Sosyal Medya

Makale

İslam'ın çağrısı

Ä°slam’ın Tevhide ve tek Allah'a ibadet çaÄŸrısı öbür din ve milletlerde olduÄŸu gibi salt bir nazariye yada yalnızca lahuti bir inanç deÄŸildir.

O ayrıca kendisini tanrılık doruğunda görüp türlü tuzak ve hilelerle insanları köleleştirmek sevdasında ki zorbaların belini kırmayı amaçlayan bir sosyal İnkılap çağrısıdır.

İşte İslam çağrısı zalimlerin belini kırmayı amaçlayıp İslam'ın Tevhide tek ve yalnız,Allaha'a ibadet çağrısı küfre şirke topyekün putlara tağutlara meydan okuması .

Bütün bunlar söz konusu nitelikteki yöntemlerle ve o yönetimlerin başında bulunan çıkar ve yarar düşkünü kişilerle doğrudan çatışır,ters düşer , islamın bu yoldaki çağrısı ıslah yenileme eskiyi yıkma ve yerine yepyeni bir yapı inşa etme gayesine yöneliktir...

Zor günler yaşıyoruz . Zor hayatın anlamını daha iyi kavratıyor.Müslümanların hayatta kalma ve islamı yaşama imkanları ancak Tevhidi bilinci kuşanmaları ve modern kuşatmaya karşı direnişlerini yükseltmeleriyle mümkün.

Direniş bilinçtir. Bilinç Rabbimize teslim oluşun ifadesidir. Sözümüzle , yazımızla , eylemimizle , tüm amellerimizle ölçüsünü Rabbimizin koyduğu istikametin üzerinde olmak en büyük amacımız olmalıdır...

İslam dünyasındaki gelenekçi tutum , iç hastalıklara , modernist tutum ise dış mikroplara bağışıklığın ifadesidir.

Kur'anın önerdiği ise geleneğin veya modernizim taşıdığı bozulma halinden kurtulmak vahiy dışı değerlerden arınmak cahili yargı ve statüleri dönüştürebilecek olan cihad bilincine ulaşmak ve ıslahatcı tavrı islam devriminin belirleyici kılmaktır.

İslam dünyası hastalıklı bünyesi ile dış mikroplara karşı savaş vermek konumundadır. Ancak (düşman altlarına karşı güç oranında at besleme) bilincinde olan müslümanlar, zaferin kendiliğinden gelmeyeceğinde bilmelidir.

Çünkü,modernizmin zihinsel boyutu insan üstü hiç bir değer tanımayan pragmatizmi ile akılcı , deneyci , seküler ve ilerlemeci bir tutum oluşturuyor.

Yeni dünya düzeni tarafından kendi halkının sömürülmesi ne ve ifsadına yardımcı olacak işbirlikcilerini oluşturuyor.

Bu işbirlikçi modernistler ise sömürgeciliğin kaba ve çıplak söylemini , transformasyon ,entekrasyon,çağdaşlık, modernizasyon gibi teknik kelimelerle süsleyip inceltiyorlar.

Zaten sömürge ülkerlerinde insanları darağacına çıkartırken bile / ingiliz ipi ile / asılma tercihini modalaştıran bir sinsi incelik değilmi...

Zira modern olan islam değilse , islamın şu modern olanla hesaplaşması gerekir ve kaçınılmazdır...

Toplumun ruhsal yapısı erezyona uğradı.

Doyumsuzluk içinde ne yapacağını bilmeyen insanlar umut kapısı diye çeşitli düşünce ve eylemler ortaya koymayı denemektedirler.

Sonuç alınamayan her eylemden sonra yaşanılan hayal kırıklıkları,bireysel ve toplumsal vicdanı duyarsızlığa mahkum ediyor.

Böylece değerlerde meydana gelen hızlı ve ifsad edici çözülme bireyci yalnızlığa ve kendi başının çaresine bakmaya icbar edince,insani insanın kurdu olarak gören zihniyet kitlelere egemen olmaya başladı sonuçta... yaşanılan ifsad sürecidir.

İçinde yaşadığımız düzen tamamiyle tefessüh etmiş durumda madevi değerlerin erezyona uğradığı bir dönemdeyiz..

Ama bütün bunlara rağmen sünnetullah işliyor.

“EÄŸer Allah insanları yaptıkları iÅŸlerden dolayı hemen cezalandıracak olsaydı yeryüzünde hiç bir canlı yaratık bırakmazdı.Fakat Allah onları belirtilmiÅŸ bir süreye kadar ertiliyor süreleri gelÄŸini zaman Allah kullarını görmektedir”(Fatır. 45)

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.