Sosyal Medya

Makale

Niye İngiliz’e değil de Yunan’a Düşmanız?

Küresel zorbalar/emperyalistler tezgâhı iyi kurmuş.

Dünyanın kanını emiyorlar.

Kanını emdikleri sömürgeler arasına düşmanlık tohumları ekip birbirileriyle çatıştırıp hem kendilerini/kendi zulümlerini unutturuyorlar hem de sömürgeleri zayıf, güçsüz ve kendilerine muhtaç halde tutuyorlar.

Sömürgeleri birbiriyle düşman haline getirip birini bir diğerine tehdit haline getiriyorlar.

Karşılıklı birbirini tehdit gören sömürgeler, kendilerini güvence altına almak için diğer Küresel zorbaların kucağına oturuyorlar.

Küresel zorbaları ülkelerinden kovmak yerine, kendilerini korusunlar diye yalvarıp ülkelerinde tutuyorlar, üsler veriyorlar.

Yeraltı ve yerüstü zenginliklerini bu zorbalara peşkeş çektikleri yetmezmiş gibi gelirlerin büyük çoğunluğunu bu zorbalardan aldıkları silahlara harcıyorlar.

Dünya haritasını önünüze alın; sömürülen 3. Dünya ülkelerine bir bakın:

İstisnasız hepsinin de kendi komşularından en az birkaçıyla doğal veya suni krizlerden dolayı düşman olduklarını görürsünüz.

Çok uzağa gitmeye gerek yok; kendimize bakmamız yeterli:

1. Dünya Savaşından sonra Osmanlıyı paylaşmak isteyenler kimlerdi?

İngiltere, Fransa, Rusya biraz da İtalya.

Peki, biz Kurtuluş Savaşı sonrasından bugüne kadar genelde kime düşmanız?

Yunanistan ve Ermenistan.

Tamam, bize karşı bir cürüm işlediler lakin bunlar sadece kuklaydı.

Onlarla beraber Anadolu’yu işgale gelen İtalyan, Fransız ve İngilizlere karşı Yunan’a olan öfkenin çeyreği bile yok.

Çünkü işgalin başaktörü ve Yunanı Anadolu’ya süren İngiltere, işgalin tüm öfkesini Yunan’a yöneltip kendini unutturdu.

Zaman zaman Yunanistan ile iyi ilişkiler kurmaya yönelik ılımlı bir hava esse, hemen ya bizden ya da Yunanlılardan birileri, Ege’de bir kayalığa bayrak dikip savaş/öfke ateşini körüklemeye başlar.

Bizde ve Yunanistan’da, medyada İngiliz/ABD tarafından görevlendirilmiş maaşı gazeteciler ve parasız hizmetkârlar (ahmaklar) savaş tamtamları çalmaya başlar.

Tansiyon yükselir, diplomatik ilişkiler gerginleşir, sağduyu sahipleri “barış” adını ağızlarına almaya korkarlar. Çünkü hem bizde hem de onlarda her “barış” diyen vatan haini karşı tarafın uşağı ilan edilir.

Ermenistan ile de durum çok farklı değil.

Bizler Ermenilere, Ermeniler bize düşman.

Yüzyıl önce yaşanmış olayların kan davasını güdüyoruz.

Yüzyıl önce Ermeniler içindenbazıları çeteler kurup Müslüman Anadolu halkından birçok kişiyi katlettiler.

Bizler de buna misillemede bulunup (arada masumların da zarar gördüğü)eylemler yaptık. Ardından Ermenilerin tamamına yakını (kimi bizim zorumuzla kimi kendi can korkusuyla) Anadolu’dan göç etti.

Osmanlı’da “Milleti Sadıka” (güvenilir ve dost millet) dediğimiz Ermenilerle bu noktaya gelişimiz hem Ermeniler için hem de bizim için üzerinde oturup uzun uzadıya düşünmemiz gereken bir konudur.

Bugün Türk-Ermeni düşmanlığından nemalananlar, Küresel Zorbalar ile batıda yaşayan Ermeni Diasporasıdır. Bize ve Ermenilere bu çatışmanın hiçbir faydası yoktur.

Buna dikkat çekenleri bir şekilde susturuldular. Hrant Dink cinayetinin sebebi budur:

Hrant Dink hem Ermenilere hem de bizlere, bu gereksiz düşmanlığı bırakmamızı telkin ediyordu.

Bugün ülkemizde Ermeni’ye ve Yunan’a kin ve düşmanlık beslemek vatanseverliğin şartlarının başından gelir.

Bunlar masum değil elbette lakin asıl büyük şeytanları (ABD, İngiltere, İsrail, Rusya, Fransa, Çin, Almanya vs.) unutup küçük piyonlarla takılı kalmak da aptallıktır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.