Sosyal Medya

Makale

Kırmızı Alarm

Bu yıl Ramazan Bayramının Cuma gününe denk gelmesi iki bayramı birlikte kutlamak açısından önemliydi. Bense bir yanda Ramazanı yolculamanın hüznü, diğer yanda Süleymaniye’de binlerle kıldığım Bayram namazı ve sonrasında Kadırga kahvaltısının verdiği neşeyle karmaşık duygular içindeyken, Cuma’ya bir saat kala müezzinler hep bir ağızdan “Salâ” okumaya başladılar. Böylece İki bayramın neşesi ve ölümün soğuk nefesi birbirine karışıp gitti…

Cuma öncesi okunan Salalar, dünya hayatının bir Cuma günü sona erecek olmasının ilanıydı. Yani kıyamet kopacak ve hep birlikte ölümü tadacak insanlık âleminden geriye bir “Salâ” bile okuyacak kimse kalmayacaktı. Ama bu ortak duyuru bir kırmızı alarmdan çok din kaynaklı bir adet kıvamından seslendiriliyordu. Yoksa bunun kendinin ve sevdiklerinin Salâsı olduğunu bilen bir müezzinin, betinin benzinin atması, sesinin titremesi gerekmez miydi? Fakat nasıl olsa bugünlerde kopmayacak bir kıyametin duyurusu da diğer hakikati gösteren birçok işaret gibi şehrin gürültüsüne karışıp kimseleri uyaramadan yitip gitti…

Maya takvimine göre 21 Aralık 2012’de kopacağı zannedilen kıyamet uyarısı bile, her Cuma kıyametin kopacağı üzerine uyarılan müminlerin Salâsından daha çok ses getirdi. Müezzinlerin okuduğu ezanı dikkate alıp namaza gidenler bile Salâyı bir uyarı olarak görmediler. Yani bu bir önemli bir uyarı olmaktan çok sadece Cumaya bir saat kaldığının ilanıydı. Hâlbuki arkamıza hiç bir şey bırakamadan gideceğimiz hesap günü ve sonrası hakkında endişelenmemiz gerekmez miydi? Cuma hatipleri, İslam âleminde yaşanan acılardan haberdar olanların bayram yapamayacağını söylemeyi ihmal etmezken hiçbiri kıyamet ve sonrasının dehşetinden sakınmamızı hatırlatan Salâdan bahsetmeye lüzum görmedi.

Filistin’de, Suriye’de, Mısır’da, Doğu Türkistan’da, bu kıyameti hatırlatan Salâ, acıların bir Cuma günü sona ereceğinin, zalimlerin ve işbirlikçilerini yakacak cehennemin alevlendirileceğinin ilanı sadedinde ümit verici bir çağrı olarak algılanıyor olmalı. Ama ömrünü bayram, bayramı da tatile çevirmenin hesabını önceden yapmış, bunun katılım banka kredisiyle finansmanını sağlamış, sevindirmekten çok çocuklar gibi şımartılmayı bekleyen, belli gün ve geceler dışında nefsine uygun fetvalar eşliğinde, finansal kapitalizmden razı seçime konuşlanmış muhafazakârlar için Salâ, cumaya bir saat kaldığından öte bir anlam içermedi…

Peki, bir aydır şehvetini ve iştahını gemleyerek yardımlaşmayı önceleyen müminler, iki bayram arasında yapılan bu Salâyı nasıl algılamalı diye merak edenlere Kuran şöyle seslenir;

Ey iman edenler! Hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı kıyamet günü gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın. Bunu inkâr edenler ise zalimlerin ta kendileridir.(Bakara / 254)

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.