ile doÄŸru iliÅŸki kurmamızı saÄŸlamaya yardımcı olacağı hem de o hakikatin özünün kavranması sayesinde kendisini aÅŸkın hakikat ile bağını kurmak için bize yol gösterici bir özellik göstermesini de temin etmesi baÄŸlamında önem arz eder. Bu yüzden sadakat, hem sözün hem eylemin bütünlüğünü gösteren kiÅŸide tecelli ettiÄŸi de ayrıca belirtilmelidir.

Arayışın saÄŸlıklı halini muhafaza etmesini saÄŸlayan dördündü ÅŸart; tutarlılığını koruma konusunda azami dikkate sahip olmaktır. Kendi içinde tutarlı olan olgu kendi dışında da tutarlı bir iliÅŸki kurmanın imkânına dönüşür. Dolayısıyla tutarlılığını sürekli gözetecek dikkat ve idrake ihtiyaç vardır. Kendisiyle çeliÅŸtiÄŸini düşündüğünüz ÅŸeyin aslında bir baÅŸka göz ile bakıldığında çok tutarlı olma ihtimalini gözden uzak tutmamak önemlidir. Åžartlar muvacehesinde öğretmenin sınıfta bilgiyi öğretmesi tutarlıdır. Kendi ÅŸartları içinde bu makuliyet’i de taşır. Ancak bazı konularda öğrenci daha farklı bir bakış ile yeni bir bilgiyi öğretebilir ve bunu öğretmenine de yapabilir. Burada tutarlılık; sınıfın amacının öğrenmek ve öğretme olduÄŸu aÅŸikârdır. Ä°ÅŸte öğretmen bunu yapabilen kiÅŸidir. Ama bir konuda yetersiz kaldığında ve bunu baÅŸka biri; yani bir öğrenci yaptığında da sınıfın anlamı ile tutarlı bir eyleme iÅŸaret eder.  Ä°lk anda yanlış gibi gelen ÅŸey, alışkanlığın dışında deÄŸerlendirilmeye tabi tutulduÄŸunda aslında kabule ÅŸayan bir iÅŸ yapıldığı az oluÅŸunun ise daha çok deÄŸerli oluÅŸuna bir gönderme olduÄŸunu da öğrenmiÅŸ oluruz.

AraÅŸtırmasının selameti için makuliyet beÅŸinci ilke olarak öne çıkar. Çünkü elde edilen ÅŸeyin bir makul veçhesi üzerinden anlaşılır olabileceÄŸini bilmemiz elzemdir. Yani muhataba anlatabilmenin imkânı bu akli veçhesindedir. Ä°ÅŸte bu yüzden elde ettiÄŸimiz anlamı, taşıyacak bir kavramsallaÅŸtırmayı saÄŸlayacak olan ÅŸey akli ilkedir. Bunu dikkate alarak yol almaktan baÅŸka seçenek kalmamaktadır.

Ve araÅŸtırmanın saÄŸlıklı yürütülmesi ve süreklileÅŸtirilmesi baÄŸlamında hem ilk hem son ilke veya döngüsel olarak yukarıda dile getirdiÄŸimiz ÅŸartların sıhhat ÅŸartlarını oluÅŸturması baÄŸlamında istikamet esas olmalıdır. Ä°stikamet bize neyi niçin yaptığımızın bilgisini verecektir. Böylece sürekli kendimizi test ederek yanlışa düşmekten korunmanın zırhını üzerimizde taşıma imkânı elde edelim. Ä°stikametimiz hakikat ise ve bu hakikatin dile getirilmesi ve hayatımızda yer edinmesi ise bunu gerçekleÅŸtirecek çaba ve gayreti bulmakta zorlanmayız. Önemli olan hakikatin bizim için ne ifade ettiÄŸidir. Ve yaÅŸadığımız ÅŸartların hakikat ile bağını sürekli denetleyecek bir ilgiye mazhar olalım…

Sonuç itibarıyla hakikat öyle her isteyene kendisini sunmaz. Ama kendisini sunduÄŸu kiÅŸiler ise aramaya devam edenlerdir. Bu yüzden bir tek meselemiz vardır: hakikat… Hakikatin yaptığımız iÅŸteki payının yüksek oluÅŸu onunla bağımızı güçlendirmeye yarayacağını söylemekte bir beis yoktur. Ancak yaÅŸadığımız her ÅŸeyi hakikate ulaÅŸmanın bir aracına dönüştürdüğümüzde hakikat bize kendisini bir sır olarak açacaktır. Mesele de bu sır’rı muhafaza etmektir… 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.