Sosyal Medya

Makale

Camide Varolmak

Ä°nsanlığın kadim tarihine baktığımızda ÅŸunu görürüz; yeryüzünde kurulan ilk yapı “bir ibadet, bereket, hidayet rehberi olan Kâbe’dir.” (9/96)

Kâbe’nin ÅŸubeleri hükmünde olan mescidler ise adeta yeryüzüne vurulan Ä°slam’ın mührü gibi dururlar… Cami, Allah’ın arzında Allah’ın kullarının “Allah adına” attıkları imzanın adıdır, adeta…

Ä°slam dünyasında toplumsal yaÅŸamın nabzı camide atar… Ä°slami hareketin kalbi tarih boyunca hep mescid olmuÅŸtur…

Rasulullah (sav)’ın Medine’de ilk iÅŸi, Mescid-i Kuba ve Mescid-i Nebevi’yi inÅŸa etmek olmuÅŸtur… Efendimiz döneminde münafıklar bile mescidin gücünü bildikleri için “Mescid-i Dırar” üzerinden nifaklarını sürdürme yoluna gittiler… Hz. Peygamber (sav) bu kirli tezgâhı fark edince gönderdiÄŸi yıkım ekibi ile nifak odaklarının bu hesaplarını boÅŸa çıkardı…

Camileri sadece namaz kılma mekanları olarak düşünemeyiz… Oralar bir kültür, ilim, irÅŸad, ıslah, terbiye, inÅŸa merkezi olmak özelliÄŸine haizdir…

Dağınık dünyamızı, yorgun ruhumuzu, karışık zihnimizi, boÅŸlukta sallanan kalbimizi teskin, tahkim ve takviye için caminin manevi atmosferine kendimizi atmamız lazım…

Modern dünyanın ayırımcı, ayartıcı, parçalayıcı açmazlarına karşı bilincimizi onarmak için mutlaka mescidde olmamız gerekiyor… Benlikleri dizginlemek, bireyselciliÄŸi bitirmek için; kardeÅŸliÄŸi diriltmek, aidiyet bilincini beslemek, cemaat ruhunu yeÅŸertmek için cami hinterlandın da bir yaÅŸamı öncelememiz icap ediyor…

Seküler yaÅŸamın bozucu, yıkıcı, bitirici, eritici olumsuzluklarına karşın mescidin kurucu, diriltici, arıtıcı iklimine sığınmak zorundayız… Oraları sığınak, barınak, korunak bilmek durumundayız… Ulvi ve uhrevi bir havayı baÅŸka nerede teneffüs edebiliriz?

Ezanın çaÄŸrısı; secdeye, saflaÅŸmaya, safileÅŸmeye ve sonsuz bir sefere… Bunun için cem olmaya, cemaat olmaya, kardeÅŸleÅŸmeye ve kıyama bizi davet ediyor…

Bu davet ruhumuzu sonsuza ilintiler… Bizi kendimize, Rabbimize ve kardeÅŸlerimize yabancılaÅŸmaktan korur…

Evet, birbirimizden uzaklaÅŸmak istemiyorsak camilere uzanmamız ve ulaÅŸmamız lazım…

Ä°badetin odağı, Müslümanların ocağı mescidlerdir…

Salatın, salahın, sulhun, salihatın ilk adresi camilerdir…

Dava adamlarının kendini bulacağı, kuracağı, dolacağı, durulacağı, doÄŸrulacağı dirileceÄŸi zeminlerdir camiler…

Cami ayağı olmayan hareketler aksaktır… Davet, direniÅŸ, devrim, devlet, medeniyet her ne ise hedefte ne varsa mescid merkezli olmak zorundadır… Cami çıkışlı olmayan yapıların uzun soluklu yol alması mümkün görünmüyor…

Mescide yaslanmayan, camiden beslenmeyen Ä°slami oluÅŸumların ruhsuz, irfansız, hikmetsiz hallerine az tanıklık etmedik…

Mihraba, minbere yaslanmayan bir hareket, meydanda da tutunamaz. Mescidi ıskalayan bir davetçinin zorlu süreçlerde mecal ve moral bulması ve ayakta kalması oldukça güç…

Birilerinin bizim davetimize icabet etmesini bekliyorsak öncelikle bizim ezanın çağrısına icabet etmemiz gerekmez mi?

Ä°slami davet için cami en büyük imkân… Mescidlerin yaygınlaÅŸması için ÅŸartları zorlamamız ve buna öncülük etmemiz lazım… Tüm kamu kurum ve kuruluÅŸları baÅŸta olmak üzere her yere mescid talebi ile gitmemiz gerekiyor… Okul, kışla, sosyal, kültürel, sportif tesisler, tatil beldeleri, dinlenme tesisleri, iÅŸ merkezleri, AVM’ler, siteler, salonlar, stadlar, apartmanlar, parklar, oyun alanları, eÄŸlence merkezleri namaza elveriÅŸli ortamlara dönüştürülmeli ki hayatın meÅŸrutiyeti kaybolmasın… Nesiller elden kayıp çıkmasın…

Yeni baÅŸlangıçlar için, buluÅŸacağımız yer belli; camiler… Hem de ailemizle birlikte…

Sosyal hayata açılan kadınlarımıza dışarıda bir adres göstermemiz lazım; camiler…

Camide konumlanalım…

Kendimizi, kardeÅŸliÄŸimizi yeniden keÅŸfetmek için camide konuÅŸlanalım… Uzun soluklu bir koÅŸu için kalkış noktası camidir…

Ä°slami hareketin üssü, kararlı müminlerin karargâhı camilerdir…

Ãœmmetin diriliÅŸi caminin dışında deÄŸil içindedir…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.