Sosyal Medya

Makale

Büyük oyun, daha da büyürken..

Suriye’nin küçücük Afrin ilçesinde, kocamaan ve güçlü bir Türkiye’nin askerî gücünü sınamaya kalkışmak ve en geliÅŸtirilmiÅŸ silahlar ve karmaşık çete savaşı taktikleriyle Türkiye’yi güç duruma düşürtebileceklerini sananların oyunlarına umut baÄŸlamak, hiç de akıllıca deÄŸildi.  Ama, PKK ve uzantıları  bunu düşünemediler ve o daÄŸların altında kilometrelerce uzunluktaki tünellerin, koruganların, siperlerin, gözetleme kulelerinin ve elektronik donanımların varlığını yeterli sandılar. Ek olarak çete savaÅŸlarının düzenli ordular karşısında daha avantajlı olduÄŸu görüşü ve 10 bin civarında olduÄŸu tahmin edilen ve Amerika tarafından eÄŸitilen güçleri de yüreklendiriyordu onları..  Sonunda,  Amerika’nın ve Ä°srail’in de oyuncağı oldular, Rusya’nın, Ä°ran’ın ve baÅŸkalarının da..

Türkiye ise, son derece temkinli bir harekât ile ÅŸimdi orada, çete savaşı veren güçlerin yaklaşık beÅŸte birini imha etmiÅŸ bulunuyor. Eline silah alanlar, onun neticesine katlanmayı da göze almalıdırlar.  

***

Amerikalı yüksek dereceli yetkililer Türkiye’ye durup dururken gelmediler.  

Suriye’yi kendi isteÄŸine göre düzenlemek istiyor. PKK da bir pay kapmak derdinde.. 

Hattâ, o kadar ki, aylarca önce PKK/ YPG güçlerinin Münbiç’ten çıkarılacağına dair Türkiye’ye söz veren Amerikan emperyalizmi bunları yerine getirmek bir yana, bir de onları silahlandırdı ve kendi askerlerini de onların yanına yerleÅŸtirip, sonra da, ‘Münbiç’te, bizi vurursanız agresif ÅŸekilde karşılık veririz’ açıklaması bile yaptı. 

USA Dışbakanı Tillerson’un Ankara’da Tayyib ErdoÄŸan’la 3,5 saatlik görüşmesi konunun ciddiyetini gösteriyor. Tillerson’un, ‘Münbiç’te güvenliÄŸi birlikte saÄŸlayalım’ demesi bir geri adım sayılabilir (mi?)Bütün bunlar Türkiye’nin NATO ve Batı Ä°ttifakı’ndan kopmasını getirecek geliÅŸmelerin frenlenmesi için de.. 

***

Bu arada, PKK/YPG güçlerinin, Afrin’de  kontrolü  sürdüremiyeceklerini anlayınca, BeÅŸÅŸar Esed rejimiyle,  ‘Türkiye Afrin’i ele geçirmeden, Suriye güçlerine bırakmayı’ Ã¶nerdikleri anlaşılıyor. 

Bu ise, yarınlarda Suriye ile Türkiye’nin savaÅŸa tutuÅŸması bile demek olur. Suriye’nin böyle bir gücü yoktur, ama, Türkiye bir terör örgütüne karşı kendi güvenliÄŸini saÄŸlamak için uluslararası hukuktan istifade ederek Suriye toprağında bulunurken,  bu yeni durum gerçekleÅŸirse, bir devletle ve uluslararası hukuka göre o devletin toprağında savaşıyor durumunda olur. BeÅŸÅŸar Esed rejimi, zâten kaybedeÄŸi bir ÅŸey kalmayan bir noktada olduÄŸundan böyle bir maceraya atılabilir. 

  

Bu konuda Ä°ran da duruma seyirci kalmıyacağının sinyallerini veriyor. Nitekim, PKK çevrelerinin ‘Türkiye’nin Afrin’de kimyasal gaz kullandığı’ yalanını Ä°ran medyası dünyaya servis etmekten kaçınmadı. 

***

Öte yandan, Rusya Dışbakanı Sergey Lavrov,  ‘Amerika’yı ateÅŸle oynamamaya çağırıyorum.’ demekte.. 

Bütün bunlar Suriye Buhranı’nın uluslararası bir büyük felakete dönüşme istidadını göstermektedir. 

*** 

Asıl bu, inanç istismarı ve halkı ahmak yerine koymaktır!

Bir inanca samimî olarak baÄŸlanan kimseyi suçlayamazsınız, hattâ inançsızlık girdabında da olsa.. Siyaset alanında yeni bir sorumluluk üstlenen bir hanım, ‘Zeytindalı Harekâtı'nda ÅŸehid düşen 31 askerimize Allah'tan rahmet; yaralanan 143 askerimize acil ÅŸifalar diliyoruz. Ulusumuzun başı saÄŸ olsun..’ demiÅŸ..

Ancak bu mesajı yazan siyasetçi hanım, 15 Temmuz 2016’daki darbe hıyanetine kalkışan ve tepeden tırnaÄŸa silahlı hain askerler karşısında ’Allah’u Ekber!’ diye direnip yüzlerce kurban ve binlerce yaralı veren halkımıza olan kızgınlığını,  ‘Tekbir getirerek mi demokrasiyi getireceksiniz? Ä°nandığınız Allah belanızı versin’ diye tweet yazabilen birisi iken, ÅŸimdi, KK’nın partisinin Ä°stanbul Ä°l BaÅŸkanı olur olmaz ihtida etmiÅŸ, imana gelmişçesine, ‘ÅŸehidlere Allah’dan rahmet’ dilemesine ne demeli..

EgerAllah inancına ulaÅŸtıysa, ancak ‘Hayırlı olsun’ denilir..  Ã‡Ã¼nkü, inanç kapısı kimsenin tasarrufunda deÄŸildir. Ama öyle deÄŸil de, ‘inanmadığını’ söylediÄŸi bir inanç sistemine baÄŸlı gibi görünmek sırf siyaset gereÄŸi ise, bu, inancın siyasete âlet edilmesi ve kitlelerin kandırılması ahlâksızlığı deÄŸil midir?

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.