Makale
Sömürgen Üçyüz(süz) Fransız
Eski Fransa CumhurbaÅŸkanı Sarkozy ve eski Fransa baÅŸbakanı Valls’ında aralarında bulunduÄŸu, sömürgen üçyüz(süz) siyasetçi ve yazar bir araya gelerek oluÅŸturdukları “Mescid-i Dirar”larında; sözümona Yahudi düşmanlığını yaydığı gerekçesiyle, Kuran-ı Kerim’den bazı ayetlerin çıkarılmasını isteyen bir bildiri yayınlamışlar.
Zannederim ki; Fransa’da CumhurbaÅŸkanı, BaÅŸbakan, siyasetçi veya yazar olabilmek ancak bu kadar cahil, kaba ve yobaz olmakla mümkün olabiliyor. DoÄŸal olarak da elbette; bu kadar cahil, kaba ve yobaz olmasalardı belki de bu kadar sömürgen karaktere sahip olmazlardı.
Diğer insanlarında en az kendileri kadar insan olduklarını, en az kendileri kadar insan olan diğer insanların da inançları ve kutsalları olduğunu bilselerdi, belki de bu inanç ve kutsallara karşı bu kadar hadsiz, densiz, ahmakça ve cahilce bir davranışın içine girmezlerdi.
Böyle bir davranışın içine girmek ancak, içi boş hurma kütüğüne benzeyen neonazi faşist bir kafa ve zihniyete sahip olmakla mümkün olur.
Hakikati inkâra şartlanmış geçmiş vahyin mensuplarından olan ve kendi kitaplarını ve inançlarını tahrif etmiş, kendi kitaplarına ekleme ve çıkarma yapmakla meşhur olmuş Ehl-i Kitap mensubun takipçileri olan bu üçyüz(süz) Fransız hurma kütüğü topluluğu aslında, kendi tarihi misyonlarına uygun bir hareketin içine girmiş bulunmaktadırlar.
Kendi dinleri ve toplumlarına karşı düşmanlıkların körüklenmesine neden olabilecek böyle bir giriÅŸimin aktörü olan bu üçyüz(süz) marjinal; gerçekten dünya barışına ve insanlığa hizmet etmek istiyorsalar, samimiyet, namus, ÅŸeref ve haysiyet denilen kavramlardan zerre nasip almışsalar ve ayrıca korkak da deÄŸilseler, Kur’an’ı tahrif etmek için gösterdikleri bu cesareti(!) Tanah için de göstermeleri gerekir.
Geçmişte, kendi kutsal kitapları üzerinde yapmış olduğu tahrifatlar, ekleme ve çıkarmalar, bu densizliği yeniden yapabileceklerine en büyük referanstır. İnandığımız Kitap, başka insanların inançlarına ve kutsallarına böyle bir saldırıda bulunmaya izin vermediğinden, biz müslümanların bunu yapması mümkün gözükmemektedir.
Gerçekten de barışsever olduklarını ve Yahudi düşmanlığının yaygınlaÅŸmasını istemiyor iseler; bu engin tecrübelerini, Yahudi’nin Kutsal Kitabı’nda, soykırım sahneleri olarak yer alan bazı ayetleri çıkarma cesaretini de göstermeleri gerekir.
Belki bunu yaparak insanlığa ve dünya barışına bir katkıları olur. Çünkü en azından Yahudi’lerin Kutsal Kitabı’nda anlatılan ve bugün olduÄŸu gibi geçmiÅŸte de insanlığa uyguladıkları savaÅŸ, katliam ve iÅŸkenceler insanlık tarafından hatırlanmaz da böylelikle bu düşmanlık azalır.
AÅŸağıdaki alıntılar Kitabı Mukaddes Åžirketi’nin 2002 yılında Ä°stanbul’da bastırdığı
Kutsal Kitap’tan alınmıştır. Alıntıları yaptığımız Kutsal Kitap’ın “Eski AnlaÅŸma” bölümünün Yahudilerin kutsal kitabı Tanah olduÄŸu hatırlanmalıdır.
Çölde Sayım:Perek: 21, Pasuk: 3 ve 35
3 RAB Ä°srailliler'in yalvarışını iÅŸitti ve Kenanlılar’ı ellerine teslim etti. Ä°srailliler onları da kentlerini de büsbütün yok ettiler. Oraya Horma adı verildi. (Horma:“Büsbütün yok etmek” ya da “KoÅŸulsuz adamak” anlamına gelir.)
35 Böylece Ä°srail halkı kimseyi saÄŸ bırakmadan Og’la oÄŸullarını ve ordusunu yok etti, ülkeyi ele geçirdi.
Yasanın Tekrarı:Perek: 7, Pasuk: 24
24 Krallarını elinize teslim edecek; adlarını göğün altından sileceksiniz. Onları yok edene dek kimse size karşı duramayacak.
Çölde Sayım:Perek: 31, Pasuk: 7-18
7 RAB'bin Musa’ya verdiÄŸi buyruk uyarınca, Midyanlılar’a savaÅŸ açıp bütün erkekleri öldürdüler.
8 Öldürdükleri arasında beÅŸ Midyan kralı -Evi, Rekem, Sur, Hur ve Reva- da vardı. Beor oÄŸlu Balam’ı da kılıçla öldürdüler.
9 Midyanlı kadınlarla çocuklarını tutsak alıp bütün hayvanlarını, sürülerini, mallarını yağmaladılar.
10 Midyanlılar'ın yaşadığı bütün kentleri, obaları ateşe verdiler.
11 İnsanları, hayvanları, yağmalanmış bütün malları yanlarına aldılar.
12 Tutsaklarla yaÄŸmalanmış malları Åžeria Irmağı’nın yanında, Eriha karşısında, Moav ovalarındaki ordugâhta konaklayan Musa’yla Kâhin Elazar’a ve Ä°srail topluluÄŸuna getirdiler.
13 Musa, Kâhin Elazar ve topluluğun önderleri onları karşılamak için ordugâhın dışına çıktılar.
14 Musa savaştan dönen ordu komutanlarına -binbaşılara, yüzbaşılara- öfkelendi.
15 Onlara, “Bütün kadınları saÄŸ mı bıraktınız?” diye çıkıştı,
16 “Bu kadınlar Balam’ın verdiÄŸi öğüde uyarak Peor olayında Ä°srailliler’in RAB’be ihanet etmesine neden oldular. Bu yüzden RAB'bin topluluÄŸu arasında ölümcül hastalık baÅŸ gösterdi.
17 Şimdi bütün erkek çocukları ve erkekle yatmış kadınları öldürün.
18 Yalnız erkekle yatmamış genç kızları kendiniz için sağ bırakın.
YeÅŸu: Perek: 6’dan Pasuklar (Eriha kentinin başına gelenler):
16 Kâhinler yedinci turda borularını çalınca, YeÅŸu halka, “Bağırın! RAB kenti size verdi.” Dedi.
17 “Kent, içindeki her ÅŸeyle birlikte, RAB’be koÅŸulsuz adanmıştır. Yalnız gönderdiÄŸimiz ulakları saklamış olan fahiÅŸe Rahav’la evindekiler saÄŸ bırakılacak”.
21 Kadın erkek, genç yaşlı, küçük ve büyük baş hayvanlardan eşeklere dek, kentte ne kadar canlı varsa, hepsini kılıçtan geçirip yok ettiler.
24 Sonra kenti içindekilerle birlikte ateÅŸe verdiler. Ancak altını ve gümüşü, tunç ve demir eÅŸyayı RAB’bin Tapınağı'nın hazinesine koydular.
25 YeÅŸu fahiÅŸe Rahav’a, babasının ev halkıyla yakınlarına dokunmadı. (…)
26 Bundan sonra YeÅŸu şöyle ant içti: “Bu kenti, Eriha'yı yeniden kurmaya kalkışan, RAB'bin lanetine uÄŸrasın. (…)”
YeÅŸu: Perek: 8, Pasuk: 8-18
18 RAB YeÅŸu’ya, “Elindeki palayı Ay Kenti’ne doÄŸru uzat; orayı senin eline teslim ediyorum.” dedi. YeÅŸu elindeki palayı kente doÄŸru uzattı.
19 Elini uzatır uzatmaz, pusudakiler yerlerinden fırlayıp kente girdiler; kenti ele geçirip hemen ateşe verdiler.
20 Kentliler arkalarına dönüp bakınca, yanan kentten göklere yükselen dumanı gördüler. Çöle doğru kaçan İsrailliler de geri dönüp onlara saldırınca artık kaçacak hiçbir yerleri kalmadı.
21 Pusuya yatmış olanların kenti ele geçirdiğini, kentten dumanlar yükseldiğini gören Yeşu ile yanındaki İsrailliler, geri dönüp Ay halkına saldırdılar.
22 Kenti ele geçirenler de çıkıp saldırıya katılınca, kent halkı iki yönden gelen İsrailliler'in ortasında kaldı. İsrailliler tek canlı bırakmadan hepsini öldürdüler.
23 Sağ olarak tutsak aldıkları Ay Kralı'nı Yeşu'nun önüne çıkardılar.
24 İsrailliler Ay Kenti'nden çıkıp kendilerini kırsal alanlarda ve çölde kovalayanların hepsini kılıçtan geçirdikten sonra kente dönüp geri kalanları da kılıçtan geçirdiler.
25 O gün Ay halkının tümü öldürüldü. Öldürülenlerin toplamı, kadın erkek, on iki bin kişiydi.
26 Yeşu kentte yaşayanların tümü yok edilinceye dek pala tutan elini indirmedi.
27 Ä°srailliler, RAB'bin YeÅŸu’ya verdiÄŸi buyruk uyarınca, kentin yalnız hayvanlarıyla mallarını yaÄŸmaladılar.
28 Ardından YeÅŸu Ay Kenti’ni ateÅŸe verdi, yakıp yıkıp viraneye çevirdi. Yıkıntıları bugün de duruyor.
YeÅŸu: Perek:10, Pasuk: 28-37
28YeÅŸu aynı gün Makkeda'yı aldı, kralını ve halkını kılıçtan geçirdi. Kentte tek canlı bırakmadı, hepsini öldürdü. Makkeda Kralı’na da Eriha Kralı’na yaptığının aynısını yaptı.
29YeÅŸu Ä°srail halkıyla birlikte Makkeda’dan Livna’nın üzerine yürüyüp kente saldırdı.
30RAB kenti ve kralını Ä°srailliler’in eline teslim etti. YeÅŸu kentin bütün halkını kılıçtan geçirdi. Tek canlı bırakmadı. Kentin kralına da Eriha Kralı’na yaptığının aynısını yaptı.
31Bundan sonra YeÅŸu Ä°srail halkıyla birlikte Livna’dan LakiÅŸ üzerine yürüdü. Kentin karşısında ordugâh kurup saldırıya geçti.
32RAB LakiÅŸ’i Ä°srailliler'in eline teslim etti. YeÅŸu ertesi gün kenti aldı. Livna’da yaptığı gibi, halkı ve kentteki bütün canlıları kılıçtan geçirdi.
33Bu arada Gezer Kralı Horam LakiÅŸ’e yardıma geldi. YeÅŸu onu ve ordusunu yenilgiye uÄŸrattı; kimseyi saÄŸ bırakmaksızın hepsini öldürdü.
34Ä°srail halkıyla birlikte LakiÅŸ’ten Eglon üzerine yürüyen YeÅŸu, kentin karşısında ordugâh kurup saldırıya geçti.
35Kenti aynı gün ele geçirdiler. LakiÅŸ’te yaptığı gibi, halkı ve kentteki bütün canlıları o gün kılıçtan geçirip yok ettiler.
36Ardından Yeşu İsrail halkıyla birlikte Eglon'dan Hevron üzerine yürüyüp saldırıya geçti.
37Kenti aldılar, kralını, halkını ve köylerindeki bütün canlıları kılıçtan geçirdiler. Eglon’da yaptıkları gibi, herkesi öldürdüler; kimseyi saÄŸ bırakmadılar.
38Bundan sonra YeÅŸu Ä°srail halkıyla birlikte geri dönüp Devir’e saldırdı.
39Kralıyla birlikte Devir’i ve köylerini alıp bütün halkı kılıçtan geçirdi; tek canlı bırakmadı, hepsini öldürdü. Hevron’a, Livna’ya ve kralına ne yaptıysa, Devir’e ve kralına da aynısını yaptı.
Sömürgen bu üçyüz(süz) Fransız; bugün Filistin’de yukarıda verildiÄŸi ÅŸekilde, batıl ÅŸeriatının gereÄŸini yapan Yahudilere ve onların kutsal kitabı için herhangi bir giriÅŸimde bulunmayı düşünürler mi?
Yoksa onlar, efendileri olan Siyonist Yahudilerin kullandığı birer maşa mı? Yahut onlar; çağdaş Mescid-i Dirar inşa edenlerden mi? (TDV İslam Ansiklopedisi, Mescid-i Dirar maddesi ve Tevbe Suresi 107-110 ayetlerini günümüze uyarlayarak okumanızı öneririm.)
Onlar belki farkında deÄŸiller ama müslüman olanların kitaplarında; Yahudi ve Hristiyanların içlerinde 3/110, 199; 60/7-9 ve benzeri ayetlerde anlatılan insan ve topluluklar olduÄŸuna inanırlar. Tavsiyem, bir an önce bu sevdadan vaz geçip müslümanlardan özür dilesinler. Aksi takdirde, Kur’an’ın ayetlerini deÄŸiÅŸtirmeye asla güçleri yetmez (10/15) ama O Kitab’a samimiyetle tabii olanların dostluk anlayışlarını deÄŸiÅŸtirebilirler.
Son olarak, kendi dillerinde de yazılmış bulunan ve aşağıda isimlerini vermiş olduğum iki kitabı okumalarını tavsiye ederim. Belki, kendi içlerinden olan biri Fransız, diğeri Yahudi bu namuslu insanlardan bir şeyler öğrenmiş olurlar.
Sözün özü; “Baktığında dış görünüşleri hoÅŸuna giden ve konuÅŸtuklarında söylediklerine kulak vermek isteyeceÄŸin ve her çaÄŸrıyı kendi aleyhlerine sanan ve tüm inançlara düşman olan bu kütüklere/kalaslara karşı çok dikkatli olmak gerekir. Çünkü akılları hakikatten sapan bu sapıklar, bütün inançların düşmanlarıdır. Ä°nanca (barış) düşman olanlar, “Allah onları kahretsin!” bedduasını hak ederler.” (63/4)
Tavsiye Ä°ki Kitap:
Ä°srail, Mitler ve Terör–Roger Garaudy, Pınar Yay. 2000, Ä°stanbul.
Ä°srail’de Yahudi Fundamentalizmi–Ä°srael Shahak & Norton Mezvinsky, Anka Yay. 2002, Ä°stanbul.
Henüz yorum yapılmamış.