Sosyal Medya

Makale

Kur'an Evrensel Bir Kitaptır

“Kur’an evrensel bir kitaptır.” denildiÄŸinde kastedilen ÅŸey, genellikle onun ortaya koyduÄŸu prensiplerin genel-geçer yasalar ÅŸeklinde her yüzyılda uygulanabilir olmasıdır. Vahyin rehberliÄŸini kendisine ÅŸiar edinmiÅŸ biri, bu evrensel doÄŸruları kendi dünyasında vazgeçilmez ilkelere dönüştürmek zorundadır. Önünü görebileceÄŸi ÅŸekilde hayatını bu prensiplerle donatmak, hesap verebileceÄŸini düşünmek/bilmek insanın sorumluluklarını unutmamasına zemin hazırlar. Evrensel bilgi, Kur’an atmosferinde bazen kiÅŸinin Rabbiyle oluÅŸturacağı iliÅŸkide yer bulur. Buna kapı aralamak için kiÅŸinin Kur’an ile, yani vahyin ona sunacağı fırsatlar ile sayısız diyaloglara girmesi gerekir. Bu anlamda Kur’an’ın insanların hayatına aksetmesi bir süreçtir. Bu süreç, doÄŸru anlama çabası ile baÅŸlayıp prensipler edinmeyle devam eden neticede kiÅŸinin benliÄŸinde bir ahlakî duruÅŸa, siyasi tavra veya ilkeli bir tutuma indirgenen olaÄŸan kiÅŸisel bir serüvendir. O hâlde insan, hayatına ışık tutacak genel ilkeler edinmeye özen göstermelidir. (1)

Fâtiha suresi, evrensel düşünceyi ifade eden en önemli örneklerden biridir. Hayatın nasıl yaÅŸanması gerektiÄŸi hususunda sarsılmaz ölçüler verir.

Allah âlemlerin Rabb’idir.
Rahman ve Rahîm’dir.
Din (hesap) gününün sahibidir.

Bu üç ifade, bütün âlemin ÅŸiarıdır, ölçüsüdür, anahtarıdır. Her ÅŸey ama her ÅŸey, bu ilkelerin hayata aksetmesiyle rahata/barışa/çözüme kavuÅŸur. Dolayısıyla asla unutulmamalı, unutulmasın diye gözün görebileceÄŸi her yere asılmalı ve durmadan tekrarlanmalıdır.

Herkes Allah’ı övünceye,
Her şey onun rahmetinden pay alıncaya,
Herkes eÅŸit ve adil bir dünyada yaÅŸayıncaya kadar, insanın sorumluluÄŸu sona ermez. Sadece ona kulluk edilinceye ve ondan yardım isteninceye kadar, bu devam eder. Yani hiç kimse bir ihtiyacı sebebiyle bir hemcinsinin önünde boyun bükmek zorunda kalmayıncaya kadar…

İşte evrensel olan budur. Bütün bunlar, tezahürleri bakımından kişinin kendi dünyasında mutlaka görülmesi gereken iz düşümlere sahiptir.

Her yerde bulunması gereken ölçülerden biri de yine Şems suresinde bulunan şu mesajdır:
“Kendisini arındıran kesinlikle kurtulacak ve onu kötülüğe gömen ise mutlaka kaybedecektir.”

Ä°nsan, iyilik yapmak ve iyi biri olmak zorundadır. Bunun için arınmaya ihtiyacı vardır. Surede arınmanın konusu, Allah’ın devesinin su içme hakkından yola çıkarak insanları eÅŸit görmektir. Her hâlükârda herkes ektiÄŸini biçer ve insan bütün yaptıklarından sorumludur. Buna binaen meydana gelen kötülüklerin faturasını da üstlenmek ve kötülüklere engel olmak durumundadır. Hiçbir maÄŸduriyetten menfaat saÄŸlanmasına ve kimsenin gayrı meÅŸru yollardan beslenmesine izin verilmemelidir. Nihayet ilahi takdirin kötülüklere asla rıza göstermeyeceÄŸini herkes bilmelidir.

Kendisini insanları eşit görerek arındıran, yani ayrıcalık ve imtiyazların dünyada doğuracağı sorunlardan sakınan (takva) kişi, eğer bütün kötülüklerin insanın aç gözlülüğünden, gemlenemeyen hırslarından, yani bizzat onun elinden çıktığını görüyorsa buna engel olmaya çalışmalı; kana, ırka, ideolojiye veya dine dayalı herhangi bir anlayışın hakikati gölgelemesine müsaade etmemelidir. Zira gerçek din, buna zaten yol vermeyecektir.

Bütün insanlar, arınma ve kötülük arasında ince bir çizgi üzerinde durur. Ve ancak kendisindeki bu potansiyeli fark edip kötülük yapmamaya karar verenler kurtulur.

Dipnot:

1. Bu çaba, bizzat insanın kendi başına gerçekleştirmesi gereken bir sürece işaret eder. Bu şekilde kişi, kendisiyle ilgili başkalarının ona anlatamayacağı biçimde onlarca farklı yüzleşmelere tanıklık edebilir. Dolayısıyla bu süreç bireyin tek başına başarması gereken bir çabayı anlatır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.