Kudüs Sınavımız

Kudüs sınavında kaygılarımız artıyor… Gün yok ki Mescid-i Aksa’ya yönelik yeni bir saldırı ile sarsılmayalım.. 50 nin üzerinde Filistinli kardeÅŸimiz can verdi.. 1900 civarında yaralı… 

40 yaşın altındaki Müslümanların Mescid-i Aksa’ya giriÅŸi engelleniyor…

1994 yılında El-Halil’de Ä°brahim el Halil Camiinde sergilenen oyun ÅŸimdi Mescid-i Aksa’da sergileniyor.. Mescid-i Aksa’yı bir Yahudi Tapınağına dönüştürme amacı sistematik olarak sahneleniyor…

Yıllardır tünellerde yaptıkları arkeolojik kazılarından sonra ÅŸimdi de aleni saldırganlık yolunu seçtiler…

Kudüs’ün demografik yapısını sürekli Yahudiler lehine deÄŸiÅŸtiriyorlar.. Siyonistlerin aÅŸamalı “YahudileÅŸtirme” politikaları Batı destekli devam ediyor…

Ä°srail fiili durum oluÅŸturarak, dünyayı bu yeni duruma alıştırıyor…

Ä°slamofobi üzerinden “Ä°slamcı terör” dalgasını yayarak Ä°srail terör estirmeye devam ediyor..

Dönüşüyorum İsrail bu gücünü nereden alıyor?

Paramparça olmuÅŸ bir OrtadoÄŸu periÅŸan hale düşen Müslüman halkların hali, Ä°srail’in elini güçlendiriyor…

Ä°srail’in istediÄŸi gibi atını oynatması bizim acziyet, zafiyet ve gafletimiz deÄŸil midir?

Filistin bile iki parça…

Hamas Gazze’de mahsur.. Batı Åžeria’da sembolik bir Abbas var…

Suriye, Irak, Lübnan, Libya, Tunus, Pakistan kendi canlarının derdine düştü…

Batı ile can ciğer kuzu sarması İran tüm gücünü Baas rejimini besmeleye vermiş durumda..

Türkiye içine kapandı. Gürlese de yaÄŸmıyor.. Bir çiçekle bahar gelmiyor…

Ümmet aciz, tepkiler cılız.

Bugün mescid-i Aksa’ya sahip çıkamayan Ä°slam alemi hangi kutsalına sahip çıkabilir?

Yeni bir intifadayı yürütebilecek ne bir bütünlük ne de bir liderlik söz konusu…

Bu tehlikeli oyunu bozacak, oyun kurucularımız nerede?

İç kanamalarımızı durdurmadan Siyonizmin karşısında duramayız…

Åžii-Sünni…Selefi-Sufi…Cemaat-Tarikat…Arap-Acem…Türk-Kürt…Mezhep-Hizip… kavgaları bizde takat mı bıraktı ?

Kurşunla kaynatılmış duvar olması gereken Müslümanlar birbirine kurşun sıkar hale gelmişsek vay halimize !

Birbirinin camisini bombalayacak kadar gözü dönen bu ümmetin evlatları Mescid-i Aksa’yı nasıl savunacak?

Bu ÅŸartlarda Allah bu ümmete Kudüs’ün fethini nasib eder mi?

Kudüs emanetini taşıyabilecek bir ehliyet, liyakat, cesaret ve basirete sahip miyiz?

Ä°srail’i şımartan, ümmetin suskunluÄŸu deÄŸil midir?

Ahmet Yasin’i ÅŸikayete götüren de ümmetin suskunluÄŸu deÄŸil miydi?

Şimdilerde sadece BM gönderine çekilen Filistin bayrağı ile mi teselli bulacağız?

Bugün biÅŸe düşen el-Aksa’nın yasını tutmak mıdır, yoksa Kudüs’ün mirasına sahip çıkmak mıdır?

Kınamalar akan kanı durdurmuyor, kıyım devam ediyor…

Åžu soruyu tekrar kendimize soralım…

Kudüs bizim neyimiz olur?

Onurumuz, namusumuz, ÅŸiarımız Kudüs…

Hafızamız, irademiz, imtihanımız, itibarımız Kudüs…

Derdimiz, davamız, dersimiz, duamız Kudüs…

Ruhumuz, rüyamız, rüzgarımız, rayihamız, rotamız Kudüs…

Evet, Mescid-i Aksa kırmızı çizgimiz değil miydi?

El-Aksa’ya neden uzak düştük?

Åžimdi Kudüs aynasında kendimizle yüzleÅŸmek zamanı…

Kudüs pazarında Rabbimizle sözleÅŸme vakti…

Kudüs mektebinde olmak ve olgunlaÅŸmak günleri…

Acaba, diyorum?

YoÄŸunluklarımız arasında “Kudüs” var mı?

Ve bilelim ki, gönlünde ve gündeminde Kudüs olmayan her kul kusurludur.

Çünkü Kudüs Allah’ın ayetlerinden bir ayettir…

Kudüs bizim için stratejik, politik, ekonomik bir amaç değil, akidevi bir meseledir.

Onun için “Önce Kudüs” diyoruz…

Kudüs sadece Kudüslülerden sorulmayacak…Kudüs ir Arap sorunu deÄŸil, Filistin sorunu deÄŸil, insanlık sorunudur…

Kuru bir toprak davası deÄŸil, insanlığın kurtuluÅŸunun kapısıdır Kudüs…Kudüs’ün özgürlüğü ümmetin özgürlüğü demektir…

Şimdi söyler misiniz, Mescid-i Aksa bu halde iken ümmetin miracı mümkün müdür?

Ãœmmetin kudreti varsa, Kudüs’ün kudsiyetinden bahsedilebilir…

Bizim inanç değerlerimize göre;

Mekke, Allah’ın haremi…

Medine, Nebi(sav)’in haremi…

Kudüs, ümmetin haremidir…

Bugün Siyonist caniler kirli postalları ile haremimizi çiÄŸnediler…Mirasımızı tahrip ettiler.

Siz ey Kudüs dostları!

Kudüs bize kırgın! Küskün! Kızgın!

Kudüs mahzun, özgürlüğü özler…

Kudüs’ün kandilleri sönmesin, bir ÅŸeyler gönderin yada Kudüs için bir iÅŸ üzere olun!

Matem günleri bitmeli gün kıyam günü…Siyonist katliamları kınamalarla durdurmak mümkün deÄŸil…Küresel bir intifadanın startını vermeliyiz…

Kudüs’te kardeÅŸlerimiz çırpınıyor…

Ribat projeleri, Beyorık yürüyüşleri, Ä°lim oturumları, Nesir günleri, itikaf geceleri yeni bir intifadanın maya tutması için… Ãœmmetin son kalesi ve kalesi düşmesin düşmesin diye…

Kudüs ribatımız yoksa bari rabıtamız olsun…

Kudüs murabıtları ve muhafızları haykırıyor…

“Biddem birruh nefdike ya Aksa/ Canımız, kanımız sana feda olsun ey Aksa.”

Şimdi Kudüs en zor günde ses verirken, İstanbul ses vermeyecek mi?

Kudüs’ün gözü kulağı bizde… Ses verecek miyiz? Sahiplenecek miyiz?

Åžimdi ne diyeceÄŸiz?

Ä°srailoÄŸullarının Hz. Musa(as)’ya dedikleri gibi mi davranacağız?

“Dediler ki: Ey Musa! Onlar orada bulundukça, biz oraya(Beytü’l Makdis’e) asla girmeyeceÄŸiz. Sen ve rabbin gidin, onlarla savaşın. Biz burada oturacağız.”

Veya Abdulmuttalib’in Ebrehe’ye söylediklerini mi dillendireceÄŸiz?

“Ben develerimi isterim, Kabe’nin Sahibi var, O orayı korur.”

Yoksa bize yakışan Bedir ehlinin duruşunu güncellemek midir?

“Ya Muhammed! Biz sana Ä°srailoÄŸullarının Hz. Musa’ya dedikleri gibi “Sen ve Rabbin gidin savaşın.” diyecek deÄŸiliz. Sen bize Berku’l Gımad’a yürümemizi istesen yine de seninle beraberiz.”

Sanki kıyamet savaşı kapıda… Peki biz neyin peÅŸindeyiz?

Ya Kudüs! Kudüs’ü Åžerif’i sen koru?

Åžimdi EbabilleÅŸmek vakti…