Sosyal Medya

Makale

Tarihten ders alanlar tahriklere kapılmaz

Bugün yaÅŸadığımız hadiseler, geçmiÅŸten bağımsız deÄŸildir. Bu nedenle tüm sosyal ve siyaset bilimcileri derler ki: ‘’Bugünü anlamak için geçmiÅŸi iyi kavramak gerekir.’’Ä°ngiliz tarihçi Robert Tombs bir makalesinde der ki: ‘’ Tarih, insanın geçmiÅŸinden dersler çıkartarak geleceÄŸine yön vermesini saÄŸlar.’’

 

Belki de geçmiÅŸten yeterince istifade edilmediÄŸi içindir ki, Ziyaüddin Serdar ‘’Ä°slam Medeniyetinin geleceÄŸi’’ eserinde ÅŸu tespiti yapar: ‘’Müslümanlar, topluca acı çekmektedir.’’

 

Peki, Müslümanlar yaÅŸadıkları acıların sebep ve sonuçlarını, iyi deÄŸerlendirmeden bugünü ve yarını anlayabilirler mi?

 

Ä°slam dünyasının bugün içinde bulunduÄŸu durumun tarihsel sürecini deÄŸerlendirmek bu yazının sınırlarını aÅŸan bir konudur. Biz bu yazımızda yakın geçmiÅŸte Ä°ngilizlerin bazı Arap liderlerini aldatarak Ä°slam coÄŸrafyasını nasıl parçaladıklarını kısaca hatırlatmak istiyoruz ki, bugün Kürtler üzerinde yapılan benzer çalışmalara ışık tutsun.

 

Ä°ngilizler, Hindistan ve Mısır’da iyice hâkimiyet saÄŸladıktan sonra, henüz Osmanlı toprakları olan Arabistan, Filistin ve Suriye’ye gelir. SavaÅŸtan önce Arkeolog ve baÅŸka sıfatlar adı altında bu coÄŸrafyanın sosyolojik haritasını çıkartır, Kahire’de bulunan Ä°ngiliz Ä°stihbarat Dairesine ait büroya topladıkları tüm bu bilgileri aktarırlar. Araplar üzerinde etkili bir isim olan arkeolog Lawrence 4 Aralık 1914’te TeÄŸmen rütbesiyle Mısır’daki bu büroya atanır.

 

Hüseyin Bin Ali, Abdülhamit döneminde Ä°stanbul’a getirtilerek uzunca bir süre kalır. OÄŸlu Abdullah Mekke, Faysal ise Cidde mebusu olarak Osmanlı Parlamentosu’nda görev yaparlar. Ä°ttihat ve Terakki’nin iktidarında Hüseyin Bin Ali, Mekke Åžerifi olarak gönderilir.

 

CoÄŸrafyayı parçalamak için planlar hazırlayan Lawrence, Mekke Åžerifi olarak gönderilen Hüseyin bin Ali’yi bulur. Çünkü amacı, Arapları Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklandırıp Ä°ngiltere’ye bağımlı ve birbirinden kopuk küçük prensliklerden oluÅŸan siyasi yapılar oluÅŸturmaktı. Ancak Ä°ngilizler bu amaçlarını gizleyerek Åžerif Hüseyin’e ‘’Büyük Arap Ä°mparatorluÄŸu’’ vaadiyle gittiler. Ne yazıktır ki, Åžerif Hüseyin aldanır ve ‘’Osmanlı hükümetini artık tanımadığını’’ söyleyerek 10 Haziran 1916’da isyan eder.(Tarih dergisi)

 

O gün Araplar üzerinde çalışmalarını sistematik haline getiren Ä°ngilizler, coÄŸrafyanın parçalanmasına neden oldular ve Ä°srail’in kurulmasının yolunu açtılar. Bugün Ä°srail ise: ‘’Türkler, Farslar ve Araplar, Kürtleri din ile kandırıyor.’’ deyip tahrik ediyor.(Jerusalem Post)  

 

Bu tahriklerin orta ve uzun vadede olmak üzere iki amaca hizmet ettiÄŸini düÅŸünüyorum. Birincisi; DoÄŸu Akdeniz’de keÅŸfedilen enerji paylaşımında Türkiye’yi denklem dışı bırakmak için PKK’yla meÅŸgul etmek. Ä°kincisi; uzun vadede Nil ile Fırat arasındaki coÄŸrafyaya eriÅŸmek.

 

Åžimdi hâlâ PKK ve uzantılarına sempatiyle bakan Kürt kardeÅŸlerime sesleniyorum; ortak bir tarihe, kültüre, coÄŸrafyaya sahip olan tüm kardeÅŸlerimizle ortak bir gelecek kurmak mı daha mantıklı yoksa tarihten ders almayarak Ä°srail’in tahriklerine kapılıp coÄŸrafyamızı tahrip etmek mi daha mantıklı? Aklınızın ve vicdanlarınızın ‘’Tarihten ders alanlar tahriklere kapılmaz.’’ dediÄŸinizi duyar gibiyim.

 

Milat Gazetesi

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.