Sosyal Medya

Makale

Güney Çin Denizi'nden Doğu Akdeniz'e

Robert D. Kaplan’ın F.P’de 7 Ocak 2019 tarihinde ‘’Yeni bir soÄŸuk savaÅŸ baÅŸladı’’baÅŸlığını taşıyan yazısı dünyada epey ilgi uyandırdı. Yazının detaylarında ise, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaÅŸları üzerinde duruluyor. ABD-Çin arasındaki soÄŸuk savaÅŸ, piyasaların fiyatlandırmasından teknolojik alanlara kadar olumsuz etkilerinin olacağını yazıyor.

Robert D. Kaplan’ın söz konusu yazısı dâhil olmak üzere ABD’de, Çin ile ilgili yapılan deÄŸerlendirmeleri okuduÄŸumuzda, genellikle ekonomik geliÅŸmeye baÄŸlı olarak üç husus üzerinde durulur. Bunlar sırasıyla para, teknoloji ve silahtır.

Gerçekten de bu üç hususun her biri diÄŸerini besleyen bir özelliÄŸe sahiptir. ABD tarafı diyor ki: ‘’Çin bir ejderha gibidir güçlenirse tüm dünyayı yutacak.’’

Çin tarafı ise: ‘’ABD bir virüs gibidir süslü laflarla dünyanın bağışıklık sistemini bozarak ekonomik ve siyasi istikrarsızlık çıkartıyor.’’

Pratik sonuç ise, her iki tarafın birbirileri hakkındaki tespitleri doÄŸruluyor. Biri ejderha gibi Uygurlu Türkleri yutuyor, diÄŸeri de bir virüs gibi OrtadoÄŸu’da istikrarsızlık çıkartıyor. Birbirlerini suçlarken ‘’Tüm dünya için tehdittir’’ ifadelerinden anlaşılıyor ki ABD ve Çin dünya hâkimiyeti kurmak için yarışıyorlar.

Yeri gelmişken Vatan Partisinin genel Başkanı Doğu Perinçek ve arkadaşlarının Amerikan Emperyalizmine karşı söylemlerini doğru buluyorum. Ancak aynı hassasiyeti Rus ve Çin emperyalizmine karşı göstermediklerini de üzülerek belirtmeliyim. Tutarlı ve ilkeli olmak her türlü sömürü ve haksızlığa karşı olmayı gerektirir.

Sayın Perinçek 8-1-2019 tarihinde ki yazısında, Uygurlu Müslüman Türkleri Çin devletinin iddia ettiÄŸi gibi ‘’Terörist örgüt’’ olarak tanımlıyor. Ancak bağımsız kaynaklardan edindiÄŸimiz haberlere göre Çin devleti asimilasyon politikalarına karşı çıkan herkese terörist diyerek öldürüyor.

Dolaysıyla ABD ile Çin arasında ekonomik çatışmayla beraber bir de hâkimiyet stratejileri çatışıyor. Çatışan bu stratejilerin odak noktası ise Güney Çin Denizi ile DoÄŸu Akdeniz’dir. Çin ABD’yi Güney Çin Denizinden uzak tutmaya çalışırken, ABD ise, Çin’in müttefiki olan Rusya’nın etkisini DoÄŸu Akdeniz’de kırmak istiyor.

Güney Çin Denizinden DoÄŸu Akdeniz’e olan ilginin nedeni her iki denizden de küresel güçlerin iÅŸtahlarını kabartacak miktarda doÄŸalgazın bulunmasıdır. Yüz yıl önce petrol için topraklar üzerinde kavga vardı, bugün doÄŸalgaz için denizler üzerinde kavga var.

Türkiye hem zaman bakımından hem de mekân bakımından bu paylaşım kavgasının tam göbeÄŸindedir. Türkiye bu kavganın yıkıcı sonuçlarını üzerinden savabilmesi için bölgesel denklemlerle küresel denklemleri çok iyi analiz etmelidir.

Ä°bn-i Haldun’un dediÄŸi gibi ‘’CoÄŸrafya bir kader ise’’ siyasette o kaderi en iyi ÅŸekilde tayin etmek için bölgesel ve küresel güç dengelerini göz önünde tutarak en doÄŸru yol ve yöntemi bulmaktır. Dünyadaki tüm ülkeler kendi tarihlerinin bir sonucudur. Dolaysıyla Türkiye, Güney Çin Denizinden DoÄŸu Akdeniz’e uzanan tehlikelere karşı uygun yolu bulacak tarihsel tecrübe ve birikime sahiptir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.