Sosyal Medya

Makale

Masumiyet

Duhâ suresinin “Ve yolunu kaybetmiÅŸ görüp seni doÄŸru yola ulaÅŸtırmadı mı?”ÅŸeklinde meallendirilen 7. ayeti, Peygamber (sav)’in bir arayış içinde olduÄŸu intibaını verir. Buna karşılık bazıları ayete “Seni, (ÅŸeriat hükümlerini) bilmezken, (nübüvvet nimeti ile ÅŸer’î) yola koymadı mı?” anlamı yükler. (1) Peygamber (sav)’in Risâlet’ten, yani vahiy almadan önce dahi olsa yolunu kaybetmiÅŸ olabileceÄŸi düÅŸünülemediÄŸi için bu mana tercih edilir. Ayete “Seni (çocukluÄŸunda) gaaib olmuÅŸ bulup da yolunu doÄŸrultmadı mı?” anlamı verenler de vardır. (2) Peygamber (sav)’i ÅŸaşırmış ya da yol bilmez bulmak da bu ayete yakıştırılan anlamlar içindedir. Bazıları da “Seni dalalette bulup, doÄŸru yolu göstermedi mi?” anlamını tercih etmiÅŸlerdir. (3) Burada dile getirilen anlamların hemen hepsi arka planda yer alan bir Peygamber algısına dayanır. ÖrneÄŸin peygamberlerin iÅŸlenen büyük suçlara karışmasalar bile peygamberlikten önce kavimlerinin dininde olduklarını düÅŸünenler de vardır. (4) Buna göre onların daha farklı ve sert bir anlamı tercih etmeleri gerekir. Ancak Peygamber (sav)’in cahiliye döneminde dahi puta tapmadığı bilindiÄŸinden haklı olarak Arapça ??????? (sapkın, dalâlet) ÅŸeklinde geçen fiile ÅŸaşırmış/yolunu kaybetmiÅŸ/yol bilmez gibi daha yumuÅŸak karşılıklar bulunmaya çalışılmıştır. Fakat elçileri kendi kavimlerinin dininde görmenin aşırılığı, onları asla günah iÅŸleyemez duruma sokanlarınkinden farklı deÄŸildir. Zira her iki aşırılık da onları örnek almaya engeldir.

Masumiyet (ismet), peygamberlerin hiç günah iÅŸlememeleri ya da iÅŸleyememeleri anlamına gelmez. Kur’an’daki bazı ayetler, peygamberlerin ve özellikle Peygamber (sav)’in hatalarını düzeltmek için gelmiÅŸtir. Peygamberler, büyük günahlar iÅŸlememeleri ve hata ettiklerinde bu yanlışta asla ısrar etmemeleri anlamında masumdurlar. Onlar büyük günahlardan zaten uzaktırlar. Bu ÅŸekilde de önderlik ve öncülük ettikleri ümmetlerine örnek konumundadırlar. Ä°nsan olmaları hasebiyle hata yapmaları normaldir. Bu hatalarının bizzat Allah tarafından düzeltilmesi ise onların örnek konumda olmalarından kaynaklanmaktadır. O hâlde ismet sıfatıyla anlatılmak istenen ÅŸeyin peygamberlerin asla günah iÅŸlememeleri ya da iÅŸleyememeleri deÄŸil, bilerek, isteyerek iÅŸlememeleridir. Günah iÅŸlemeye meyilleri olmaması, kendi özgür iradeleriyle günahlardan bilinçli bir ÅŸekilde kaçınmaları anlamına gelir. Bu, günahtan uzak durma gayreti yanında onda ısrar etmeme inceliÄŸidir. Nihayet onların temiz fıtratı, vahyin anlaşılması ve hayata aktarılmasında önemli bir iÅŸlev gördüÄŸü gibi hemen herkese örnek olmalarında da yeterince rol oynamıştır. Allah’ın örnek konumundaki elçilerini günahtan uzak tutması, onların masum olarak nitelenmesine yol açmıştır. Ancak peygamberleri örnek alanlar açısından, onların da kendileri gibi bir insan olduÄŸunu bilmek ve günah iÅŸleyebilme imkânlarına raÄŸmen iÅŸlemediklerini düÅŸünmek daha doÄŸrudur. Zira onları örnek alabilmek de ancak böyle gerçekleÅŸebilir. (5)

O hâlde “Ve yolunu kaybetmiÅŸ görüp seni doÄŸru yola ulaÅŸtırmadı mı?” ayeti, ortalama bir yaklaşımla Peygamber (sav)’in örnek olma konumuna zarar vermeden bir arayış içinde olduÄŸunu ifade etmeye yarar. Nitekim bu arayış, onlar gibi gerçeÄŸin peÅŸinde koÅŸanları da kapsar.

Dipnotlar:

1. A. F. Yavuz Meali.
2. H. Basri Çantay Meali.
3. Åžaban PiriÅŸ Meali.
4. Râzi, Mefâtihu’l-Gayb, c. 23, s. 216.
5. “Duhâ Suresi”, Musa ÅžimÅŸekçakan, Sözün Gücü (Vahyin RehberliÄŸi), Nüzul Sırasına Göre Ä°lk Yirmi Ä°ki Surenin BaÄŸlamı ve Anlamı.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.