Sosyal Medya

Makale

Nuh’un Gemisinde Taşınanlar

Herhangi bir şeyin kültürel anlamda edebî anlatıma konu olması ile gerçekte bulunduğu durum arasında fark olabilir. Elbette Kur’an da Arap edebiyatının zirvesidir. Ancak onun edebî yaklaşımları, konuyu daha iyi anlamaya sevk ederken zihni gerçek olandan ayırmaz. Yani edebî anlatımlar hiç değilse sonuç itibariyle gerçek olana yaklaşır ve bir bağ kurarlar. Fakat zihin, bazen bununla yetinmez ve kültürel anlamda taşıdığı hayali izleri gerçeğin yerine geçirip anlama rahatlıkla ekleyebilir. Nuh (as)’un gemisinin taşıdıkları bu hususta iyi bir örnektir. Kültürel anlamda -tarih içerisinde- bu gemi ile ilgili olarak halk arasında zengin bir anlam dünyası oluşturulmuştur. Kur’an’da mesele şöyle izah edilmektedir:

“Nihayet emrimiz gelip de sular coşup yükselmeye başlayınca Nuh’a dedik ki: ‘(Canlı çeşitlerinin) her birinden birer çift ile -(boğulacağına dair) aleyhinde söz geçmiş olanlar dışında- aileni ve iman edenleri gemiye yükle!’ Zaten onunla beraber pek azı iman etmişti.” (1)

Ayette geçen “(Canlı çeşitlerinin) her birinden birer çift” ifadesi yanlış anlaşılmaktadır. Ayetin, مِنْ كُلٍّ زَوْجَيْنِ اثْنَيْنِ “her birinden birer çift” şeklinde karşılanması, literal anlamda doğrudur. Ancak kastedilen yaşayan bütün canlılar değildir. Burada asıl olan yolculuk sırasında ve vardıkları yerde hayata yeni bir başlangıç yapmak için insanların yanlarına ihtiyaç duyacakları hayvanlardan birer çift almalarıdır. (2) Nitekim tufan olayında cezalandırılanlar Nuh (as)’un tebliğine karşı çıkanlar olduğuna göre tufanın, bütün dünyayı değil O’nun yaşadığı geniş bir bölgeyi içine alır. Dolayısıyla tufanın dokunmadığı diğer bölgelerdeki hayatın devam etmesi söz konusudur. Üstelik gerek sürekli ve yeniden yaratmanın tezahürleri gerekse yanlarında götürdükleri çiftlerden elde edecekleri nesiller onlar için yeni bir başlangıç yapmaya muhtemelen yetecektir. Bu nedenle her hayvan cinsi denildiğinde; bundan, ihtiyaç duyulan hayvanların anlaşılması daha gerçekçidir.

Bazı meallerde yer alan “Her birinden birer ya da ikişer çift (hayvan)” ifadesi, içine aldığı neredeyse bütün hayvan cinsleri itibariyle halk arasında sonradan edinilen kültürün dine hediyesidir. (3) Ayrıca bu yaklaşımın Tevrat tarafından desteklendiği de unutulmamalıdır. (4) Bu anlamda sözün bağlamı, gerçek olanla olmayanı ayırt etmek zorundadır. Anlamanın konusu olan şeyin, insanların zihninde/hayatında mutlaka tutarlı gerçek bir yönü/karşılığı olmalıdır.

Not: Bu yazı “Sözün Bağlamı” adlı eserden iktibas edilmiştir.

Dipnotlar:

1. Hud suresi, 40. ayet. (Diyânet Vakfı Meali).
2. Kurtubî, geminin yapımı ve yolcularıyla ilgili rivayetleri arka arkaya sıralar. (Kurtubî, El-Câmi’u Li-Ahkâmi’l-Kur’an, c. 9, s. 51-58.); Ancak dikkatli bir göz bu bilgilerin ciddiyetten uzak olduğunu hemen fark edebilir.
3. Bu ayetin farklı meallerde karşılığı şu şekildedir: “(Bu böylece devam etti) ta ki, hükmümüz vaki olup da yeryüzünde sular taşkınlar halinde kaynayıp coşuncaya kadar. (Nuh’a): ‘Her cins (hayvandan) birer çift ve haklarında hüküm verilmiş olanları değil, yalnız aileni ve imana erişenleri gemiye bindir!’ dedik, çünkü o’nun inancını paylaşanlar zaten küçük bir topluluktu.”(M. Esed Meali); Nihâyet emrimiz gelip de tandır kaynayınca (iş ciddileşip sular kaynamağa başlayınca, Nuh’a) dedik ki: ‘Her şeyden ikişer çifti ve aleyhlerinde hüküm verdiklerimiz hariç olmak üzere aileni ve inananları gemiye yükle!’ Zaten onunla beraber inanan pek azdı.” (S. Ateş Meali); “Nihayet emrimiz gelip de fırın kaynadığı zaman (Nuh’a) dedik ki: ‘Her birinden (her bir neviden erkek ve dişi) ikişer çift ile -aleyhinde söz geçmiş (helakleri takdir edilmiş) olanlar müstesna- aileni ve iman edenleri içine yükle.’ Zaten onun maiyetindeki az kimselerden başkası da iman etmemişti.” (H. B. Çantay Meali); “Nihayet emrimiz gelip de tandır kaynayınca şöyle seslendik: ‘Yükle içine her birinden ikişer çift ve aleyhinde hüküm verilen hariç olmak üzere aileni, bir de iman etmiş olanları.’ Ama Nuh’la birlikte çok az bir kısmı iman etmişti.” (Y. N. Öztürk Meali). Burada meallerdeki ikişer çift hususu da sayının dört etmesi anlamında yanlış anlaşılmaya müsaittir.
4. Tevrat, Tekvin, Bab/7; Bab/8.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.