Sosyal Medya

Makale

Bir Ayet Örneği ve Eylem Cümlesinin Virde Dönüşmesi

Kelimelerde zaman içinde meydana gelen anlam deÄŸiÅŸmeleri; anlam geniÅŸlemesi, anlam daralması ve anlam kayması ÅŸeklinde tezahür eder. Burada; sözcüklerin anlamlarından kayarak yeni bir içeriÄŸe kavuÅŸup kalıplaÅŸması ya da bir kelimenin ilk ortaya çıktığında, ifade ettiÄŸi manadan tamamen ayrılarak yeni bir mefhumu yansıtır hâle gelmesi demek olan “anlam kayması” üzerinde durulmalıdır.

Ahzab suresinin 56. ayetinde “Muhakkak ki Allah ve melekleri Peygamberin ÅŸan ve ÅŸerefini yüceltmektedir. Ey iman edenler! Siz de onun ÅŸan ve ÅŸerefini yüceltin ve onun rehberliÄŸine tam bir samimiyetle teslim olun.” denilir. Ki ÅŸan ve ÅŸerefin yüceltilmesi, dolaylı olarak Peygamber (sav)’e destek olup yardım etmeyi gerektirir.

Peygamber (s)’i desteklemek konusu, aynı surenin 43. ayetinde “Allah ve melekleri sizi aydınlığa çıkarmak için her türlü desteÄŸi vermektedir.” ÅŸeklinde de dile getirilir. O hâlde burada Allah’ın ve meleklerin, Peygamber (s) ile müminlere verdiÄŸi desteÄŸi, müminlerin de Peygamber (s) için gerçekleÅŸtirmeleri emredilmektedir. Buna göre salavat getiren müminler, Peygamberin (s) rehberliÄŸinde Allah’ın emri ve yasaklarını yerine getirerek âlemde iyiliÄŸin çoÄŸalmasını ve böylece hayata barış ve esenliÄŸin hâkim olmasını istemelidirler.

Ahzab savaşı, diÄŸer adıyla Hendek harbi, yine aynı surenin 10 ve 11. ayetlerinde; “Hani onlar, hem yukarıdan, hem aÅŸağıdan üzerinize geldiler, gözleriniz yuvalarından fırlamış, yürekleriniz aÄŸzınıza gelmiÅŸti ve Allah hakkında türlü ÅŸeyler düşünmüştünüz! Ä°ÅŸte onlar orada büyük bir sınavdan geçirilmiÅŸ ve ağır bir sarsıntıyla sarsılmışlardı.” ÅŸeklinde anlatılır.

Bu savaÅŸ, Mekke’den Hz. Peygamber (s) ve müminleri sürgün eden müşriklerin Medine’yi ele geçirmek etmek için giriÅŸtikleri bir savaÅŸtır. Medine kuÅŸatması, bir ay kadar sürmüş ve bu süre zarfında müslümanlar; geceleri sahra ayazı ve fırtınalar altında soÄŸuktan, gündüzleri de çöl sıcağında susuzluk ve açlığın yanısıra geride bıraktıkları aileleri hakkında yapılan olumsuz propagandalardan etkilenerek dağılmak üzeredir. Bu arada Hz. Peygamber (s) yanında kalan çok az sayıda insan ile beraber direnmeye çalışmaktadır.

Ä°ÅŸte böyle bir durum ve ortamda bu ayet inmiÅŸ, Allah ve meleklerinin, Peygamberi (s) açıkça desteklediÄŸini ilan edilmiÅŸtir. Allah, müminlerin asılsız dedikodulara kanarak dağılıp gitmemelerini ve bu zor anında Peygamberini (s) desteklemelerini istemektedir. Yoksa bir köşeye çekilip “Allahumme salli alâ Muhammed” demelerini deÄŸil.

Üstelik bu ibarenin geçtiği Ahzab suresi, ağır toplumsal sorunlar ve elçi marifetiyle bunlara çözüm üretme aşamalarını ihtiva eder. Dolayısıyla ona verilecek desteğin, ortaya koyduğu çözüm önerileri için de söz konusu edilmesi bir zarurettir.

Peygamber (s) ile birlikte omuz omuza mücadele etmeyi, onunla birlikte savaÅŸmayı, ona destek olmayı emreden ayetten O’na destek vermeyi anlamak; kendimiz ve Ä°slam dünyasının selameti için eylem ve dua ile birlikte deÄŸer ve çaba üretmek gerekirken, bunun yerine, kabir baÅŸlarında, türbe çevrelerinde sadece dua ile yetinmenin, Ä°srailoÄŸullarının tutumundan bir farkı kalmadığını artık anlamamız gerekir. (bknz: Mâide/24).

Bu açıklamalar ışığında “Salavat”; ümmetin, toplumsal sorunları çözerken birbirine destek vermeyi ilzam eder. Nitekim bu ifade, Peygamberin (s) rehberliÄŸini izleyenlerin, aralarında yardımlaÅŸmak adına verdikleri bir sözdür.

Biraz düşünüldüğünde, Allah’ın kuluna dua etmesinin ya da salavat getirmesinin mümkün olamayacağını anlamak zor deÄŸildir. O hâlde burada elçiye destek verilmesini emreden bir cümlenin, ifade ettiÄŸi manadan tamamen ayrılarak yeni bir mefhumu yansıtır hâle geldiÄŸine, yani nasıl anlam kaymasına uÄŸradığına dikkat edilmelidir.

Toplumsal her türlü meselede ve özellikle zor zamanda ümmetin birbiri arasında yardımlaşmasını dile getiren bir eylem cümlesinin, peygamberin (s) ruhuna istimdat etmeyi çağrıştıran donuk bir virde dönüşmesi gerçekten gariptir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.