Sosyal Medya

Makale

Şehirde Kötü Haberi Yayanlar

Gelenek, toplumu birbirine bağlayan ön kabulleri yansıtır. Fakat bu ön kabuller bir zaman sonra çıkar ilişkilerini de bir araya toplar ve bunları besleyen yapıyı savunmaya geçer. Dolayısıyla ara sıra revize edilmesi bir ihtiyaç hâlini alır.

Sahte dinler, bu yapıyı bir bütün hâlinde korumaya çalışır. Gerçek din ise, imanlarına zulüm karıştırmayanlar eliyle doğru-yanlış ölçüsüyle haksızlığa konu olan taraflarını düzeltmeyi amaçlar.

Ä°nsanlar arasındaki kardeÅŸlik bağını zedelemeden, insanların tarihin yüklerinden ve geleneÄŸin dayattığı çıkar iliÅŸkilerinden kurtulmalarını saÄŸlamak bir yükümlülüktür. Bu anlamda Medine’de aile baÄŸlarını korumak, komÅŸuluk iliÅŸkilerini düzenlemek ve farklı milletler arasında barış tesis etmek için tek gerçek din vurgusuyla saÄŸlam bir toplum inÅŸa etmeye çalışan Peygamber (sav)’i hatırlamak gerekir. Ahzab suresi, örnek bir toplum oluÅŸturmaya çalışan Nebinin toplum içinde karşılaÅŸtığı zorlukları ve bu zorluklara getirdiÄŸi çözüm yollarını baÅŸlıklar hâlinde dile getirerek ona destek verilmesini konu edinir.[1]

Surenin ayetlerinden biri ÅŸu ÅŸekildedir:

“Kalplerinde hastalık bulunan ikiyüzlüler, ÅŸehirde kötü haberler yayıp huzursuzluk çıkarmaktan vazgeçmezlerse, elbette seni onlarla mücadeleye davet ederiz de ardından seninle daha fazla komÅŸuluk yapamazlar.”(33/60)

Åžehirde Müslümanları bekleyen tehlikelerden biri de insanları korkutan, toplumsal barışı zedeleyen, ahlaki yoksunluÄŸu artıran ve güvenliÄŸi sarsan haberlerin yayılmasıdır. Dedikoduyla yayılan bu haberlerin bazısı bizzat Nebi (sav)’nin aile hayatıyla ilgilidir.

Toplumu ilgilendiren bu ağır sosyal konuların bir kısmı baÅŸka surelerde de iÅŸlenmiÅŸ ama burada Peygamber (sav)’e destek verilmesi gereken önemli meseleler baÄŸlamında özellikle ayrıntısına girilmeden sadece baÅŸlık olarak bir araya getirilmiÅŸtir. Bu meseleler, doÄŸru anlaşılıp çözümlenmediÄŸi takdirde toplumda ağır sonuçlar doÄŸurabilecek netameli konulardır. Dolayısıyla siyasi, sosyal ve ekonomik anlamda Peygamber (sav)’in vahyin rehberliÄŸinde çözmeye çalıştığı meselelerde ona yardım etmek, destek vermek ve onun adını hayırla anmak önemli bir sorumluluktur.[2] Ayetten çıkarılan anlam çerçevesinde yaÅŸadığı dönemde sosyal sorunlara çözüm arayışı içinde nasıl Rasulullah (sav)’a destek verilmesi gerekiyorduysa bugün de aynı ÅŸekilde toplumsal barış ve huzur adına bu sorunlarla boÄŸuÅŸan insanlara yardım edilmelidir. [3]

Şehirde kötü haberi yayanlar, film, medya ve eğlence sektörü marifetiyle insanların sağlıklı bir toplum oluşturmasına imkân vermemektedirler. Dolayısıyla onlardan uzaklaşarak kişisel ve toplumsal barışı hâkim kılmak bir zarurettir. Çarpık ilişkiler, şiddete, kabalığa ve züppeliğe yönlendiren pek çok hikâye, kurgu ve senaryoların insanı ve toplumu nasıl etkilediğini anlamak için günlük hayatı izlemek yeter. Suç oranları ve suç çeşitliliği bu konuda yeterince fikir verir.

Bir ayette cennette müminlerin hâli tarif edilirken( لَا يَسْمَعُونَ فٖيهَا لَغْوًا وَلَا تَاْثٖيمًا) “Orada ne boÅŸ konuÅŸmalar duyacaklar, ne de günaha yönelten bir çaÄŸrı.”denilir. [4] Buna göre dünyadayken insanı günaha yönelten çaÄŸrılar, kiÅŸinin iç barış ve sükûnetini bozan rahatsız edici bir yapı arz eder. O hâlde ÅŸehirde kötü haberleri yayanların sebep olduÄŸu faturaları yine onların gözüne sokmak ve durmalarını saÄŸlamak önemli bir sorunluluktur. Bütün sosyal bilimcilerin bu sorunları çözüm yollarıyla birlikte deÅŸifre etmesi bir ihtiyaç hükmündedir.

Dipnotlar:

  1. Salavat getirmenin anlamı budur.
  2. Ahzab suresinin indirildiÄŸi aÅŸama, Mevdudî’nin de belirttiÄŸi gibi bütün Ä°slâm düşmanlarının müslümanların baÅŸarısını kıskandıkları bir dönemdir. Münafıklar buna gölge düşürmeyi planlayarak Peygamber (sav)’in baÅŸarısızlığa uÄŸraması için ona iftira atıp gözden düşürmeye çalışmaktadırlar. Fakat sonunda elbette rezil olacakları belirtilmektedir. (Mevdudî, Tefhîmu’l-Kur’an, c. 4, s. 401.).
  3. Buna göre “Allahumme salli alâ Muhammed ve alâ âli Muhammed…” demek, kısaca “Ey Allahım! Sen Muhammed’in ve onun âlinin ÅŸan ve ÅŸerefini yükselt…” anlamında “Ey Allahım! Ä°htiyaç içinde dertli, sıkıntılı veya mücadele içinde nerede bir mümin varsa, sen onlara yardım et, onların senin dinini yaÅŸama ve yaÅŸatma hususunda baÅŸarılı olmasını saÄŸla, toplumda inÅŸa etmeye çalıştıkları her konuda onlara destek ver, rahmet et…” ÅŸeklinde bütünüyle ümmete maddi-manevi destek talep etmektir. Burada konu, elçinin ÅŸan ve ÅŸerefiyle, ümmetinin ÅŸan ve ÅŸerefinin benzerliÄŸi üzerinde ilerler. [“Ahzab Suresi BaÄŸlamında Salavât Getirmenin Anlamı” www.ictihad.com, (M. ÅžimÅŸekçakan)]
  4. Vakıa suresi, 25. ayet.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.