Sosyal Medya

Makale

Türkiye ilginç bir ülke

Türkiye ilginç bir ülke… Ben “Obama ile Trump arasında herhangi bir fark yoktur. Çünkü Amerika’da baÅŸkanlık seçiminin herhangi bir önemi yoktur. Berbat bir fikir olarak Amerika 5 yılda bir vitrinde kimin olacağını belirler, hepsi budur” dediÄŸimde şöyle cevaplar aldığım koca koca analistlerimiz vardı mesela: “Trump, küreselci çeteyi yıkacak yegâne adamdır. Türkiye ile çok yakın iliÅŸkiler tesis edecek. Amerika’nın OrtadoÄŸu’dan ve Afganistan’dan çekilmesini temin edecek.” Ne oldu dersiniz o analistlere? Hiç. Trump’ın ne denli büyük bir dangalak olduÄŸuna dair ÅŸahane analizler kastırmaya devam ediyorlar.

 

Türkiye ilginç bir ülke… Büyük bir iyi niyetle “sayın baÅŸkanım, elimizde modeli olsa F35 uçak yaparız” diyen sanayi esnafıyla vicdansızca dalga geçmeyi mizah zannedenlerle dolu mesela. Nuri DemiraÄŸ’ın uçak yapma fikrine de, Devrim otomobiline de “biz yapamayız” diyerek çomak sokanlardan gram farkı yoktur gözümde bu insanların. DoÄŸrudur, o esnaf abiler F35’i ÅŸu an yapamazlar büyük ihtimalle. Fakat o esnaf abilerin ülkesinin yanında durmak konusunda gösterdiÄŸi yiÄŸitçe tavır devam ettiÄŸi sürece günün birinde o uçağı da, o çipi de, o roketi de, o uyduyu da, o uzay mekiÄŸini de yaparız. Mesele hayal etmek meselesi çünkü… Çok deÄŸil, sadece 5 yıl önce “Türkiye bunları yapamaz” diyenler bugün Ä°HA’mıza, SÄ°HA’mıza, roketlerimize, amfibi araçlarımıza, Avrupa kentlerinde ihale kazanan tramvaylarımıza falan bakıp utanmıyorlardır. Çünkü utanmak insana mahsus bir duygudur. ASELSAN’ın 1990’ların ortasında ürettiÄŸi telefonu “arge maliyetine deÄŸmez” diyerek buharlaÅŸtıran 28 Åžubatçılara benziyorlar ellerini ovuÅŸturarak Türkiye’nin baÅŸaramamasını dileyenler. Evet, “Türkiye’nin baÅŸaramamasını dileyenler” diyorum. Kasıtla söylüyorum bunu.

 

Türkiye ilginç bir ülke… Ä°phone kırmayı marifet sananlarla doların yükselmesine el ovuÅŸturanların arasında sıkışıp kaldık mesela. Åžeker pancarı ve tütün üretimi kotasının kaldırılması bahsine bir türlü gelemiyoruz tam bu yüzden. “Tarım ve savunma sanayii üzerinden üretim ekonomisine geçiÅŸ” bahsini bir türlü açamıyoruz. “Hammadde deÄŸil yarı mamul ve mamul satmaya baÅŸladığımızda olacak bu iÅŸ” fikrinin doÄŸru olup olmadığını tartışamıyoruz. Bir türlü sakince faize dayalı kölelik sistemini konuÅŸamıyoruz. “Faiz düzeniyle binlerce ocak söndüren bankaların niçin var olduÄŸunu” konuÅŸmaya bir türlü sıra gelmiyor. “Bir baÅŸka ekonomi mümkün” diyenin sesi duyulmuyor. Kola içmeyince olacak zannediyoruz. Kola içmeyince uluslararası faiz sisteminin “kola içmeyen köleleri” olmaktan bir adım yukarı çıkamıyor olduÄŸumuzu hiç aklımıza getirmiyoruz.

 

Türkiye ilginç bir ülke… Ekonomi yönetimi haklı olarak “yerel yönetimlerin harcamalarında kesintiye gidiyoruz” deyince herkesin aklına “kültür ve sanata ayrılan yerel yönetim bütçeleri kesilir” cümlesi geliyor. Kimsenin aklına ağırlama bütçesini, yanlış altyapı yatırımlarını, altı ayda bir sökülüp takılan kaldırımları konuÅŸmak gelmiyor. ÅžiÅŸik yerel yönetim kadrolarını masaya yatırmak gelmiyor. “Sosyal belediyecilik” adı altında yapılan bol konserli hamsi, sucuk, pirinç, bulgur, kiraz, viÅŸne festivallerini yok etmek gelmiyor. Ä°ÅŸlevlerini önemsemek yerine ÅŸatafatlarının önemsendiÄŸi bina yatırımlarının garabeti gelmiyor. Sonra da “kültürü ve milli eÄŸitimi baÅŸaramadık” diyoruz iÅŸte maalesef.

 

Türkiye ilginç bir ülke… UyuÅŸturucu kullanımına özendiren müptezel rapçi hücreden “yaÅŸasın tam bağımsız rap” diye yazınca ondan bir kahraman çıkartmaya çalışan pop sosyologlar da burada, yaptığının alenen suç olduÄŸunu bile bile “bilmiyordum, piÅŸmanım” diyerek kuyruÄŸu kıstıran rapçi de burada mesela. Bir de tabii ÅŸu “tam bağımsız rap” lafının hastası olduÄŸumu da belirtmeden geçemeyeceÄŸim. Åžarkısını “tam kapitalist müzik endüstrisi”nin göbeÄŸine göbeÄŸine yaparak para istifleyen adam “tam bağımsız rap” falan diyor. Ört ört, ört ki ölek.

 

Türkiye ilginç bir ülke… Endüstriyel futbol denen melaneti savunmaktan dili ÅŸiÅŸen, kulüp baÅŸkanlarının âli menfaatleri için halkla iliÅŸkiler kampanyası yürütmeyi marifet sayan, olmadı bir de üzerine “futbol yazarı” payesi alan hırboların cirit attığı bir vasat var mesela. Bin türlü imkânsızlıkla, hatta yerel siyasetçilerin ayak oyunlarıyla boÄŸuÅŸa boÄŸuÅŸa iki yılda üst üste iki lig çıkmayı baÅŸarmış Ankaragücü’ne “iyi bari formaları bulmuÅŸlar” demenin fütursuzluÄŸunu bir özürle atlatacağını zannediyorlar bir de üzerine. Çünkü içine doÄŸdukları düzen, savundukları endüstri kendilerine hiçbir ÅŸey olmayacağının garantisini veriyor adeta. Gün onların günü çünkü, düzen onların düzeni.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.