Sosyal Medya

Makale

Ramazan kılavazu

- Orucu bozan şeyleri de merak et elbette ama asıl merakın orucu bozmayan, tam tersine onu zenginleştiren, güzelleştiren, gönendiren şeyler olsun. Tebessüm oruç bozmaz, okumak oruç bozmaz, tefekkür oruç bozmaz, sadaka vermek oruç bozmaz.

2- Meselenin “aç kalmak” olmadığını zaten çoktan anlamış, idrak etmiÅŸsindir. O zaman bir sonraki basamağı da düşünmeye ne dersin? Bir sonraki basamak ÅŸudur: Kendinden, bu dünyadaki her ÅŸeyden, bu kainattaki her ÅŸeyden büyük olana itaatin öğreteceÄŸi ÅŸeyler vardır insana. Önündeki buz gibi suyu içememenin “adle boyun eÄŸmek” ile çok yakından ilgisi vardır. Secde edemeyen ve secde etme fikrini korkunç bulan, aç kalamayan ve aç kalma fikrini korkutucu bulan insanla arandaki farkı düşünmen için fırsattır oruç. Düşün o halde.

3- Bunu şöyle söylemek lazım belki: Oruç, kendi kültürünü de oluÅŸturan bir ibadet olarak hayatımızda varlık alanı bulamayınca bu tip gariplikler çoÄŸaldı. “Müslüman komÅŸularımız oruçlu” diyerek çocuklarına dışarıda bir ÅŸey yedirmeyen gayrimüslimlerden gözümüzün içine baka baka, hatta biraz da kasıtla saygısızlığını “özgürlük” olarak tanımlayan bir sosyolojiye geldik dayandık. DoÄŸru; hele uzun yaz günlerinde oruçluyken sokakta sizi hiç önemsemeden, durumunuzla hiç empati kurmadan yiyip içen insan doÄŸrusu biraz sinir bozucudur. Fakat sabır tam da bunun için vardır. Karşısındakinin hayrı için dua etmek tam da bunun için vardır.

4- Bunu önce kendime söylüyorum. Efendimiz(sav)’in “oruçluyum deyiniz” emri üzerine uzun, çok uzun düşünmek gerekir. Oruç, bedeni en çok zorlayan ibadet. Ramazan’da biriyle tartışırken aslında tartıştığımız ÅŸeyin “biri” deÄŸil düşük kan ÅŸekeri, susuzluk, açlık, bitkinlik olduÄŸunu hiç gözden uzak tutmamak lazım gelir.

5- “Ramazan ve çocuk” bahsi elbette baÅŸlı başına önemli bir bahistir. Öyle güzel bir ÅŸeydir ki çocuÄŸun orucu. Öyle güzeldir ki tekne orucunu ödüllendirmek ve öyle güzeldir ki pide sırasına birlikte giren oruçlu bir baba ile evladı... Evet, iÅŸ hayatı yoÄŸun, telaÅŸ fazla ama ne olur ihmal etmeyelim çocuklarımızın oruçla münasebetini. Bize orucu sevdirenin ne olduÄŸunu hatırlayalım ve öylece hatırlatalım bunu çocuklarımıza.

6- Bunu söylemek bile artık gereksiz geliyor ama yine de söylemek lazım. “Firavun sofrası”na benzeyen sofralarda iftar etmek yerine tevazuu içinde ezanın ilk tekbirinin beklendiÄŸi sofralar sevimlidir. BeÅŸ yıldızlı otellerde yapılan davetlere katılmak yerine bir sahile oturup çıkın açmak daha güzeldir. Yani Ramazan, israfı en aza indirmemiz gereken bir aydır, rahatlıkla israf edebileceÄŸimiz bir ay deÄŸil.

7- Bu Ramazan’da kendinize bir iyilik yapın ve “ekran hocaları”nın sonu gelmez din kavgalarından uzak durun. Size “hissesiz kıssa” ve “arkeolojik fıkıh” anlatan, bu anlattıklarını da bir kavga diliyle anlatan hocalara “ekran karartma” yapın bu güzel ayda. Onun yerine mesela video paylaşım sitelerinde rahatlıkla bulabileceÄŸiniz kimi sohbetlere kulak kabartın. Bir Mehmet Zahit Kotku sohbeti açın mesela. Bir Osman Nuri TopbaÅŸ sohbeti dinleyin. Abdurrahim Reyhan dinleyin. Size Allah’ı ve Resulü’nü güzellikle, sükûnetle, muhabbetle anlatan insanlar bulun. Olmazsa sesli kitap dinleyin. Mesela Muhammed Esed’in Mekkeye Giden Yolu’nu dinleyin. Yahu o da olmazsa Ashab-ı Kehf dizisi, Osmancık, Hz. Ömer izleyin.

8- Elbette ve kesinlikle Ramazan’ın en önemli taraflarından biri de “yoksula ve düşküne” ihsanda bulunmaktır. Gücün neye yetiyorsa onu ver infak olarak. Ve ama sakın “benim gücüm yok” deme. Bir yaÅŸlı çiftin evine bir tas çorba götürmek, bir mülteci çocuÄŸa iftar için küçük bir çikolata almak, bir öğrenci evindeki öğrencilerle güllaç paylaÅŸmak... Sen infak etmek istediÄŸinde vesile de yöntem de o kadar çok ki.

9- Ve son: Ramazan’dır bu. Bir kez hakkını verdiÄŸinde gelmiÅŸ geçmiÅŸ günahlarının hazan yaprakları gibi döküldüğü aydır. Kıymetini bil, kıymetini bilelim.

10- Ve sonun sonu: “sanma ey hâce senden zer ü sim isterler/ yevme lâ yenfeu’da kalb-i selîm isterler”.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.