Sosyal Medya

Makale

Gerçekliğin İşlevsellikle İlişkisi

Gerçek, insan hayatında izlenmesi ve iz bırakması gereken bir iÅŸleve sahiptir. Kur’an’da, olaylar karşısında aktif, kötülüklerle mücadele eden, cesur, doÄŸru yolda yürümek hususunda direnen, sabırlı bir insan yetiÅŸtirmek için yüzlerce öğüt sıralanmıştır. Bu anlamda gerçeÄŸe ulaÅŸtıran bilgilerin somut, anlaşılabilir ve saÄŸlam bir temel üzerinde yürümesi, kiÅŸiyi atıl durumlardan kurtarıp aktif ve iÅŸlevsel bir konuma yükseltmesi amaçlanır. Bu nedenle zulüm, küfür, günah gibi olumsuz fiilleri terk etmek ve doÄŸru olanı yapmak noktasında bireyi aktif duruma getirmek için doÄŸru ve gerçekçi temellere ihtiyaç duyulur. O hâlde insan iradesini yok sayan, zayıflatan, gayba taÅŸ atan, olaÄŸanüstü yaklaşımlarla yaÅŸanabilirliÄŸi ortadan kaldıran yorumlardan uzak durulmalıdır. Buna binaen Kur’an okumalarının aktif failinin insan olmasının önemi ve onun iradesini ve eylemlerini sınırlayan durumlardan kaçınılması gerektiÄŸi bilinmelidir. Bütün okumaların amacı, Rabb’inin önünde sorumluluklarının farkında doÄŸru ve dürüst bir birey yetiÅŸtirmek ve buradan yola çıkarak toplumsal barış ve huzura kapı aralamaktır.

Peygamberlerin insanlardan seçilmesinin en önemli gerekçelerinden biri de bu dinin emirlerinin yaÅŸanabilir, iÅŸlevsel, yani hayata dair bir karşılığının bulunduÄŸunu gösterilebilme düşüncesidir. Onların örnek konumda bulunmalarının sebebi de budur. Buna göre vahyin iniÅŸinde belirleyici olan Peygamber (sav)’in mücadelesidir. Ayetler, onun üzerinden aktif ve etkili bir örnek oluÅŸturmaya çalışır. Kur’an’ın ortaya koyduÄŸu tablo, yeryüzünde özgürlük ve adalet için çaba harcayan bir kiÅŸinin bu konuda kendisine destek verenlerle beraber giriÅŸtiÄŸi mücadelenin resmidir. BaÅŸka bir ifade ile Kur’an, Peygamber (sav)’in önderliÄŸinde verilen tevhid mücadelesinin en önemli bölümlerini, yani içinde evrensel ilkeler barındıran yönlerini âdeta bir siyer kitabında bulunması gereken nitelikte ortaya serer. Bu anlamda pek çok yerde Peygamber (sav)’i teselli etmeye, ona ümit vermeye ve onu küfrün tehditleri karşısında dik durmaya çağıran ayetlerle karşılaşılır. Vahyin rehberliÄŸinde yürümeye çalışan insan ile çevresi arasındaki diyaloglarda haksızlıklar karşısında direnmeyi, doÄŸru olanı savunmayı öneren aktif bir iliÅŸki vardır. Bu aktif iliÅŸkiyi dumura uÄŸratan, insanı pasif kılan bütün yaklaşımlar kararlılıkla reddedilmelidir.

Söz konusu iÅŸlevsellikse merkezinde insan bulunan bir kitapta kiÅŸi, ilahî iradenin elinde edilgen bir varlık olarak tasvir edilmemelidir. Kur’an ayetlerinin amacı, insanı aktif hâle getirmektir. Kur’an, insanın neye karşı olduÄŸunu, nasıl davranması gerektiÄŸini bilmesini, haktan, adaletten ve özgürlükten yana taraf olmasını ister. Bu anlamda bilinçli hareketleri över. Temelinde taklit olan davranışları kınar. Körü körüne itaat etmeyi, anlamadan kabul veya reddetmeyi doÄŸru bulmaz. Zira insan davranışlarından sorumludur ve yaptıklarından hesaba çekilecektir. Öyleyse kiÅŸi, kararlı, dengeli ve bilinçli davranışlar geliÅŸtirmenin yollarını aramalıdır. Bu yüzden, insanı emek harcamadığı bir ÅŸeye sahip olmaya teÅŸvik eden ÅŸaşırtıcı yaklaşımlardan uzak durulmalıdır. Bu yorumlar, kandil gecelerinde kiÅŸinin temizleneceÄŸi/affedileceÄŸi saati aramasına benzer. “Ya çıkarsa” anlamında sürpriz karşılıklar içerir. Kendinden emin, utanma duygusu geliÅŸmiÅŸ ve hak etmediÄŸi bir ÅŸeye el uzatmamayı öğrenmiÅŸ ahlaklı insanlar, bu tür beklentiler içine girmezler. Allah’ın hak ettiÄŸimizin çok üstünde karşılıklar verdiÄŸi doÄŸrudur. Ama bu beklenti dahi arka planda az ya da çok bir emek/eylem sahibi olmayı gerektirir. (1)

İşlevsellik, amaç edinmeyi ve plan yapmayı ve hepsinden önce şuurlu bir yaklaşımı gerektirir. Buna göre insan iradesini yok sayan ya da aşan olağanüstü anlatımlar, kişinin bilinçli tercihlerini dışlamaktadır. Bilincin dışlandığı eylemlerin sorumlusunu bulmak da mümkün olamamaktadır. Bu yönde zihinde oluşacak olağanüstü hâl beklentileri, konunun gerçeklik yönünü yok edecektir. Gerçekliğin yok edildiği yerde işlevsellik bir işe yaramaz ve bireylerin olaylara aktif katılımı gerçekleşemez. Zira zihin kendisi ve dünyası için gerekli karşılıkları bulamaz. Bulamayınca korkar. Bu durum, tehlike ve risk hâlinde kişinin kaçmak için edineceği onlarca mazeretle sıvanır. O hâlde gerçeklikten uzaklaşmamak ve insanı pasif/atıl kılan anlayışlardan korunmak önemli bir yükümlülüktür.

Not: Bu yazı “Sözün BaÄŸlamı” adlı eserden iktibas edilmiÅŸtir.

Dipnot:

1. Şüphesiz Allah’ın lütfundan ümit kesilmez ancak baÅŸarma imkânı ve tercih yapma zamanı vermeksizin ne birine ihsan etmek ne de birinin defterini dürmek adil ve merhametli bir Ä°lah’ın yapacağı iÅŸlerden deÄŸildir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.