Bir soykırımın anatomisi

Cinayet, insanın henüz "insanlaÅŸamamış", bilinçaltındaki en ilkel tarafının dışavurumudur. Çocuklar hunharca katledilince insanlık da ölür.. "Lânet ola ol iktidara ki, tahsiline ânın, Ya din ola, ya ırz, ya nâmus ola âlet.” (Ziya PaÅŸa)

Muhterem Okur!

Bu yazımızda, bizi hep geçmiÅŸe öykündüren, gurur duymamıza vesile olan olaylarından birinden bahsedebilirdim. Ancak vicdanım ve de imanım bana baÅŸka bir ÅŸeyi emretti. Bize kardeÅŸliÄŸimizi unutmamamız gerektiÄŸini çok sarsıcı bir ÅŸekilde hatırlatan, mazlumu yad ve zalimi ifÅŸa etmemize imkan tanıyan bu elim ve vahim hadise, yakın tarihimizde gerçekleÅŸen Enfal Soykırımı…

Aşağıda, hakkında etraflıca malumat verilen hadisenin bir analizini arz etmek istiyorum.

Bu soykırımın can yakıcı tarafı Kelamullah’ın bir suresinin adının alet edilmesidir.

Medinede, Hicretin 2. yılında nazil olan Enfal diÄŸer adıyla Bedir Suresi bir büyücünün, sihirbazın bile cesaret edemeyeceÄŸi,  Zalim Saddam ve Åžurekası tarafından, kendi vatandaÅŸlarını katletme ve yok etme operasyonuna isim olarak seçilebilmiÅŸtir. 

Enfal Suresi, genel itibarıyla “savaÅŸ ahlakı”, “savaÅŸ hukuku” ve savaÅŸ sonucunda elde edilen ganimetin nasıl pay edileceÄŸi ile ilgili hususlara deÄŸinir. 

Bu Surenin bağlamını doğru bir şekilde ortaya koyabilmek için bir kaç ayrıntının altını çizmek gerekir.

- Bedir Savaşı:

*Müslümanların iradesi ile gerçekleşen bir savaş değildir.

*Müslümanların istemediği bir savaştır.

*Müslümanların yaptıkları ilk savaştır.

*Müslüman cephesinden, şüphesiz ve istisnasız bir savunma savaşıdır.

*Müslümanları Medine de bile rahat bırakmak istemeyen müşriklerin, tam donanımlı ve hazırlıklı bir orduyla, neredeyse Medine içine girecek yakınlıkta bulanan Bedir kuyuları başına kadar geldikleri bir savaştır.

*Bedir Kuyuları diye bilinen mevkide (Medineye 17 Km, Mekkeye ise 470 Km uzaklıkta) yapılan bir savaştır.

*Müslümanların bir ölüm-kalım savaşıdır.

*Allah’ın müşriklerden bir intikam alması ile Müslümanların lehine sonuçlanmış bir savaÅŸtır.

Bahse konu sure-i celileyi en az on defa okudum. Bu anma vesilesi ile defalarca, hem de deÄŸiÅŸik tefsirleri de incelemek suretiyle gündemime aldım. Lakin, Saddam zalimi ve arkadaÅŸlarının nereden bir baÄŸlantı kurduklarını anlayamadım. Sure-i celile ile bir ortak taraf kurulacaksa ÅŸayet; Saddam ve arkadaÅŸlarına Mekke müşrikleri tıpa tıp uyuyor. 

Hep böyle olmuÅŸtur. Zalimler, kendilerine mutlaka bir mukaddes dayanak aramayı hep yapa gelmiÅŸtir. Kutsalda  iÅŸine yarayacak bir ÅŸey bulamayınca, deÄŸim yerinde ise “kitaba uymak” yerine “kitabına uydurma” yolunu hep seçmiÅŸlerdir. Maalesef, Allah’la, Tanrı ile, kitap ile kandırılmak neredeyse insanlığın ortak talihi haline gelmiÅŸtir. Bu ve buna benzer olaylara tarih hep tanıklık etmiÅŸtir. Az kısım insaf ve iman sahipleri ise onların maskelerini düşürmüş ve düşürmeye devam edecektir. Bu ifÅŸa ehlinin eli ile Allah’ın dini, kıyamete kadar cari kalacaktır. Bu da Allah’ın ölçüsüdür. 

"Kim bir cana kıymamış, ya da yeryüzünde bozgunculuk yapmamış olan bir kimseyi öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibidir." (Mâide: 32)

"...Ä°nsanlardan korkmayın, benden korkun. Âyetlerimi az bir bedel karşılığında satmayın. Kim Allah'ın indirdiÄŸi ile hükmetmezse, iÅŸte onlar kâfirlerin ta kendileridir." (Mâide, 44) Ayet-i Celilesi’nin emrine uygun yaÅŸamayı gaye edinenler, geçmiÅŸte olduÄŸu gibi bu gün de zalimlere karşı direnmeyi ve onlardan korkmadıklarını hep ispatlamışlardır.

"Kim bir mümini kasten öldürürse, onun cezası, içinde devamlı kalacağı cehennemdir. Çünkü o, çok büyük bir suç iÅŸlemiÅŸtir. Allah ona gazap etmiÅŸ, lânetlemiÅŸ ve büyük bir azap hazırlamıştır;(Nisâ: 93) Ahd-i Ä°lahi’si ise inananların hem kalkanı ve  hak yolda yapacakları mücadelenin ruhsatı olmuÅŸtur.

Böylece hayatın tamamı, tüm alanlarında ve tüm mücadelelerinde ya Allah'la; ya da ÅŸeytanla bir alışveriÅŸ eylemine dönüşür. Ä°nsan ne yaparsa, ne verirse mutlaka onun bir karşılığı vardır. EÄŸer sonuçlar iyi, hayırlı ise kâr; deÄŸilse zarar getirir. Münafıkların, yahudileÅŸenlerin, hıristiyanlaÅŸanların, firavunların, din tüccarlarının, dini gerçekten sömüren, dinin sırtından geçinen taÄŸutların, satılık kalem ve dillerin, ne tür bir ticaret yaptıklarını bu konular ışığında anlayabiliriz. Onlar, hem dünyada hem de ahirette kendilerini zarara sokacak bir ÅŸeyi satın almışlardır. Kendilerine, Allah tarafından verilen-vaad edilen, kendi elleri  ile yaptıklarının karşılığından baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. Şüphesiz Allah vaadinde emindir. 

Allah’ın intikam alması çok hikmetlidir. Bazen bir facir eliyle… Bazen bir zalime diÄŸer bir zalimi musallat ederek… Bu soykırımın faili zalimin, diÄŸer bir zalim tarafından nasıl cezalandırıldığını, hak ettiÄŸi akibete nasıl yuvarlandığını neredeyse hatırlamayanımız yok kanaatimce… 

Allah’a hamd olsun. Akibetimiz müttakilerin akibeti gibi olsun. Allah, zalimlerden  baÅŸkasına bizi düşman etmesin. Amin.

Åžimdi bu vahÅŸetin anatomisine bakalım. Mazlumlara ve haksızlığa uÄŸrayan tüm insanlara dualarımızı eksik etmeden…

EL ENFAL OPERASYONU-KÃœRT SOYKIRIMI:

Bölge : Irak Kürdistanı

Tarih : Nisan 1983 – Mart 1989

Saldırı türü :   Katliam-Soykırım

Ölü : 180.000 Sivil

Ä°ÅŸleyenler : Irak Ordusu(Baas Rejimi)

Irak’taki Saddam Hüseyin rejimi tarafından yürütülen ve liderliÄŸini Ali Hasan el-Mecid'in yapmış olduÄŸu, esas olarak Kürtleri hedef alan bir operasyondur. Operasyon ayrıca Süryanileri ve Irak Türkmenleri’ni de hedef almıştır.

Kürt kadınları esir alınarak Arap ülkelerinde satılmış, müslümanların kadim mazlumu olan Filistin coÄŸrafyasından kandırılarak getirilen  gönüllü askerlere de bekar Kürt kızlarına tecavüz görevi verilmiÅŸtir.

Saddam rejimi döneminde gerçekleştirilen Enfal Soykırımı'nda 180 binden fazla Kürdün öldürüldüğü tahmin ediliyor. Kurbanların büyük çoğunluğunun izi Irak çöllerindeki toplu mezarlarda aranıyor.

KÄ°MYASAL SÄ°LAHLAR KULLANILDI

Operasyon özellikle 1988 yılında doruÄŸuna ulaÅŸmıştır. Enfal Operasyonu kara harekatları, havadan bombalamalar, yerleÅŸkelerin sistematik bir ÅŸekilde yıkılması, toplu zorunlu göçler, idam mangaları ve kimyasal silah kullanımı içermiÅŸtir ki operasyonun baÅŸ ismi el-Mecid, buradan hareketle daha sonra "Kimyasal Ali" olarak anılmaya baÅŸlanmıştır. 

TÃœM KÃœRT ERKEKLERÄ° HEDEF ALINDI

Operasyon doÄŸası ve içerdiÄŸi çeÅŸitli özellikleri gereÄŸi “çok çeÅŸitli  soykırım” diye nitelendirilirken, Human Rights Watch (Uluslararası Ä°nsan Hakları Ä°zleme Örgütü)'a göre bu nitelemenin sebeplerinden başında eli silah tutabilecek yaÅŸtaki erkeklerin operasyon boyunca ana hedef teÅŸkil etmesidir.

BARAJ KAPAKLARINI BİLE AÇTILAR

Irak Ordusunun Kürtlere uyguladığı Enfal Operasyonu, 1983-1989 tarihleri arasında sürdü ve bu operasyonlarda 180.000 Kürt öldürüldü… 

Saddam Hüseyin’in Dokan Baraj Gölü’nün kapaklarını açmasıyla binlerce Kürt çamurlar altında kalarak yaÅŸamını yitirdi…

Enfal katliamı ile ilgili bilmediklerimiz…

*Enfal resmi olarak 1986 yılında baÅŸlamış sayılsa da güney Kürdistan’da soykırım süreci 1983 yılında Barzani erkeklerinin katli ile baÅŸladı.

*On ile yetmiÅŸ yaÅŸ arası sekiz bin Barzani aynı gün evlerinden alınıp Irak’ın güneyindeki çöllerde çoÄŸu diri diri gömülerek öldürüldü

*Sene 1983. Barzani kadınları Musul ve Erbil’de zorunlu ikamete tabii kılındı.

*1986-1989 tarihleri arası çoÄŸunluÄŸu Kürt toplamda 180 bin Kürdistan’lı kimyasal silahlar ile öldürüldü.

*Irak Kürdistanın’da 4665 köyün 4000’i Enfal soykırımı ile yerle bir edildi. 180 bin Kürdistan’lı öldü. 1800 okul, 300 hastane, 3000 camii ve 27 kilise yıkılarak toplamda Kürdistan’da köylerin yüzde doksanı yer ile yeksan edildi.

 *Halepçe katliamı Enfal katliamlarının en küçük ölçekli olanı idi. Katliamlar sanıldığının aksine  1988 yılında deÄŸil 1989 yılında Zaxo’da son buldu.

*Barzani’lerin 1983 yılından beri dünyanın en uzun süren yasını tuttuklarını, Barzani kadınlarının sadece siyah giydiÄŸini ve “Barzan Dulları” kavramının yas psikolojisinde yer aldığını biliyor muydunuz?

*Barzan bölgesinde halen bir çok yerde düğün yapılmadığını, müzik dinlenmediğini biliyor muydunuz?

*Barzan bölgesinde Saddam’ın zulmüne karşı Kürtlerle birlikte bütün tabiat ve hayvanların da direndiÄŸinin görülmesi üzerine baÅŸlayan inançla, bugün bu bölgede hiçbir hayvan öldürülmez. KuÅŸ öldürmenin cezası 4 yıl, ceylan öldürmenin cezası 13 yıl hapistir. Bu bölge ÅŸu an doÄŸal bir sit alanıdır.

*2005 yılında cesur bir Kürt milletvekilinin korumaları ile güney Irak’ta toplu mezar aradığını ve sonuçta bir kaç yüz cenazeyi bulduÄŸunu, bu cenazelerin aynı yıl Barzan’a getirildiklerini ve tetkikler sonucu kimliklerinin belirlendiÄŸini, ama 180 bin ÅŸehidin içinde sadece bir kaç yüz oldukları için kimlik bilgilerinin Bölgesel Kürdistan Hükümeti tarafınca devlet sırrı olarak korunduÄŸunu ve bu yüzden Barzan’lı her ailenin kendi çocuÄŸu/babası/kardeÅŸi yerine rastgele bir mezar seçip her ÇarÅŸamba günü bu mezarların başında aÄŸladığını biliyor muydunuz?

*Kürtlerin kutsal günü olan her Çarşamba Barzanlı aileler mezarlığa akın eder ve bir mezarın bakımını yaparlar.

*Cenazeler Irak Kürdistanına getirildiğinde, Mesud Barzani hıçkırarak ağladığı için etraftaki tüm gazetecilerin makineleri toplatılmıştı.

*Anma törenlerinin birinde, bir genç “babama su getirdim” diyerek kürsüye fırladığında bütün kameralar çekimdeydi. “Susuz babama su getirdim..” sözü, tıpkı Kerbela vahÅŸetinde olduÄŸu gibi insanlığın ortak çığlığı haline gelmiÅŸti.

*Enfal’de öldürülen Barzanilerin günlerce çölde susuz bırakıldıklarını neredeyse her Kürt bilir. Bu nedenle her ÇarÅŸamba mezarlar sulanır.

*Enfal katliamı süresince KDP ve YNK’nin koÅŸulsuz ateÅŸkes ilan ettiklerini ve yüzlerce YNK peÅŸmergesinin KDP’li maÄŸdurlara yardım ederken öldüklerini?

*Barzani kadınlarının senelerce Musul ve Erbil’de inÅŸaatlarda çalıştırıldıklarını biliyor muydunuz?

*Katliamda düğün günü öldürülen erkeklerin dokunamadıkları eÅŸleri asla evlenmediler Barzan’da. Kadınlar hep siyah giydi.

*Enfal katliamı Irak Kürtlerini bağımsızlıkları için her şeyi yapmaya ikna etti.

Ãœlkemiz insanları olarak, o bölgede yaÅŸanan bu vahÅŸetten, Merhum Turgut Özal’ın  1990-1991 yılında sınırlarımızı açarak mülteci olarak kabul ettiÄŸi, bu vesile ile katliamdan kurtulan yaklaşık 15.000 Kürt göçmenin memleketimize geliÅŸiyle haberdar olduk. 

Medyadan takip ettiÄŸimiz kadarıyla, bugün ülkemizi idare kadroların bu gerçekleri bilerek hareket ettiklerini, bu ve benzeri vahÅŸetin bir daha meydana gelmemesi için Devletimiz ile Irak Bölgesel Kürt Yönetimi arasında, ekonomik ve  askeri iÅŸbirliÄŸi  anlaÅŸmalarının yapıldığını müşahade etmekteyiz. ÖrneÄŸin, Uluslararası Sermayenin  karşı çıkmasına raÄŸmen, Bölge Yönetimi ile yapılan 55 yıllık petrol anlaÅŸması kanaatimizce  bir devrimdir.

Dostluk ve kardeÅŸliÄŸimizin, ümmet bilinci ile katlanarak büyümesi dileÄŸimizdir. 

Enfal vahÅŸeti ve benzeri hadiseler karşısında, insanlık vicdanı ve kuvvetinin birlik olması duamızdır. 

Vesselam.