Sosyal Medya

Makale

Türkiye Afrin’de PYD ile Değil NATO ile Savaşıyor

Resmi ağızlar diplomasi gereği alenen söyleyemiyorlar ama Afrin’de savaştığımız görünürde PYD olsa da aslında NATO’nun bizzat kendisidir.

Suriye’deki iç savaşın başladığı ilk gününden itibaren askeri ve istihbarat mazisi olan İsrailli, ABD’li, Kanadalı, İngiliz, Alman, Belçikalı, Fransız, Hollandalı yüzlerce insan Kuzey Suriye’de konuşlanmaya başladı.

Güya Esed’e karşı Suriyeli halkının direnişine destek için oraya gelmiş sivil aktivist kisvesinde görünüyorlardı ama aslında Kürtler içinden düzenli bir ordu kurmak üzere görevlendirilen birer maaşlı elemandan başkası değillerdi. Ve dikkat edilirse bu insanların tamamına yakını NATO’ya ait ülkelerden geldi.

İlk dönemlerde Rusya da Kürtlerden kendine bağlı bir güç oluşturmak amacıyla birçok askeri elemanını bölgeye gönderdi ama görünen o ki PYD tercihini Rusya yerine ABD’den yana kullandı. Bu yüzden Rusya Türkiye’nin Afrin operasyonuna yeşil ışık yaktı.

Eğer bugün Afrin’de operasyon yapıyorsak bu biraz da Rusya izin verdiği içindir. Suriye hava savunma sistemini kuran Rusya’ya rağmen uçaklarımızın Afrin üzerinde uçması öyle kolay olamazdı. Bunu, Türkiye’nin nasıl ince bir diplomasi ve hesaplar içinde ilerlediğini anlatmak için söylüyorum.

Biz şuan operasyonun kolay kısmını icra ediyoruz; Türkiye Afrin’de kontrolü sağladıktan sonra Menbiç’e yönelmeye kalkarsa asıl o zaman kuklacılar perdenin önüne çıkacaktır.

ABD şuan perde gerisinde bizimle savaşıyor. Öyle sanıyorum ki Afrin’in ele geçirilmesi kesinleşirse ABD, “Siz Menbiç’e girmeyin ben de Afrin’i sorunsuz teslim edeyim” diyecek. Eğer bu konuda olaylar dediğimiz gibi gelişirse önümüzdeki hafta ve günlerde Ankara’nın ABD’den birçok askeri misafiri olacaktır.

Türkiye buna yanaşmayıp ilerlerlerse ABD’nin ağır silahlarını daha sıklıkla PYD’nin elinde görmeye başlayacağımızı düşünüyorum.

Türkiye’nin ilerleyişi devam ederse senaryonun ikinci kısmı başlayacaktır:

Muhtemelen, “Fırat’ın doğusuna geçmeyin, Suriye’nin Kuzey-Batı kısmındaki hâkimiyetinizi tanımaya hazırız” denecektir.   

Fırat’ın doğusuna geçme durumunda sadece ABD ve avenesi değil İran ve Rusya’da Türkiye’nin karşısına dikilmeleri hiç sürpriz olmayacaktır. Zaten daha şimdiden Afrin’deki ilerleyiş karşısında İran hop oturuyor hop kalkıyor. İran için Türkiye ABD’den daha tehlikelidir. Çünkü ABD bir şekilde bölgeden atılır diye düşünüyorlar ama Türkiye’nin hâkimiyet kurduğu yerde kolay kolay atılamayacağı kanaatindeler. Bölge insanının Türkiye’yi bekliyor ve istiyor olması, İran’ın Şii-Pers Hilali hayali önünde bir kâbus gibi duruyor.

İnşaallah hayırlısıyla Afrin ve Menbiç’te kontrol sağlandığında siz o zaman Türkiye’nin nasıl yalnız olduğunu göreceğiz. Maalesef derdi “Ümmet” olanların dışında herkes Türkiye’nin bu hamlelerine karşı.

Hal böyle olduğu için Türkiye’nin ve Ümmetin selameti için aklıselimle hareket etmemiz gerekiyor. Aykırı ve fitneye vesile olacak hal ve söylemlerin fazla bir faydası yok. Tenkitlerimizi bir süreliğine ertelememiz/hafifletmemiz hepimizin hayrına olacaktır.

Sadece vatandaş olarak bizlerin değil devlet/hükümet yetkililerinin de aklıselimle hareket etmeleri boyunlarının borcudur.

Hükümet aykırı sesleri bastırmaya/susturmaya çalışıyor. Yetkililer kuşatıcı ve şefkatli olmak zorunda. Fiili suça dönüşmemiş söylemler için sabredilmeli; kamu vicdanı zaten zamansız ve düşüncesiz sesleri zamanla susturacaktır.

Afrin harekâtı sadece Türkiye’nin değil, bölgenin ve Ümmetin selameti için de hayati önem arz ediyor.

Bu harekâtın başarısı da akamete uğraması da bizim tavrımıza bağlıdır. Görüldüğü üzere “Yedi Düvele” rağmen harekât başarıyla ilerliyor. Allah muhafaza bu harekâtı “Şovenist ve emperyal emeller” ile kirletirsek kazansak bile kaybederiz.

Görünürde (kukla) PYD ile savaşıyor olsak da aslında savaştığımız ABD ve avenesidir. Bunlar PYD’yi ayağımıza dolayıp bizi engellemek/bitirmek istiyorlar. Tamam, engeli kaldırmaya çalışalım ama ABD ve avenesine ulaşamayan/canını yakmayan her darbe eksiktir/akamete uğramıştır.

Kanaatimce Afrin’den sonra biraz soluklanmak ve ortamın durulmasını beklemek lazım. Acele etmeye gerek yok; zaman lehimize işliyor. Ortadoğu’yu kana bulayan ABD, Rusya, İsrail, İran ve diğerleri eninde sonunda birbirilerini yemeye başlayacaklardır.

Mazlumun yanında durur, adil olur, sabreder ve birlik olursak inşallah zafer bizim olacaktır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.