Sosyal Medya

Makale

İsrailoğulları ve Üstünlük İddiası

-İsrailoğullarının bir zamanlar üstün olması ne anlama gelir-

“Ey Ä°srâil oÄŸulları, size verdiÄŸim ni’meti ve sizi âlemlere üstün kıldığımı hatırlayın.” (1) ayeti Kur’an bütününden ve üslubundan bağımsız ÅŸekilde ele alınamaz. Tek başına literal olarak ele alındığında bu ifadeden Ä°srailoÄŸullarının üstün bir kavim olduÄŸu intibaı uyanmaktadır. Bazıları “bir zamanlar” ya da “vaktiyle sizin atalarınızı” gibi eklerle bu anlamdan kurtulmak yani üstünlüğün belli bir zaman aralığında gerçekleÅŸtiÄŸini anlatmak istemiÅŸlerdir. (2) Ancak Kur’an bütünü dikkate alındığında buna gerek kalmaz. Konu ÅŸu ayet çerçevesinde anlaşılmalıdır;

“Musa, kavmine demiÅŸti ki: ‘Ey kavmim, Allah’ın size olan ni’metini hatırlayın; zira (O), aranızda peygamberler var etti, sizi krallar yaptı ve size dünyalarda hiç kimseye vermediÄŸini verdi.’ ” (3)

Ayette geçen فَضَّلْتُكُمْ “faddale/faddaltûkûm” fiili, ırkî bir üstünlüğü anlatmaz. Lütuf ve nimete dayalı bir farkı ifade eder. Onlar, kendi dönemleri içerisinde Peygamberler ve Kitap sahibi olarak bir üstünlük saÄŸlamışlardır. İçlerinden pek çok yönetici çıkmış ve dürüst davrandıkları sürece kendi kendilerinin efendileri olmuÅŸlardır. Zira surenin devam eden ayetleri, onların Firavun’un zulmünden kurtuluÅŸlarına deÄŸinir. Binaenaleyh muhtemelen bu ilgi dikkate alınarak ayete ÅŸu anlam da verilmiÅŸtir: “Ey Ä°srailoÄŸulları! Size bağışladığım nimetleri ve sizin diÄŸer kavimlere karşı üstün gelmenizi saÄŸladığım günleri hatırlasanıza!” (4) Bu ÅŸekilde söz konusu üstünlüğün belli bir dönemde diÄŸer kavimlere karşı kazandıkları savaÅŸlarla saÄŸlandığı ifade edilir. Tarihte peygamberlerin ve kitaplarının rehberliÄŸine uydukları belli dönemlerde vahye muhatap olan her toplum için aynı ÅŸeyi söylemek ya da benzer baÅŸarılardan söz etmek mümkündür. Nitekim herkesin bildiÄŸi gibi üstünlük ırka dayalı olamaz. Sadece takva ile olur.

Peygamber ve Kitapla saÄŸlanan bu üstünlük, insanlara rehberlik yapmaktır. (5) Åžimdi aynı ÅŸekilde bu türlü bir üstünlük son Peygamber ve Kitab’a sahip olanlardadır. Bu da onlara dünyayı daha iyi ve daha güzel bir yer yapma sorumluluÄŸu yükler. Bu anlamda kendini yönetme imkânından mahrum bağımsız ve özgür olmayan toplumlar, baÅŸkalarına rehberlik yapamazlar. Fakat kendilerine indirilen vahyi kılavuz edinerek peygamberlerini dinleyip onlara itaat eden toplumlar, yaÅŸadıkları dönem itibariyle çevrelerinde bulunanlara üstün gelmiÅŸlerdir. Ayrıca vahyin rehberliÄŸinde gerçekleÅŸen bu üstünlük, sadece askeri açıdan deÄŸil, medeniyet kuran ve taşıyan yönleriyle siyasi, sosyal, ekonomik ve özellikle kültürel açılardan da diÄŸerlerine galip gelmeyi anlatır. Nitekim mealde verilen ‘bir zamanlar’ kaydı da muhtemelen bunu anlatmaya çalışır.

Nihayet bütün insanların Âdem’in çocukları olduÄŸu ve bu anlamda birbirlerine karşı ırka, soya veya kana dayalı bir üstünlük sahibi olamayacakları, Kur’an’ın ana esaslarındandır. Dolayısıyla burada Ä°srailoÄŸullarına verilen nimet, elçi ve vahyin önderliÄŸinde kendilerini esaretten kurtarıp üstün gelmelerini saÄŸlayacak bir rehberliktir. Böylece onlardan sahip oldukları ve olacakları bütün gücün bu rehberlikten kaynaklandığını bilmeleri istenmektedir.

Dipnotlar:
1. Bakara suresi, 47. ayet. (S. AteÅŸ Meali).
2. “Ey Ä°srail oÄŸulları, size ihsan ettiÄŸim bunca ni’metimi ve sizi (bir zaman) âlemlerin üstüne geçirdiÄŸimi hatırlayın.” (H.B. Çantay Meali); “Ey Ä°srailoÄŸulları! Size verdiÄŸim nimetimi ve sizi (bir zamanlar) cümle âleme üstün kıldığımı hatırlayın.” (Diyânet Vakfı Meali).
3. Mâide suresi, 20. ayet. (S. AteÅŸ Meali).
4. Bakara suresi, 47. ayet. (M. Esed Meali).
5. Kurtubî, burada ‘âlemler’den kastın kendi çaÄŸdaÅŸları olan âlemler olduÄŸunu belirtir. Buna göre her dönemin insanlarına ‘âlem’ denilir. Onlardan peygamberler geldiÄŸinden dolayı bütün âlemlerden üstün kılındıkları ÅŸeklinde de açıklanır ki o dönem itibariyle bu özellik baÅŸkasına verilmemiÅŸtir. (Kurtubî, El-Câmi’u Li-Ahkâmi’l-Kur’an, c. 2, s. 67.).

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.