Sosyal Medya

Makale

Andımızın Gerisindeki Ruh Hali

tarihinde yayınlandı.

6 yıl önce kaldırılan “Andımız” uygulaması Danıştay kararı ile okullarda yeniden bağırtılacak.

Ne acı;

1945’de biten Hitlerizm kafasının bir ürünü olan “Andımız” uygulamasının geri gelmesini konuşuyoruz. Bu çağda bu kafa…

Bir Kürt’e, Çerkez’e veya Arap’a “Türküm…” diye bağırt arkasından da “doğruyum…” dedirt sonra da bunu ahlak/erdem olarak tanımla; Allah acil şifa versin, ağır bir hastalık bu.

Andımız uygulaması, tek tip insan oluşturma hevesinin bir ürünü aslında.

Cumhuriyetin ilk kuruluşunda bu hevesteki kadrolar, insanı ve insanlık onurunu ayaklar altına alarak kafalarındaki tek tip insan modeli oluşturma çabasına girdiler:

İnsanların ne okuyacağını, ne giyeceğini, neye ibadet edip nasıl inanacaklarını, hatta hangi müziği dinleyeceklerini bile kendileri karar verdi.

Kendileri gibi düşünmeyen insanlara hayat hakkı tanımadılar.

Sadece şapka takmayı reddettiği için binlerce insan idam edildi.

Egemenlik milletindir dendi ama Takriri Sükûn Kanunu ile muhalefet susturulup uzun yıllar tek parti ile güya demokrasi uyguladılar.

Halk dendi, Halkın Kültürü dendi ama Halk Türkülerini yasakladılar.

Köylü milletin efendisidir dendi ama Ankara’ya gelen köylüyü kıyafetinden ötürü Ankara Kızılay’a sokmadılar.

Kendilerince yeni bir ulus oluşturma adına Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı, Çerkez’i, Laz’ı ve diğer onlarca etnik yapıyı tek potada eritmeye çalıştılar. Ortalığı çorbaya çevirdiler. Bugün yaşanan sancılar bu yüzden.

Bu topraklar, jeopolitik konumu gereği tarih boyunca çok uluslu bir yer oldu.

Tek bir ulusun yaşadığı yerlerde “Milliyetçilik” birleştirici bir olgudur. Ama birden fazla etnik yapının olduğu yerde tek bir etnik yapıyı temsil eden “Milliyetçilik” ayrıştırıcı ve bölücü bir unsur olur.

Doğu’da her resmi dairenin girişine, şehirlerin meydanına, dağa taşa “Ne mutlu Türküm diyene” yazarak herkesi Türk kimliği altında toplayacaklarını sandılar.

Maalesef bunu sağlayamadıkları gibi olan birlikteliğe de büyük zarar verdiler.

Aynı kafa, “Andımız” ile tüm çocuklarda bir aidiyet oluşturmak istediğini söylüyor.

Bu ant ile 80 yıldır oluşturulamayan aidiyet bundan sonra nasıl oluşturulacak?

Her çeşit dayatma, insana ve insanlık onuruna bir hakarettir.

Danıştayın Andımız kararına çok şaşırmadım.

Son 3-5 yıldır hızla yükselen bir milliyetçilik var.

Özellikle 15 Temmuz’un akabinde sağ ve sol ulusalcıların beraber başlattıkları bir yarı darbe var.

FETÖ bahane edilerek devletin alt ve üst kadrolarında FETÖ üyelerinin yanında FETÖ ile alakası olmayan bir insan bir şekilde tasfiye edildi. Boşalan kadrolara “Ulusalcı” ekip yerleşmeye başladı.

FETÖ yüzünden psikolojisi bozulmuş Ak parti iktidarı bunu göremiyor.

Yarın kendilerinin altından da yer kayınca fark edecekler ama iş işten geçmiş olacak.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.