Akif Olmak

Biliyoruz ki, gaybi yardımlar olmadan ne kulluÄŸu ne de mücadeleyi sürdürmemiz mümkün deÄŸil… Gaybi yardımların durup dururken gelmeyeceÄŸi de bilinen bir gerçek… Öncelikle boÅŸ ve kof bir yaÅŸamdan, her türlü gaftan ve lafü güzaftan kurtulup kendimizi itikaf ile imar ve inÅŸa etmemiz gerekiyor…

Yazının baÅŸlığı ilk bakışta ÅŸairimiz Mehmet Akif Ersoy’a çaÄŸrışım yapabilir. Ancak çaÄŸrımızın ÅŸair olmaya yönelik olmadığını belirtmek isterim. Burada “akifolmak”tankasdımız, itikafla ilgilidir. Ä°tikaf nedir?

Sözlükte; “hapsetmek, alıkoymak, bir yere yerleÅŸmek, oraya baÄŸlanıp kalmak” anlamında “akf” kökünden türeyen itikaf, bu anlamları yanında kiÅŸinin kendisini sıradan davranışlardan uzak tutmasını, fıkıh terimi olarak da ibadet amacıyla ve belirli bir ÅŸekilde camide kalmasını ifade eder. Ä°tikafa giren kiÅŸiye “akif” veya “mu’tekif” denir.

Ä°nsanımız nice zamandır akif olmayı unuttu… Hâlbuki akif olmak, adam olmakla doÄŸrudan ilgilidir. Tıpkı âlim olmak, arif olmak, abid olmakla ilintili olduÄŸu gibi… Evet esas olan “adam olmak”sa ve bunun yolu da “abdullah” olmaktan geçiyorsa, kulluÄŸumuzu test ve yeniden tesbit imkanını itikafla yakalıyoruz…

Ä°tikaf; kalben, aklen, ruhen ve bedenen Allah’a odaklanma halidir…

Günübirlik meÅŸgaleler ve mesailer içinde boÄŸulup kalan insanın kendine çeki düzen verme giriÅŸimidir…

Her türlü iÅŸten, iÅŸleyiÅŸten, iliÅŸkiden soyutlanıp sadece Allah ile ilgilenme arzusudur…

Ä°tikaf, Allah ile barışık olma halidir… O’nunla beraber olma çabasıdır…

O’na bağımlı kalma kararlılığıdır… KiÅŸinin tüm benliÄŸi ile ilahi rızaya kilitlenmesidir…

Ä°tikaf, Kur’an ahlakının hem bir ilkesi, hem de kiÅŸilik eÄŸitimine yönelik örnek bir uygulamadır… Ruhi eÄŸitim kampı da diyebiliriz…

Ä°tikaf hayatı terk etmek deÄŸil, hayatı terbiye ve tanzim etmektir…

Ä°slam inzivayı deÄŸil, itikafı öneriyor…

Ruhbanlık demiyor, Rabbanilik üzerinde duruyor… Rabbe ait olmayı esas alıyor… Evet, hayattan kopmadan, hayatın içinde kalarak Hayy ve Kayyum olanla irtibatlı olmaktır… Bu hayata sırtını dönmek deÄŸil, daha üstten bakmaktır… Veya daha içten bir bakış da diyebiliriz…

Biliyoruz ki, gaybi yardımlar olmadan ne kulluÄŸu, ne de mücadeleyi sürdürmemiz mümkün deÄŸil… Gaybi yardımların durup dururken gelmeyeceÄŸi de bilinen bir gerçek… Öncelikle boÅŸ ve kof bir yaÅŸamdan, her türlü gaftan ve lafü güzaftan kurtulup kendimizi itikaf ile imar ve inÅŸa etmemiz gerekiyor…

Ä°tikaf, Allah katında itibar arayışıdır…

“O halde nereye gidiyorsunuz?” sorusunu “Allah’a koÅŸunuz” ayeti ile cevaplamaktır…

Kaçış yok!…Rücumuz, recamız, ric’atimiz, raÄŸbetimiz sadece Rabbimize…

Ä°ÅŸte bunun için yani istiaze için, istiane için, istirca için, istimdat için, istiÄŸfar için itikaf diyoruz…

Çünkü zor zamanlarda barınak, sığınak, korunak, tutamak itikaftır…

Ruhun rayihası, kulluÄŸun rüzgârı, ibadetin ruhu orada yakalanır…

Hani vücutta oluÅŸan kireçlenmeye karşı fizik tedavisi önerilir ya, iÅŸte ruhun kasvet ve gafletine karşı metafizik bir tedavi olarak itikaf etkin bir ilaçtır…

Artık siz buna yorgun, yılgın, bitkin ruhlara yönelik bir revizyon mu, rehabilitasyon mu, restorasyon mu, rektefe mi, resetleme mi, reformizasyon mu dersiniz, ne derseniz deyiniz… Ruhumuzun desteÄŸe ve dirilmeye ihtiyacı var… Ä°ÅŸte bu ihtiyacı gidermenin bir ismi de itikaftır…

Ä°kan için, itminan için, inÅŸirah için, inÅŸikaf için mutlaka itikaf gerekiyor…

YaÅŸadığımız ÅŸu kaygan sistemde ve kırılgan süreçte zemin etüdünü iyi yapmak durumundayız…

Ä°tidal, istikrar, istikamet ve ihlâs yoklamasını itikaf üzerinden gerçekleÅŸtirebiliriz… Ruhsal yorgunluÄŸu, zihinsel dayanıklığı ve kalbin boÅŸluÄŸunu baÅŸka türlü nasıl telafi edebiliriz?

Tefekkür, tezekkür, tedebbür, tefekkuh, teakkul ikliminde yürümenin ve yücelmenin yoludur, itikaf…

Ä°tikaf ne topluma küsmek, ne de hayattan kaçmaktır… Kulluk skalasında kemale uzanmaktır. Hileli, ÅŸikeli yaÅŸamların baskısına boyun eÄŸmeden; hüznü kuÅŸanmanın, derdi yüklenmenin, davayı öncelemenin ifadesidir…

Hayatı Allah’a adamanın alayışsız, gösteriÅŸsiz ve sessiz sunumudur. Bunu yaparken ayrıca bir törene, protokole, aracı ÅŸahsa, korumaya ihtiyaç yok… Allah’ın evinde sadece Allah ve kulu…

Ä°tikaf bize aidiyetimizi hatırlatır… Sahip olduklarımıza takılı kalmayı deÄŸil, ait olduÄŸumuz sahici hayatı öncelememizi öğretir… Buralı deÄŸil, oralı olduÄŸumuzu tembihler… Evet, hayata ara verdiÄŸimiz zaman, kime ait olduÄŸumuzu daha net fark ederiz… Her ÅŸeyi gözden geçirir, daha güzele gönlümüzü ve gözümüzü dikeriz…

Bakarız ki, deruni bir duruÅŸun, enfusi bir bakışın, Rabbani bir oluÅŸun üzerindeyiz…

Yığınlar içindeki yalnızlıktan, yalnızlık halindeki yakınlığa ermiÅŸiz…

Bugün de bu tevhid geleneÄŸini ve nebevi sünneti sürdürmek durumundayız… Modern yaÅŸamın kıskacında daralan ruhumuzun soluklanması için bu bir zaruri görevdir…

Unutan insana, itikaf bir ikazdır…

UzaklaÅŸan insana, ilahi kurbiyetin yolu itikaftır…

İlahi nefha ile dolmak ve doymak mı istiyoruz?

Fıtratın bakıma ihtiyacı mı var?

Ä°ÅŸte kendini yenileme ve yeniden dirilme eylemi…

Ä°tikafın kurucu, diriltici, inÅŸa edici gücünü, geçen yıl Ramazan ayında Kudüs ziyaretimizde, Mescid-i Aksa’da itikafta bulunan müminlerde yakinen müşahade ettim. MeÄŸer ki intifada, gücünü itikafa borçlu… Kalıcı bir direniÅŸ için direniÅŸ dinamiklerini ve damarlarını bakıma alıyorlar.

Demem o ki; ÅŸimdi itikaf zamanı…

Haydiakif olmaya…

Akifane bir hayatı inÅŸa etmeye…

Çünkü Hira’sız medeniyetin, akifsiz toplumun ikbali yoktur…