Makale
Ä°ran ve Åžii JeopolitiÄŸi
Güç ve Gücü Kullanma yeteneği:
Avrasya jeopolitiÄŸinde merkezi bir güç olarak öne çıkan Ä°ran, köklü uygarlığının, güçlü devlet geleneÄŸinin, zengin kültürünün verdiÄŸi özgüvene, dış politikadaki derin tarihi hafızası da eklenince coÄŸrafyada lider bir gücü oluÅŸturmaktadır. Asya’nın güneybatısındaki ülkenin kuzeyinde Hazar Denizi, güneyinde Basra ve Umman Körfezi vardır.
Küresel Petrol ticaretinin en önemli ayağını teşkil eden Umman, Basra Körfezi ve Hürmüz Boğazı gibi suyollarının avantajına sahip olmasının yanındaHazar Gölü'nün kıyısındaki 5 devletten biri olmasının avantajı ve Ortadoğu ile Avrasya arasında bulunmasının verdiği jeopolitik konumunun gücünü tüm bunları dikkate aldığımızda gerçeği görebiliriz.
Ä°ran, Hürmüz BoÄŸazı gibi stratejik bir suyolunu denetler ve bu jeo stratejik konum onu ön plana çıkarır. Ä°ran enerji ihracatında Hürmüz BoÄŸazı’nın stratejik konumunu baÅŸarıyla kullanmaktadır. OrtadoÄŸu’da petrolün yüzde 40’ı Hürmüz BoÄŸazı’ndan geçen gemilerle dünya pazarlarına ulaÅŸmaktadır.
Dış politikada (gücün) enerji kartının değerlendirilmesi:
Enerji potansiyeli ile kimsenin plan dışı bırakamayacağı ülkelerden en önemlisidir. Ä°ran’ın dış politikasını ÅŸekillendiren ve ülkenin bölgesel güç olmasını saÄŸlayan önemli unsurlardan biri de enerji zenginliÄŸidir. Enerji kartını baÅŸarıyla kullanan Ä°ran, Suudi Arabistan’ın ardından dünyanın 2. büyük petrol üreticisidir. Rusya’nın ardından da dünyanın 2. büyük doÄŸalgaz rezervlerine sahip ülkesidir
Ülkenin nükleer faaliyetleri ve teknolojik gelişimi ayrıcalığını artırmaktadır.
İran, tarihi birikimini, coğrafi konumunu, toplumsal yapısını ve kültürel derinliğini, bölgesel güç olmada başarıyla kullanır:
Bütüncül politikasında; dini söylemini, mezhebi bağlayıcılığını, Şii kültürünün merkezi temsiliyetini, ABD ve İsrail karşıtlığını, coğrafi konjonktüre uygun şekilde ve dozunda kullanmasını bilen bir ülkedir.
İran, köklü ve derinlikli (felsefesi olan) kimlik, kültür, gelenek ve kurumsallığa sahiptir. Dini söylemini ve emperyalizme olan düşmanlığını lider ülke konseptinde sürdürür. Şii mezhebinin tarihsel ve kültürel bağlayıcılığını yerinde, zamanında ve gerektiği oranda öne çıkarır ve kullanır.
Sadece dışarıdan yapılacak gözlemlerle ve tek boyutlu değerlendirmeler ile tahlil edilmesi, öğrenilmesi, kavranması zor bir ülke olan İran, bölgedeki siyasette ve ilişkilerde önemli bir denge unsuru olduğu anlaşılamadığından, coğrafyada diyaloğun kurulmasındaki ihmal edilemeyen aktörlüğü çoğu zaman geç hatta zorunlu kalınarak fark edilmekte (kabullenilmekte)dir.
Ä°ran’ın bölgesel güç olarak muhatap alınması, Ä°ran’ın sadece jeopolitik konumla ve zengin doÄŸal kaynaklarla açıklanamayacak kadar güçlü bir siyaset felsefesine ve devlet tecrübesine sahiptir.
Ama……
Ä°ran’daki bütün siyasi oluÅŸumların ortak tarafını oluÅŸturan milliyetçilik, Ä°ran’ın hem güçlü hem de zayıf tarafını oluÅŸturmaktadır. Fars milliyetçiliÄŸinin rolü arttıkça Ä°ran, bu coÄŸrafyada gücünü o oranda kaybetmektedir.
Ä°ran’da Siyaset / Ä°ran’ın Siyaseti:
Ä°ran’ın dış siyasetini ÅŸekillendiren unsurlar:
. Tehdit algılaması
. Tarihsel geliÅŸmeler
. Bölgesel ve küresel düzlemde politik gelişmeler
. Ekonomik geliÅŸmeler ve ittifaklar
. Teknolojik transfer ve gelişim: Son yıllardaki nükleer faaliyetler bağlamında teknolojik gelişmelerin korunması ve sürekliliği
. Askeri gelişmeler (savaş müdahale işgal ve buna bağlı ittifak ve antlaşmalar)
. İdeolojik gelişim ve yayılma
. Dini anlayışın ve yapının korunması
İran iç ve dış siyasetinin şekillenişindeki bu temel unsurların oluşturduğu anlayış, üç parametre üzerinden yürür ve yürütülür.
Yukarıda belirlediğimiz unsurların korunması ve güçlenmesine yönelik olarak dizayn edilen siyasette;
Rakipler,
Müttefikler,
Düşmanlar
kategorisi oluÅŸturulur / oluÅŸturulmuÅŸtur.
Dış siyasetini eksene aldığımızda ve değerlendirmeler yaparken bu temel paradigmaları aklımızdan çıkarmamalıyız.
Åžu andaki geliÅŸmeleri ve olayları dikkate alarak örneklendirme yaparsak; Türkiye rakip, Rusya ve Suriye müttefik, Abd ve Ä°srail düşmandır. Ä°ran ve Türkiye bölgesel güç olmak istemelerinden dolayı rakiptirler. Tahran’a göre Ankara; ABD’nin ve ona yakın Arap ülkelerinin desteÄŸini alarak, Ä°slam dünyasının liderliÄŸine oynamaktadır. Suriye konusunda da Ä°ran, Türkiye’yi ABD emperyalizmiyle iÅŸbirliÄŸi yapmakla suçlamaktadır.
Siyaseti şekillendiren unsurlar dikkate alındığında İran siyasetinde en kafa karıştırıcı ilişki Azerbaycan ile yaşadıklarıdır.
Ä°ran’ın Åžii Azerbaycan ile Hristiyan Ermenistan arasındaki anlaÅŸmazlıkta Ermenistan’ı desteklemesi kolay açıklanamıyor. Azerbaycan’ın potansiyel tehdidi özellikle Elçibey zamanında Ä°ran’daki Azerilere yönelik kışkırtıcı politikaları soÄŸukluÄŸun temelini oluÅŸturur Ä°ran Azerbaycan arasındaki Hazar’ın statüsü nedeniyle yaÅŸanan anlaÅŸmazlık, Ä°srail ile kurduÄŸu askeri ittifak buzları bir türlü eritmiyor.
Buradan yola çıkarak, Ä°ran’ın da büyük eleÅŸtiriler aldığı siyaset yaklaşımı olan pragmatist siyaset devreye girmektedir. Bu anlayış gelecekte Ä°ran’ın en büyük sorunlarından birisi olacaktır.
Pragmatist siyaset ya da Siyasetsizlik mi?
Bu siyaset, Küba’dan Çin’e, Kuzey Kore’den Venezüella’ya kadar geniÅŸ bir alanda Ä°ran’ın irtibatını kurmaktadır.
İran,konjonktürden yararlanmayı iyi bilir; Nerede, ne zaman, nasıl, neyi hangi dozda kullanılacağını şimdilik yapabiliyor.
Pragmatizmin gereÄŸi Bütüncül deÄŸildir siyaseti, Avrupa’da ve Asya’da stratejik iliÅŸkiler kurar.
Ä°ran, Merkezi- büyük güçler arasındaki rekabetten (ABD ile Çin, ABD ile Rusya, kısmen ABD ile Almanya arasındaki) rekabet ve ayrışmadan en iyi ÅŸekilde yararlanmaktadır. Bu baÄŸlamda Avrupa BirliÄŸi’nin lokomotif gücü olan Almanya ile iliÅŸkilere özel önem vermektedir. Avrasya’nın 3. büyük gücü olan Hindistan’la iliÅŸkilerini geliÅŸtirmeye çalışmaktadır. Latin Amerika ülkeleriyle, özellikle Venezüella ve Brezilya ile iliÅŸkileri güçlüdür. Nitekim Brezilya, BM Güvenlik Konseyi’nde Ä°ran’a yönelik yaptırımlara “hayır” demiÅŸ, Ä°ran da Brezilya’yı nükleer faaliyetleri konusunda “arabulucu” olarak ilan etmiÅŸtir.
Siyasetin doğasının oluşturduğu Şii jeopolitiği:
Ä°ran’da olduÄŸu gibi tüm devletlerde dış politika ulusal çıkarlara göre yürütülür:
Ä°ran’ın dış politikasında Åžii faktörünü sosyal bilimciler “instrumentalism” yani araçsalcılık yöntemi ile açıklamaktadırlar. Araçsalcılara göre, etnik ve dini gruplarda olan aidiyet duyguları ve grup içi iliÅŸkiler beklenen faydayla doÄŸru orantılı bir ÅŸekilde geliÅŸir tezinden yola çıkarak, karşılıklı faydasallık yoluyla oluÅŸan ortak paydadan dolayı Ä°ran-Åžiilik iliÅŸkisini coÄŸrafyada etkin olduÄŸu tespitini yaparlar. Dolayısıyla Åžiiler ve Ä°ran dış politikada kendilerine olan fayda doÄŸrultusunda Åžii kimliklerini ön plana çıkarır ve Ä°ran ile iliÅŸkilerini geliÅŸtirmek için kullanıldığı yorumunu yaparlar. Bu yaklaşımlar ve yaklaşım deÄŸerlendirmeleri sonucunda ortaya çıkan sorular, cevaplar ve sorunların tutarsız olmasının
Eğer durum bu kadar basit ve araçsallık gibi bir sığlıkta olsaydı bu ilişkinin bozulması çok kolaydı ve bu kadar dayanıklı olması mümkün olamazdı.
1.BaÅŸta Irak’taki Åžii gruplar olmak üzere tüm Åžiilerin konjonktüre göre deÄŸiÅŸiklik gösterse bile hepsinin Ä°ran ile olumlu iliÅŸkileri bulunmaktadır. Bu baÄŸ yüzyıllardır deÄŸiÅŸmemektedir ve Ä°ran’daki siyaset yapıcıları bunu çok iyi bilmektedir. Bu baÄŸların kendisine saÄŸladığı gücün de farkındadır.
2.Ä°ran’ın, Åžii jeopolitiÄŸini kendi lehine kullanmasını saÄŸlayacak kurumları bulunmaktadır. Bunlardan biri manevi ve fikri birliÄŸi saÄŸlayacak olan Kum kentidir. Åžii din adamlarının eÄŸitim aldıkları yerlerden biri olan Kum kenti son dönemde Irak’taki Necef kenti karşısında eÄŸitim merkezi olarak daha çok ön plana çıkmaktadır. Necef ise tüm Irak tarihi boyunca Åžiilerin dini merkezi olmuÅŸtur. Necef ile Kum arasında öğreti farklılığına raÄŸmen Åžii jeopolitiÄŸinin beslendiÄŸi ana kaynaklardan birisi olarak önemini devam ettirmektedir. Necef ve kum, Åžii din adamlarının yetiÅŸtikleri bir yer olmanın yanında, kültürel müktesebatın coÄŸrafyayı etkisi altına almasının güçlü damarını da oluÅŸturmaktadır. Buradan yetiÅŸen alimler CoÄŸrafyanın deÄŸiÅŸik yerlerinde bu öğretinin temsiliyetlerini ortaya koyarak büyük bir güç yelpazesi oluÅŸturular ki, Åžii hilali gibi oryantalist söylem bu gücün kendilerinden daha çok içe dönük olduÄŸunu göstermek için bu tanımlamayı kullanıyorlar.
3.Şii jeopolitiğinin kutsal mekanlarının korunmasının İran gibi bir devlete ihtiyaç hissetmesi:
ÅžiiliÄŸin doÄŸuÅŸundan günümüze kadar beÅŸiÄŸi ve merkezleri olan ÅŸehirleri dikkate aldığımızda örneÄŸin; Necef, Kerbela, BaÄŸdat ve Samarra gibi tüm Åžiilerce kutsal mekanların Irak’da olması ve Irakın Amerika tarafından iÅŸgal altında olmasının Ä°ran’ı ne kadar güçlü kıldığını, bu merkezlerin Åžiilerdeki kutsallığı anlaşıldığında anlaşılacaktır.
4.Ä°ran’ın bölgede bazı gruplara hamilik yapma yeteneÄŸi ve bu gruplarla oluÅŸturduÄŸu sarsılmaz iliÅŸkisi politikasının yaygınlık kazanmasının mobilizasyonunu oluÅŸturmaktadır. Lübnan, Filistin Tunus Irak Bahreyn vs. gibi ülkelerdeki iliÅŸkileri ve hamiliÄŸi birçok ülkenin yapamadığı ÅŸeylerdir. ÖrneÄŸin Türkiye’nin Mısırdaki ihvan ile kurduÄŸu iliÅŸki ve ortaya koymaya çalıştığı hamiliÄŸinin baÅŸarısızlığını dikkate alırsak, Ä°ran dış siyasetinin derinliÄŸini ve baÅŸarısını anlayabiliriz.
5. Dini ideolojinin verdiÄŸi ilham ve dünya görüşü ile ortaya çıkan stratejik ortaklığın Åžii hilali diye adlandırılmasının ve diÄŸer dünyanın bu söyleme eklemlenmesi, bilakis bu organizasyonunu gücünü artırdığı gibi motivasyonunu da saÄŸlayıcı faktör olmaktadır. Yani Åžii dünyasını yekpareliÄŸe itelediÄŸi dibi Ä°ran’ı da bu yekpareliÄŸin temsilcisi yapmaktadır.
Selam ve dua ile
Veysel Ocak
Henüz yorum yapılmamış.