Sosyal Medya

Makale

Sensin savaşa hayır

Siyasal Kürt hareketine karşı duruÅŸumu derli toplu yazmak istemiÅŸtim ki karşıma Hrant Dink’in bir konuÅŸması çıktı. Derdimi özetleyen bir konuÅŸmaydı. Aha da buraya kaydediyorum: “Amerika bu. O gelir, o kendi hesabını yapar, iÅŸine bakar, iÅŸi bittiÄŸinde de çeker gider, ondan sonra da burada tekrar insanları kendi didiÅŸmesi içerisinde bırakır. GeçmiÅŸte Ä°ngilizlerin, Fransızların, Rusların, Almanların ÅŸu topraklar üzerinde oynamış oldukları rol neyse bugün aynen tekrarlanıyor. GeçmiÅŸte Ermeni halkı onlara güvendi. Kendilerini Osmanlı’nın zulmünden kurtaracaktı, ama yanıldılar. Çünkü onlar geldiler, kendi iÅŸlerini, kendi hesaplarını yaptılar, çekilip gittiler ve burada, kardeÅŸi kardeÅŸe kan içerisinde bıraktılar. Ve bugün Kürtlerin yaÅŸadığı aynı ÅŸey…”

Dink’in konuÅŸması yeteri kadar açık deÄŸilse, ben daha da açayım izninizle. Bugün toprak, güç, devlet, iktidar bilmem ne vadedildiÄŸi için her türlü terör ihalesini almakta hiçbir beis görmeyen, böylelikle emperyalizmin don lastiÄŸi haline gelen, her seferinde küresel emperyalizmin ayakçılığını, çöpçülüğünü, hatta kıyakçılığını yapan siyasal Kürt hareketi kaybetmeye mahkûmdur. Adının PKK, YPG, PYD, HDP bilmem ne olması hiçbir ÅŸey deÄŸiÅŸtirmez. Siyasal Kürt hareketi emperyalizmin paltosundan çıkmış bir zavallılık biçimidir.

“Rusya sizi satar, ABD sizi satar, Suriye rejimi sizi satar” dedi mi Türkiye size? Evet, dedi. Hem de bağıra çağıra dedi. Türkiye’nin yakın siyasi tarihinin en önemli projelerinden biri olan “çözüm süreci”nin bozulmaması için, siyasal Kürt hareketinin yeniden “karanlık alan”a geçmemesi için elinden geleni yaptı mı Türkiye? Evet, yaptı. Hem de kamuoyunun tepkisini çekmeyi göze alarak yaptı.

Sipan Hemo kod adlı bir teröristin açıklamalarına kulak verelim mi birlikte? Diyor ki bu üst düzey terörist: “Rusya, Türkiye’nin Afrin’e girmesine izin vererek, Rojava Kürtlerine ihanet etti.Åžam hükümeti ile görüşmelerde Rusya’nın aracılığına ihtiyacımız yok. Direkt iletiÅŸimimiz var. Åžam hükümeti bize her türlü destek sözü verdi ancak Rusların buna izin vermediÄŸini söylüyorlar.”

Ne diyelim ÅŸimdi biz bu Hemo’ya? Ne diyelim Hemo’nun patronu Salih Müslim’e. Åžunu diyelim: “Allah’ın ÅŸaÅŸkın teröristleri. Türkiye Cumhuriyeti Devleti size ‘emperyalistlerle iÅŸ tutmayın, sonucu iyi olmaz bunun’ derken gevrek gevrek gülüyordunuz. Gevrek gevrek gülmenin acı acı aÄŸlaması olmayacak mı sandınız? ‘Biz dilediÄŸimizi yaparız, Türkiye de anca seyreder’ diyerek mi getirdiniz kendinizi gaza? Aha bak seyretmedi Türkiye. Amerika’dan aldığın silahları sana yedirmekle meÅŸgul an itibariyle. Åžimdi eÄŸ başını ve başına gelene razı ol.” 

Suriye hükümeti “ben bilmem, onu benim beyim bilir” diyerek topu Rusya’ya attı. Rus Genelkurmayı “Türkiye’nin sınırlarını koruma hakkı vardır” dedi. Ä°ran “sert ÅŸekilde” kınadı. Amerika “Türkiye bize operasyon öncesi bilgi verdi” diyerek topu taca attı. Kaldık mı ÅŸimdi baÅŸ baÅŸa? Eee, baÅŸ baÅŸa kalınca neler olacağını biliyordun deÄŸil mi? Türkiye’nin sınır güvenliÄŸi ile uÄŸraÅŸmanın, Türkiye’ye diklenmenin bir bedeli olacağını tahmin ediyordun deÄŸil mi?

Hadi gel baÅŸka yerinden konuÅŸalım ÅŸunu. Diyelim Rusya Türkiye’nin karşısına dikilip “benim cici Kürt teröristlerime bir ÅŸey yapamazsın” deseydi, olmaz ya Suriye rejimi Türkiye’ye dikilseydi, ABD “ÅŸey etmeyin” falan deseydi… Ne olacaktı? 1 yıl mı kazanacaktın? 2 yıl? 3 yıl? Sonra ne olacaktı? EttiÄŸin zulmü yanına mı bırakacaktı Türkiye? Ben yazımı yazarken BMGK oylaması olmamıştı henüz. Diyelim karar Türkiye aleyhine çıktı? Ne deÄŸiÅŸecek? Zaman kazanacaksın ama faturan da artacak. Hepsi bu.

Åžimdi ne yap biliyor musun sen? Rafiziler Suriye’de kıtır kıtır insan keserken, Suriye rejimi kimyasal silahla, varil bombasıyla on binlerce sivil katlederken, Fransa ‘yahu burada sivil var mıdır acaba’ diye sormadan Rakka bombardımanında bir dünya sivilin ölümüne sebebiyet verirken, sen kafalarını kestiÄŸin insanların cesetlerini TIR arkalarında cadde cadde dolaÅŸtırırken “savaÅŸa hayır” demek bir an olsun akıllarına gelmeyen ÅŸu barış yanlıları var ya. Hani mezhep gayretini bize hümanizm, Türkiye düşmanlığını bize barışseverlik diye yutturmaya çalışan ÅŸu güzide topluluk var ya. Onların hepsini Afrin’e çağır. Ä°ÅŸte barikat marikat kurarlar, hep hayalini kurdukları ÅŸekilde Türk askerine kurÅŸun murÅŸun sıkarlar. Denerler yani ÅŸanslarını.

Ä°lk daveti de Meltem Cumbul’a yapın bence. Türkiye’nin sınırları için hayatını ortaya koymaktan hiç mi hiç çekinmeyen Mustafa Kemal’in “yurtta sulh cihanda sulh” sözünü -tıpkı sosyal medyada yaptığı gibi- Afrin’in giriÅŸine bir tabelaya yazsın.

Ezcümle Türkiye Afrin’de gayet meÅŸru ÅŸekilde hakkını aramaktadır. O hakkı da söke söke alacaktır. Siyasal Kürt hareketi yine çok güvendiÄŸi emperyalistler tarafından satılmıştır. Siyasal Kürt hareketine yine “sınır eÅŸeÄŸi” muamelesini reva görmüştür küresel emperyalizm. Bizim terör sevici barışseverlerimiz ise yine kendilerinden beklenen performansı göstermektedirler. Anlayacağınız hayat kısadır, kuÅŸlar uçmaktadır.  

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.