Sosyal Medya

Makale

Suriye'nin kuzeyinde yeni oyuna dikkat!

Türkiye’nin kararlı duruÅŸu karşısında ABD’nin Suriye’nin Kuzeyinde çekilme kararını açıklamak zorunda bırakılmasının hakkını teslim etmek istemeyen bazı muhalif arkadaÅŸlar ‘’Trump zaten Mart ayında çekileceÄŸini söylemiÅŸti.’’ Diyorlar. Ä°yi de Trump daha yakın bir zamana kadar da ‘’Suriye’den çekilme planımız yok’’ demiÅŸti. Tüm dünya Türkiye’nin bu hakkını teslim etmiÅŸken içimizdeki bazı arkadaÅŸların bu ÅŸekildeki tutumları objektif verilerin ışığında deÄŸil, her ÅŸeye ideolojik veya muhalif gözlüklerle baktıklarını gösteriyor.

Muhalif arkadaÅŸların bu yanlış tutumu kadar, Türkiye’nin kazanmış olduÄŸu bu önemli saygınlığı fazla abartmakta bir o kadar yanlış ve yanıltıcı olabilir. Bu tür ciddi konulara Emmanuel Kant’ın söylediÄŸi gibi ‘’Saf akıl’’ yani tüm önyargılardan arınmış bir ÅŸekilde, olayların sebep ve sonuçlarını görerek gerçekçi bir yaklaşımla deÄŸerlendirmek gerektiÄŸini düşünüyorum. Daha açık ifade etmem gerekirse, tarafgirlik veya karşıtlık anlayışıyla yapılan her deÄŸerlendirme bizi yanıltabilir.

Bu çerçevede ABD’nin çekilme kararını deÄŸerlendirdiÄŸimizde bir önceki yazımda belirttiÄŸim bir hususun altını çizerek tekrar etmek istiyorum ABD Suriye’nin Kuzeyinde çekileceÄŸini söyledi ama küresel gücünü koruma iddiasından vazgeçmedi.

Dolaysıyla ABD hiçbir plan yapmadan böyle bir açıklama yapması düşünülemezdi. Nitekim Ä°ran’ın resmi haber sitesi Tehran Times, CÄ°A’nin eski 28 yıllık üst düzey çalışanı olan Profesör Paul Pillar ile yapmış olduÄŸu mülakatta özetle şöyle diyor: “Artık Suriye Kürtlerinin Esad rejimi ile anlaÅŸmak için daha güçlü nedenleri var. Kürtler Esat rejimine sadakat karşılığında özerkliklerini ilan edebilirler.’’

Burada üzerinde düşünmemiz gereken kilit cümle ‘’daha güçlü nedenleri var.’’ Bu ifadeden anlaşılıyor ki, birden fazla neden var. Bu nedenlerin neler olabileceÄŸi üzerinde düşündüğümüzde hemen iki neden ön plana çıkıyor. Birinci neden PKK’nın elinde hatırı sayılır silahı var. Ä°kincisi ise, ben çekilirken rejimle anlaÅŸ. Bu aynı zamanda Rusya’yla da anlaÅŸ anlamına geliyor.

Bölgeden aldığım bazı kaynakların verdiÄŸi bilgilere göre, YPG üç heyet oluÅŸturarak birini Åžam’a, diÄŸerini Moskova’ya, Asya Abdullah baÅŸkanlığındaki heyeti de Paris’e gönderdi. Dikkat çekici bir geliÅŸme olarak, Trump’ın ‘’çekiliyoruz’’ açıklamasından sonra, Ä°srail, Åžam’a yakın bölgelerde bulunan Ä°ran hedeflerine daha sık bombalamaya baÅŸladı.

Tüm bu geliÅŸmelerden benim çıkarttığım sonuç, Esat rejimine diyorlar ki: ‘’Ä°ran’ı bırak PKK’yla iÅŸbirliÄŸi yap’’ Burada cevabını aradığımız soru, Rusya buna nasıl tepki verir?

Rusya’nın buna nasıl tepki vereceÄŸi DoÄŸu Akdeniz’de keÅŸfedilen enerjide Rusya’yı tatmin edecek bir payın teklif edilip edilmediÄŸinin belirleyeceÄŸini düşünüyorum. Tüm bu kargaÅŸanın, ölümlerin kan ve gözyaÅŸlarının akmasının arka planında DoÄŸu Akdeniz’deki doÄŸalgazın paylaşımı olduÄŸunu geçmiÅŸteki yazılarımda hep vurgulamıştım. Ne yazık ki toplumların tarihsel süreçlerine baktığımızda da savaÅŸ ile paylaşım arasında doÄŸrudan bir iliÅŸki olduÄŸunu hep görürüz.

devamı için tıklayın

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.