Sosyal Medya

Makale

Bitmeyen Sürgünler

Dönüp bir geriye baktığımda 

 

Ne çok kırılmalar yaÅŸamışım. 

 

Toprağımdam ve yaÅŸadığım yerden sürgün edilmenin acısını yaÅŸamak zorunda bırakılmışım. 

 

YetmemiÅŸ,

 

Yıllar sonra yaÅŸadığım yolculuktan sürgün edilerek 

 

Tekrar nefes aldığım yerde mülteci hale gelmenin dayanılmaz umutsuzluÄŸunu yaÅŸamak zorunda kalmak 

 

Bu sadece benim hikayem deÄŸil. 

 

Dünden bugüne on binlerin 

 

Farklı zamanlarda 

 

Farklı gerekçelerle 

 

YaÅŸamış olduÄŸu ve hala yaÅŸadığı insan hikayelerinden biri 

 

Benim yaÅŸadığım 

 

Yıl 1989 AÄŸustos'u 

 

Dünyada soğuk savaş bitiyor;

 

Demokrasi ve özgürlük kanalları duvarları yıkmaya baÅŸlıyor. 

 

Dünya bir nefes almaya başlıyor.

 

Ama Türkiye bu nefesi oksijen olarak deÄŸil, karbondiyoksit olarak almaya hazırlanıyor. 

 

Ben Mardin/ Savur'da bir köyde yaşıyorum. 

 

DoÄŸup büyüdüğüm Batman'dan 

 

12 Eylül Askeri Darbesi nedeni ile ailem Mardin'e kendi köyüne göç etmek durumunda kalıyor ve ben de cezaevi yaÅŸantısından sonra ailemle beraber köyde çiftçilik yapıyorum. 

 

Ailemin köye geliÅŸi bir dokuz yıl oluyor. 

 

Artık bir köylü olarak köy yaÅŸantısına ayak uyduralı yıllar oluyor. 

 

Bölgede PKK saldırıları çoluk çocuk demeden katliamlarla devam ediyor.

 

Dünyadaki normalleÅŸme PKK için hiçbir ÅŸey ifade etmiyor. 

 

Devlet PKK tarifini tüm Kürtler üzerinden okuduğu için aldığı her önlem ya da uyguladığı her strateji PKK'yı daha da büyütüyor.

 

Sorun içinden çıkılmaz bir hal alıyor. 

 

PKK köyleri basıyor.

 

Devlet de köyleri basıyor.

 

PKK kendisi gibi düşünmeyenleri hain ilan ediyor, 

 

Devlet de hain ilan ediyor.

 

Böylesine acımasız koÅŸullarda 

 

Köyümüz PKK baskısından da

 

Devlet baskısından da uzak normal bir hayat sürüyor. 

 

Tarih 1989 Ağustos'unu gösterinceye kadar...

 

Bölge komutanı binbaşı 

 

Muhtar ile yazılı bir haber göndererek 

 

Yarına kadar köyü terk etmemi istedi ve 13 il dışında bir yerlere derhal gitmemi istedi. 

 

Düşündüm, 

 

Kendim ile yoÄŸun bir kavgaya giriÅŸtim. 

 

Neden,

 

Niçin... 

 

Ben artık sade bir köylüyüm, 

 

Kime ne zararım olabilir ki?

 

Ve nereye gidebilirim ki?

 

3 küçücük çocuk ile

 

Para yok 

 

Bir meslek yok

 

Büyükşehirlerde nasıl yaşarım?

 

Ama dinleyen olmadı. 

 

PKK'ye itirazın bedeli,

 

Devletin her Kürd'ü terörist görmesine itirazın bedeli 

 

Topraklarından sürgün edilmek....

 

Evet benim yanlışım yoktu.

 

Büyük büyük yanlışlar yapmaya karar kılmış bir olmayan devlet aklı öncelikli bir temizlenme yapıyordu. 

 

Bölgede yüzlerce insan benim gibi sürgüne gönderiliyordu. 

 

Bu 1990'ların habercisiydi.

 

Itirazlari bile hainlik olarak gören ve aslında itirazların herkesin huzur içerisinde yaşayacağı itirazlar olduğunu ısrarla anlamak istemeyen bir anlayışın herkesi felakete götürdüğü yılların başlangıcıydı

 

Bu sürgün yılları... 

 

Turgut özalin meÅŸhur SS kararnameleri 

 

Hayat kendini tekrar eder mi?

 

Evet eder! 

 

Yıl 2017 aralığı 

 

Bir telefon artık gazetede yazı yazamayacaksınız telefonu 

 

Televizyonlara çıkamayacaksınız talimatları 

 

Bu sefer

 

Toprağından kopartılan bir sürgün yolculuÄŸu deÄŸil, 

 

Seni hayattan koparan bir sürgün yolculuğu bu.

 

Yine itiraz duygun cezalandırılıyor. 

 

Yine daha da iyi olmalı demen bir bedele dönüşüyor. 

 

Bari "griyi öldurmeyin " demen kabul görmüyor. 

 

Tüm renkler siyah olmalı dünyasına itiraz etmek! 

 

Bedeli çok çok ağır olan bir yolculuğa çıkarıyor seni artık,

 

Bedel ödetenler deÄŸiÅŸmiyor. 

 

Sorgulama, 

 

Sorma, 

 

Cevap isteme,

 

Ama veya fakat deme! 

 

Bir tehlike olmaya devam ediyor 

 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.