Sosyal Medya

Makale

Adalet ve Zulüm Diyalektiği-3

“Kendi nefsinizin aleyhine bile olsa, doÄŸruyu söyleyin ve hükmünüzde adaletli olun.” (Kur’an-ı Kerim) 

 

“Bir kavme olan öfkeniz, onlar hakkında sizi adaletsizliÄŸe sevk etmesin.” (Kur’an-ı Kerim) 

 

Muhterem Okur, 

 

Yaklaşık iki haftadan beri yazmaya çalıştığımız yazı dizisinin bu hafta üçüncüsünü yazıp konuyu irdelemeye gayret edeceÄŸiz. 

 

Bu yazımızda adalet ve zulüm diyalektiÄŸinin siyasal boyutunu iÅŸleyeceÄŸiz. 

 

Öncelikle medeniyetimizi asırlar boyu siyasal anlamda ÅŸekillendirmiÅŸ olan “Adalet Dairesi”  teorisini bilmek gerekiyor.  

 

Yaklaşık 3000 yıllık geçmiÅŸi olan bu teorinin pratiÄŸi, mensubu bulunduÄŸumuz kültür ve siyasal ortamın yapıcıları eliyle bîhakkın gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. Yüzyıllar süren, soya ve inanca kısmen baÄŸlı kalınmasına raÄŸmen, hepimizin iftihar vesilesi olan uzun ömürlü devletlerin borçlu oldukları yegane siayasal anlayışın temelinde, adalet dairesi fikrinin hayat bulmuÅŸ olması yatıyor. Tarihimizde yaÅŸanan her türlü buhranın asıl sebebi ise hâkim olan bu anlayışın zaman zaman sekteye uÄŸraması ya da uÄŸratılmasıdır. 

 

Åžimdi gelelim bahse konu daireye: 

 

Adlmucibi salahı cihandır.  

 

Cihan bir baÄŸdır, divarıdevlet. 

 

Devletin nazımı ÅŸeriattır. 

 

Åžeriata olamaz hiç haris illa mülk. 

 

Mülkü zapt eyleyemez illa leÅŸker. 

 

LeÅŸkeri cem eyleyen maldır. 

 

Malı cem eyleyen reayadır.  

 

Reayayı kul eder padiÅŸahı cihanaadl. 

 

Günümüz Türkçesiyle: 

 

Dünya barışının temeli adalettir. 

 

Dünya bir baÄŸdır, duvarı devlet. 

 

Devletin düzenini hukuk oluÅŸturur. 

 

Hukukun uygulayıcısı melik/padiÅŸah, devlet baÅŸkanıdır. 

 

Meliki koruyacak olan askerdir. 

 

Askeri toplayacak/bir arada tutacak olan ekonomi/paradır.  

 

Parayı toplayan halktır. 

 

PadiÅŸahın adil olanına halk kul olur. 

 

“Adalet dairesi sekiz cümlecikten oluÅŸmaktadır. Birinci cümlenin ilk kelimesi, sekizinci cümlenin son kelimesi olmak suretiyle zihinde bir daire tasavvuru meydana getirmektedir. Yani adalet dairesinin adalet ile baÅŸlayıp adalet ile bitmesi, sekizinci cümleyi tekrar birinci cümleye baÄŸlar. Ayrıca her cümlenin son kelimesi ardılı cümlenin de ilk kelimesi ÅŸeklindedir.  

 

Bu yazıya sığmayacak kadar geniÅŸ bir deÄŸerlendirme gerektiren adalet dairesinin maksadına dair birkaç ÅŸey söyleyecek olursak; 

 

Siyasal iktidarın varlık sebebi olarak adalet öngörülmüştür. 

 

Soy-sop ve din unsurlarına  hiç ama hiç  yer verilmemiÅŸtir. 

 

Melikin asla zulm etmeyeceÄŸi varsayılmıştır. 

 

Zulmün, melik ile halk arasında dikey olarak bulunan devlet görevlilerince yapılacağı öngörülmüştür. 

 

Zulme uÄŸrayacak ve asla zulüm edemeyecek tek kesim halktır.  

 

Melikin tek vazifesi, kendisi ile halk arasında bulunan kesimin halka zulüm etmesini engellemektir; melik bunu baÅŸarabildiÄŸi takdirde adildir. 

 

Esas olarak melikin mülkünün devamının garantisi, bu vazifesini icra etmesine baÄŸlıdır. 

 

Tabiatı itibariyle adalet, her kesimden önce mülk/melike fayda veren bir hususiyet arz eder.  

 

Zulme maruz kalan halk, üretimden  dolayısıyla para toplama görevinden vazgeçeceÄŸi için asker bir araya getirilemeyecek, melik de korunamayacaktır. Bu durum Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu döneminde, zaman zaman köylünün çift bırakması ÅŸeklinde gerçekleÅŸmiÅŸtir.  

 

Herhangi bir cümlede bulunan vazifenin ihmali, sistemi çökertir. 

 

Adaletin olmadığı herhangi bir yer, aynı zamanda dünya barışını da bozar.  

Bir dahaki yazıda buluÅŸmak üzere. 

 

Adalet ile kalın. 

 

Allah’a emanet olalım. 

 

Vesselam. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.