Sosyal Medya

Makale

Esas Mesele Enerji Paylaşımıdır

Bilindiği gibi zengin doğal kaynakların başında gıda ve enerji kaynakları gelir. Özellikle Sanayi devriminden sonra enerji meselesi devletlerin hareketlerine etki etmiş, savaşlar çıkartılıp milyonlarca masum insanın ölümüne sebep olmuştu.

Bugün Suriye’de ve diÄŸer Ä°slam coÄŸrafyalarında yaÅŸanan acılar, iki nedene dayanıyor. Birincisi, Ä°srail’in karşısında direnebilecek hiçbir güç bırakmamak. Ä°kincisi ise, DoÄŸu Akdeniz’de keÅŸfedilen enerji paylaşımında baÅŸta Türkiye olmak üzere, Lübnan ve Suriye’yi denklem dışı bırakmak olduÄŸu her geçen gün daha net anlaşılıyor.

ABD’nin Fox Televizyonuna konuk olan bir uzman bu gerçeÄŸi şöyle ifade etmiÅŸti‘’ Ä°srail’in güvenliÄŸi büyük ölçüde saÄŸlanmıştır. ABD, DoÄŸu Akdeniz’de keÅŸfedilen enerjiyi Avrupa’ya ulaÅŸtırma konusunda ortaklarıyla görüşmelerini sürdürmektedir.’’

Aradan birkaç gün geçtikten sonra Yunanistan’ın Ekathimerini gazetesinde çıkan bir haberde ABD’nin ortakları kimler olduÄŸu anlaşılıyordu. ‘’ABD’nin enerji devi Exxon Mobil, Kıbrıs'ın özel ekonomik bölgesinde keÅŸif sondajına baÅŸlamayı planlıyor. Türkiye'nin tahmin edilemez davranışları karşısında Yunanistan, Ä°srail ve ABD’nin desteÄŸine güveniyor.’’ diye yazmıştı.

Adını vermek istemeyen uluslararası iliÅŸkiler uzmanı olan Yunanlı bir akademisyene bu konuyu sorduÄŸumda enerji paylaşımının bir netliÄŸe kavuÅŸmadığını şöyle ifade etti. ‘’ DoÄŸu Akdeniz’de keÅŸfedilen enerjinin paylaşımı konusunda Rusya’nın tavrı oldukça önemli olacaktır. Avrupa üzerinde enerji hâkimiyetini saÄŸlayan Rusya bu özeliÄŸini kaybetmek istemiyor. Rusya’nın Akdeniz’deki üslerini güçlendirmenin araka planında enerji paylaşımı var. Netanyahu, bu duruma bir çözüm bulmak için Putin’le bir dizi görüşme gerçekleÅŸtirdi. Ancak Ä°ngiltere ve ABD’nin bazı ÅŸirketleri Rusya’nın bu iÅŸe dâhil edilmesinden rahatsız olduÄŸu için enerji paylaşımı kapalı kapılar ardında sürdüğünü sanıyorum.’’

Öyle anlaşılıyor ki, üzerinde anlaÅŸmaya varılmış, sınırları belirlenmiÅŸ bir enerji paylaşımı henüz yok. GeliÅŸmeler ülkelerin sahip olduÄŸu kapasite ve beklentilerine göre ÅŸekilleneceÄŸi anlaşılıyor.   

DoÄŸu Akdeniz’deki enerjide hak iddia eden Lübnan, siyasi dengelerin kırılgan olması hasebiyle her an karıştırılmaya müsait bir ülke konumunda. Suriye ise, 2011’den beri iç savaşın yıkıcı etkisini yaÅŸayarak kendi bütünlüğünü koruyacak mecali kalmadı. Türkiye ise, 7 Åžubat Mit Krizi olayından sonra birçok giriÅŸime muhatap oldu ama halkın feraseti ve ErdoÄŸan’ın güçlü liderliÄŸi tüm emperyalist giriÅŸimleri sonuçsuz bırakmıştır.

Gelişmeler oldukça önemli ve hassas. İçinden geçtiğimiz zaman dilimini ve uluslararası ortamı doğru değerlendirmelerle ufuk ötesini görmeyi ve ülkemizin karşı karşıya kaldığı tehlikeleri önceden tahmin ederek ona göre tedbirler geliştirmeyi zorunlu kılmaktadır.

 Bunun için de her türlü kısır politik tartışmaların dışına çıkarak, sahip olduÄŸumuz tarih ve coÄŸrafyanın birikiminden istifade ederek, canımıza ve kaynaklarımıza yönelmiÅŸ, bu küresel güçlere karşı ortak bir tavır geliÅŸtirmeliyiz.

Küresel güçlerin esas amacı enerji paylaşımıysa, bu coğrafyanın asli unsuru olan Türkler, Kürtler, Araplar ve Farslar neden kardeşliği ve daha iyi bir gelecek için dayanışmayı paylaşmasınlar?

Ä°srail, ‘’Kudüssü baÅŸkent’’ ilan etmesiyle dünyanın dikkatini Filistin’e çevirdiÄŸi sırada, Atina’da keÅŸfedilen enerji konusunu görüşmüştü. Åžimdi ise, tüm dünya Ä°dlib meselesini konuÅŸurken, Ä°srail’in Atina’da ABD ile birlikte DoÄŸu Akdeniz enerji meselesi için toplantı yapması dikkat çekicidir.

KAYNAK: MÄ°LAT

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.