Sosyal Medya

Makale

Dava bilincine sahip ve Ashab-ı Kehf modeli gençlik

Ne kalbi,  ne vicdanı  olmayan  iÄŸrenç bir  medeniyet  içinde,  tertemiz  kalabilmek  mücadelesinde,  Müslüman  genç  olabilmek  olaÄŸanüstü  hassasiyeti  gerektirir.

Hep  alan  vermeyen,  yaralayan  tedavi  etmeyen  pis  bir  uygarlık  içinde  tertemiz  kalabilmek  için,  müthiÅŸ  bir  donanıma  sahip  olmak gerekir.

Makine seslerinden  baÅŸka her  türlü feryada,  haykırışa,  iniltilere,  sağır  bir  medeniyet içinde  Müslüman  genç  olabilmek  duyarlılığı  gerektirir.

O  portünist,  pragmatist,  bir  tüccar  lisanından baÅŸka  bir  dille  konuÅŸmayan  bu  medeniyet  içinde  Müslüman  genç  olabilmek  maddi-manevi  fedakarlığı  gerektirir.

Ä°nsanlığa  ruhi  ve manevi-moral  deÄŸerler  bazında,  azık  ilaç  olabilecek  hiç  bir ÅŸey  vermeyen  maddesel  taÅŸ  bir  medeniyet  içinde,  Musab b. Umeyr  gibi,  maddeden-manaya,  Åžirkten-Tevhide,  karanlıktan  aydınlığa,  hiçlikten-anlama  hicret  eden,  hicreti  seçen,  akleden,  Ä°slamcı  genç  olabilmek,  sorgulayıcı,  düÅŸünen   ve  aklını  Allah’a  baÄŸlayan  bir  ruh  yapısına  sahip  olmayı  gerektirir. 

Her  medeniyette,  müsbet  yada  menfi model olmuÅŸ,  bayraklaÅŸmış,  destanlaÅŸmış,  eylemleri,  insanların  ÅŸuuraltına  iÅŸlemiÅŸ  güçlü  örnekler  vardır.  Mensubu  olduÄŸumuz  Ä°slâm  medeniyeti  bu anlamda  en çok,  model  insan,  üstün  insan  örneÄŸi  olan  bir  özelliÄŸe  sahiptir.  Kur’an-ı  Kerimde  tüm  Peygamberleri  tanıtıcı  kıssalara  baktığımızda,  onları  ilahlaÅŸtırmadan,  çektikleri  çileleriyle,  mucizeleriyle  tam  bir  gerçeklikle  tespit  ederek  insanlığa  en  büyük  örnek  olarak  sunulmuÅŸtur. 

Kur’andaki  bu  peygamber  örnekleri,  gençliÄŸin  ufkunu  açan,   derin  bakış  sahibi  yapan  modellerdir.   Niçin  bu  güzel  örneklikleri  önemsiyoruz,  çünkü  ÅŸu zaman  diliminde  öyle  hastalıklı  örneklikler  ortaya  atılıyor  ve tavsiye  ediliyor ki,  bu kuÅŸağın  ufkunu  kapatıyorlar.  Yanlış  seçilmiÅŸ  hocalar,  aÄŸabeyler,  üstatlar,  ÅŸeyhler  rol-model  olarak  sunulmakta,  sonuç  olarakta  bu  insanlar  derinliksiz-ufuksuz  bir  ÅŸekilde  gökyüzüne  soba  borusuyla  bakmaya  baÅŸlıyorlar.!  At  gözlüÄŸüyle,  ferasetsiz  bir  ÅŸekilde dünyaya  bakıyorlar.       

Hz. Muhammed’in  ve  tüm  peygamberlerin  hayatları,   sözleri  mucizeleri  nesillere  iyi bir  ÅŸekilde  aktarılmalıdır.  Çocuk  yaÅŸta  bu kıssalar  anlatılmalı.  Her  çocuk aklı  ermeye  baÅŸlar  baÅŸlamaz  bu önderlerin,  elçilerin  dünyasında  kendini  bulmalı.

Her çocuÄŸun  ruhunda  bedir savaşının mutlu  sevinci,  Uhut  savaşında  alınan  yenilginin  hüznü,  Hendek  savaşının   o diken  üstünde  geçen  çetin  günleri, Mekkenin  fethinin  inanılmaz zafer üstü  zaferinin  haklı gururunu,  öte  yandan Taifin  fethiyle,  o  elçiye  taÅŸ  atanların ÅŸimdi Tevhid  ile  ÅŸereflendikleri  tabloyu  yaÅŸamaları  ve gözlerinde  canlanmalı  deÄŸimli?  Canlandırmaları  ne kadar  önemli deÄŸil mi?

Kur’anın  sunduÄŸu  örnekler içinden, dava  bilinci  içinde  ashab-ı  kehf  modelini  gençliÄŸimize  çok iyi öÄŸretmeli,  tanıtmalıyız.  Ashab-ı  Kehf-i  tanıyan  bir  mümin  olarak  “Batıl  düzenin  parçası  olmaktansa  kendi  maÄŸaramızı  kendi  tırnaklarımızla yontmalıyız.”  Yüce  Allah  bizi  de  dönemin  hukuk  tanımaz  zalim  idarecilerinin  ÅŸerrinden  koruyabilir  ve onları  bir  maÄŸarada  muhafaza  ettiÄŸi  gibi bizi de muhafaza  edebilir.  Baskıdan,  zulüm  ve  yönetim  alanındaki  haksızlık  ve  adaletsizlikten  rahatsız  olan bu  gençler,  Kur’an da  zikredilmek  suretiyle  bir  ÅŸeref  kazandıkları  gibi,  biz de onların  yoluna  uyarak  ardımızda  ÅŸerefli  bir mücadele  çığırı  bırakabiliriz.  Nasıl  onların  peÅŸine  takılan köpekte  ebedi  mesajda  anılmaya  deÄŸer  bulunduysa,  öyle de bu  yolla  zalim  düzenleri  benimsemeyen,  adalete  ve  insani  yönetime  hasret  kalmış  bir  topluluÄŸun peÅŸine  takılan herkes  çok  kıymetlidir.  Herhalde  burada  gençlerin  sığındığı  maÄŸaranın  sembolik  bir  anlamı da vardır.  Gençler  o maÄŸaraya  sığınarak  zihin  dünyalarında  zalim  düzenle  alakalarının  olamadığını  pekiÅŸtirmiÅŸ  oldular  ve  biz  her  kuÅŸaktan  müminler  olarak  bugün  zihin  dünyamızda  kendi  maÄŸaramızı  tırnaklarımızla  yontabilmeliyiz.  Bu  zulme taraftar  olmama,  ona  sessiz  kalarak  veya  alkışlayarak  destek  vermekten  sakınma bilincidir.  Hz. Hüseyin’i  anlamakla da  beslenebilecek  olan  bu  bilinç  bizi  insanlık  dışı  uygulama  ve  yönetimlerden  uzaklaÅŸtıracaktır.  Bu  günde  dünyanın  yoksul  bölgelerinde  haksızlığa,  çürümeye,  sömürüye  ve  baskıya  karşı  en  baÅŸta  gençlerin  karşı  çıktığını  görüyoruz.  Cezayir  bağımsızlık  savaşının  önderleri  gençlerdi,  Ä°ran da  pehlevi  hanedanının  monarÅŸisine  karşı  önce  gençler  direndiler.  Dünyanın  teo-ırkçı  iÅŸgalci  devleti  Ä°srailin  ahlaksız-  yüzkızartıcı  baskı  ve cinayetlerine  karşı  gençler  ve  hatta  çocuklar  baÅŸkaldırdı  ve  hala  bu  intifada  devam  ediyor.  Latin  Amerika da  faÅŸist  cuntaların  karanlık  zindanlarında  gençler  can  verdi,  iÅŸkencelere  göÄŸüs  gerdi.  Ä°ÅŸte  Mısır  örneÄŸi,  yer altı  zindanları  tıklım  tıklım  dolu  Suriye deki  tablo,  firavunluk  sistemine  baÅŸkaldıran,  hayır  diyen  Müslüman  gençliÄŸin  direniÅŸine  ÅŸahit  olmaktayız.

Dava  bilincine  sahip  olan  gençler  kendi  toplumlarından  sorumlu  olan  aktif  ve  ÅŸuurlu  özneler  olmak  zorundadırlar.  DeÄŸerlerin,  ilkelerin  hatta  inançların  bazı  zorluklar  karşısında  buharlaÅŸtığı  bir  zaman  diliminde,  ashab-ı  kehf  modelini  örnekliÄŸini,  bilinçli  nesil  oluÅŸturmada  ön  plana  çıkarmalıyız… Åžunu  unutmayalım ki,  insanı temelden  sarsan  bir  kavramdır.  Bilinç  yani  ÅŸuurlu  tanıklık  yapmak.  Müslüman  genç  fikri  içsel  devrimini  gerçekleÅŸtirdikten  sonra  çağının  tanıklığını  yapabilir.  Sonrasında  onurlu  eylemlere  doÄŸru  bir aÅŸk  fırtınasıyla  kanatlanma  bahtiyarlığına  kavuÅŸur. 

Bilinç,  insanda  kimlik  açlığını  giderir.  Bu  bilinç  sayesinde  insan  çirkinleÅŸen  dünyada  tertemiz  kalabilir.  Bilinçli    mümin  çağın  en  ağır  yükünü  taşıyandır.

Dava  bilincine  sahip  genç,  hüzün ve  acının  kuÅŸatması  altındadır.  Hüzün  hep baÅŸucundadır  attığı  her  adımda  baÅŸucundadır.  Böylesine bir  mü’min  genç,  Nuhun  nasırlı  ellerine,  Nebevi  hüzne  eÅŸlik  eder.  Ä°brahim’in  direncine  ve  teslimiyetine,  Ä°smail’in  muÅŸtusuna  eÅŸlik  eder. 

Bu hüzün  mü’mini  silkeler

Bu hüzün  mü’mini sınar

Bu  hüzün  mü’mini  sabırda  usta  kılar.

Nihayet  ashab-ı  kehf  modeli  bilinçli  genç  acıların  ve  sancıların  kıymetini  bilen  bir  hassasiyet  içinde  olur.

Dava  bilincine  sahip  olan  genç,  gelenekçilik,  görenekçilik,  muhafazakarlık,  konformizim,  coÄŸrafyacılık,  vatancılık,  toprakçılık,  bayrakçılık  gibi  unsurları  din  ile  birleÅŸtirmez,  özdeÅŸleÅŸtirmez.  Çünkü  o  folkforik  bir  Ä°slâm  algısına  deÄŸil  sahih  bir  islâm’a evrensel  bir dine  inanır.  Ä°slam-ı  millileÅŸtirmez  ve  ehlileÅŸtirmez,  islâm-ı   Kur’ana  göre  tanımlar  ve  ona  iman  eder.

Dava  bilincine  sahip  bir  gençliÄŸin,  kalpleri  hakikatle  dolu,  düÅŸünceleri  hakikatin  yüceliÄŸi  ile  hür  adımları  hakikatin  yol  göstericiliÄŸi  sayesinde  saÄŸlam  sözleri  hakikatin  iÅŸaretleriyle   müjdeli,  sevinçleri  hakikatin  zaferiyle  derin,  günleri  hakikatin  bilgisiyle  coÅŸkulu  ve  onurludur.  Bu  gençlik  hakikat  sisteminin  medeniyet  elçileridir.

Ashab-ı  kehf  modeli  gençliÄŸin,  red  çığlıkları  vardır,  dirençli  solukları  vardır,  inançlı  yürekleri  vardır.  Bu  gençlik  Yusuf’u  zindanda  bırakmaz.  Ä°brahim’i  ateÅŸte  unutmaz,  Musa’yı Nil de  terk etmez.  Bu  mimin  gençlik  hürriyet  ve  özgürlük  evinin  mimarlarıdır.  Puta  tapıcılığın  düÅŸmanlarıdır.  Zulme,  cehalete  karşı  savaÅŸanlardır.  YaÅŸadığı  toprak  parçasını  güvenlik  esenlik  beldesi  yapmaya  çalışır,  zamanı  mukaddes  bilir ve  saygı  deÄŸer  bir  zaman  yapar  ve  tüm  yeryüzünü  mescit  yapmanın  mücadelesini  verir.

GençliÄŸin  Biliçlenmesi  ve DüÅŸünmesi  gerekir.   

Müslüman  gençliÄŸin  belli  bir görüÅŸle  kısıtlanmaksızın  somut  bir  dünya  bilinci  kazanması gerekir.  Gençler  kalıplaÅŸmış  mekanik  eÄŸilimler  karşısında  genç  tavırlar  alabilmelidir.  Gençler  kendilerini  köleleÅŸtirebilecek,  körleÅŸtirebilecek,  eÄŸilimlere  dikkat  etmelidirler.

Genç  müminlerin  kitle  heyecanlarına  kapılmadan  moda  akımlara,  moda  doÄŸmalara  tutsak  olmadan  taklitçi  yöntemlerden  uzaklaÅŸarak  bağımsız  bir  kiÅŸilik  oluÅŸturması  gerekir.  Bütün  halkların,  ABD  kültürünün  bekçisi  ve  nöbetçisi  durumuna  geldiÄŸi  bir tarih  döneminde  hamasi  acılara  dayalı bir  anlayışla  Ä°slâmi yapılar  kurulamaz.  Müslüman  gençlerin,  temel  anlamları,  temel  amaçları  ve  temel  seçimleri  yükseltmeleri  ve  bu  çizgi  üzerinde  yoÄŸunlaÅŸmaları  gerekir.  Gençler  hizip  mantığına,  hizip kültürüne  ve  hizip  çıkarına göre  ÅŸekillenen  iliÅŸki  biçimlerine  itiraz  etmelidirler.  Bu  ise  akletmesiyle,  sorgulamalarıyla    mümkündür.  Åžeyh – mürid  iliÅŸkisi içinde  deÄŸil,  Peygamber –sahabi  iliÅŸkisini  örnek  alarak bu yapılabilir.

Müslüman  gençliÄŸin,  yaÅŸayan  tanımlarla,  yeni  bir  insan  örneÄŸiyle  birlikte  yeni  bir  siyasal  ve  toplumsal  çevre  oluÅŸturması  yeni  bir  kültür  ve iliÅŸki  sistemi  geliÅŸtirmesi  gerekir.

Müslüman  genç,  moda  isimlerin  gölgesi  altına  girerek  orada  gölge  bir  varlık  gibi  yaÅŸamak  yerine, kendi  birikimi,  kendi düÅŸüncesi  ve davranışlarıyla  var  olmayı  baÅŸarmalıdırlar. 

Genç  Müslümanlar, hizip  dili ve  kültürüyle  sınırlandırılmış  tek  çizgili  anlayışları  aÅŸabilmelidirler.  Tek  çizgili  hizip  mantığı  müÅŸavereye   ve  eleÅŸtiriye  imkan tanımaz.

Müslüman  gençlik,  temel  anlamlar  ve  amaçlar  doÄŸrultusunda  temel  bir  eÄŸitim  almadıkları  için  modern   dünyanın  ve  vahÅŸi  kapitalizmin,  lükse,  israfa,  zevke,  bireyciliÄŸe,  maddeciliÄŸe,  biçimciliÄŸe,  sorumsuzluÄŸa,  magazine, hafifliÄŸe,  modaya  düzeysizliÄŸe, yapaylığa,  gösteriÅŸe,  ÅŸehvete  dayalı  anlık-günlük  kültürü  ile  gereÄŸi  gibi savaÅŸamamaktadır. 

Müslüman  genç,  yaÅŸadığı  dünyanın  tanığı  olandır.  O  yaptığı  her ÅŸeyin  ve  yapması  gerekirken  yapmadığından,  söylediÄŸi  her  sözden  hesaba  çekileceÄŸini  bilir.  Haksızlıklar karşısında  susanların  dilsiz  ÅŸeytan  olduklarını  bilir.  Hakkın  gören  gözü, iÅŸiten  kulağı,  tutan  elidir.  O  haksızlık  kimden  gelirse  gelsin  kime  yönelik  olursa olsun  haklının  yanında  olandır.

Eylemlerinde  bir umudun  bestesi  gizlidir.  DaÄŸ  gibi  bir  yürek  taşır,  volkan  gibi  bir  beyni  vardır.  Kökleri  ile  geçmiÅŸi  dalları  ile  geleceÄŸi  kucaklayan  bir  çınar  gibidir.  “kökü  mazide  olan  bir ati dir.”

Dudaklarında  zikir  gözlerinde  bir ufkun  aydınlığı,  bereketli  ellerinde  mazlumların  umutlarının  sırrı  gizlidir.  Gece  zahid,  gündüz  mücahid  olan  bir  Müslüman  gençliktir  özlediÄŸimiz.

Tüm  bunların  yanında  genç  Müslümanların  her ÅŸeyden  önce  ahlaki  bir  inkılabı  yapmaları  gerekir.  Bireysel  kurtuluÅŸ,  toplumsal  kurtuluÅŸun  olmazsa  olmazıdır.

Genç  müminler,  temel  anlam  ve  amaçlara  dönüÅŸü  saÄŸlayabilecek  zenginliklere  muhtaçtır.  Ruhi,  irfani,  ahlaki  zenginliklere  sahip  olmayan  bir  dini  hayat  düÅŸünülemez.  Ä°slâm  Kamil  insan  modeli  sunar,  bu  Kemal  sahipleri,  dengeli  ölçülü,  dikkatli  ve  tutarlı  olurlar.  Kemal  sahipleri,   kendilerini  düÅŸünce   modalarıyla  kısıtlamazlar.

Özellikle  gençlerde,  ısrar  edeceÄŸimiz  noktalardan  en  önemlisi  düÅŸünmeleri-akletmeleri  olmalıdır.  Zira  insan  akletmeden  Allah’a  inansa da  o  imanın  pek  kıymeti  yok gibi  oluyor… kolay  elde  edilmiÅŸ  iman  kolay  inkara-ÅŸirke  dönüÅŸebiliyor  mirasyedi  oluyor.  DüÅŸünce  ihtiyacı  karşılandıktan   sonra  bu  düÅŸüncenin  içine  fikir  konmalı.

Ä°man  fikir  ittifakı Salih  amele  yansımalı,  heyecan  ise  iman-fikir-amel  üçlüsünün  saç  ayağından fışkırmalıdır. DüÅŸüncesiz  amel,  amelsiz  heyecan  hayır  getirmez.

Velhasıl,  kafasını  ve   Ruhunu  Rabbinin  dışında  kimseye  ipotek  etmeyen  her  ÅŸeyi  hür  düÅŸünebilen    fikri  ÅŸahsiyetine  ulaÅŸmış,  dinini  asıl  kaynağından  öÄŸrenip,  icaplarını  yerine  getirme  noktasında  tavizsiz  olan  ahde  vefanın,  doÄŸruluÄŸun  müsavamat  ve uhuvvetin,  sevmenin,  fedakarlığın  gerçek  manada  ÅŸahsında  abideleÅŸtiÄŸi,  tüm  ilahlaÅŸtırılan  nesneleri  reddederek  ve  insanlığın  kurtuluÅŸunun   tek  olan  Allah’a  kulluktan  geçtiÄŸini  her fırsatta  korkusuzca  ortaya  koyan,  Allah  davasını  dert  edinmiÅŸ,  derdi  olan,  sevdası  olan,  aÅŸkı  olan,  sancısı  olan,  tüm  nebi  ve  elçileri  kendine  gerçek  model  edinen,  en  güzel  örnekler  onlardadır  diyebilen  bir  gençliÄŸin  özlemi,  hasreti  içindeyiz.

UmduÄŸumuz  var  elhamdülillah,

Biz  gayret  edersek,  bu  geçliÄŸi  Rabbimiz  bizlere  gösterir  inÅŸallah…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.