Sosyal Medya

Makale

Ne oldu ki?

Geçen hafta yayımlanan 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de “Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına, veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleÅŸtirilen darbe teÅŸebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliÄŸindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kiÅŸiler” hakkında, söz konusu hareketlerinden ötürü hiçbir idarî, malî ve cezaî iÅŸlem yapılamayacağı belirtiliyor.

Darbecilere karşı kahramanca mücadele veren sivillere yargı dokunulmazlığı getiren bir düzenleme.

Gerekli ve yerinde.

Çok iyi, çok güzel.

Sadece lafzında biraz sorunlu.

Kapsama süresinin başı zikrediliyor, sonu zikredilmiyor.

“15/7/2016 ve 16/7/2016 tarihlerinde gerçekleÅŸtirilen darbe teÅŸebbüsü ve terör eylemlerinin bastırılması kapsamında hareket eden kiÅŸiler” denilseydi mükemmel olurdu.

***

“Sadece baÅŸlangıç tarihi zikredildiÄŸine göre süreç bitmedi. KHK’da geçen ‘bunların devamı niteliÄŸindeki eylemler’in ucu açık. Siviller olarak bugün de FETÖ’cülere ve diÄŸer teröristlere güvenlik güçleri gibi müdahale etme hakkında sahibiz. Ne yaparsak yapalım, hiçbir kanuni takibata uÄŸramayız” diye düşünenler çıkabilir.

Veya, hasımlarına karşı suç iÅŸleyip, yakalandıklarında “Terörle mücadele ettik. 696 sayılı KHK’ya dayandık” diyenler…

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, işte bu ihtimaller üzerine, sosyal medyada şöyle bir mesaj paylaştı:

“15 Temmuz hain darbe teÅŸebbüsüne karşı arkasına bakmadan sokaÄŸa çıkıp direnen kahraman vatandaÅŸlarımızı koruma amacıyla çıkartıldığını düşündüğüm 696 sayılı KHK’nın yazımındaki hukuk diliyle baÄŸdaÅŸmayan muÄŸlaklık, hukuk devleti açısından kaygı vericidir. Ä°leride hepimizi üzecek olaylara ve geliÅŸmelere fırsat vermemek için gözden geçirileceÄŸini ümit ediyorum.”

Gül’ün bu mesajda “hain darbe teÅŸebbüsüne karşı arkasına bakmadan sokaÄŸa çıkıp direnen kahraman vatandaÅŸlarımız”ı sahiplendiÄŸi, onların korunmasını tasvip ettiÄŸi, sadece yukarıda mezkûr ihtimallere karşı daha özenli bir “yazım”ın gereÄŸine iÅŸaret ettiÄŸi apaçık deÄŸil mi?

Elhak, öyle.

Yine de ‘Açık konuÅŸ Abdullah Gül, ne demek istiyorsun?’ diye soranlar, Gül’ün ‘neye hizmet ettiÄŸini’ sorgulayanlar var.

Asıl onlara sormak lazım: Siz bu tavrınızla neye hizmet ediyorsunuz?

***

Koca koca devlet adamları, milletvekilleri, köşe yazarları, “Atla deve deÄŸil; yeni bir KHK çıkarılıp o ifade ’15 Temmuz 2016 ve 16 Temmuz 2016 tarihlerindeki darbe teÅŸebbüsü ve terör eylemlerinin bastırılması kapsamında hareket edenler’ ÅŸeklinde deÄŸiÅŸtirilebilir” deyip geçeceklerine, anlamsız bir yarış içinde Abdullah Gül’e laf yetiÅŸtiriyorlar.

Laf yetiÅŸtirmekten ziyade laf sokuyorlar.

Troller zaten tam gaz; “FETÖ’cü”, “Ä°ngiliz ajanı”, “hain” falan filan.

Ne oldu ki?

Konu belli, Gül’ün ne dediÄŸi belli; bu infial havası, bu yüksek tansiyon, bu hararet neyin nesi?

Hiçbir meselemizi sakin sakin konuşamayacak mıyız?

Neyse ki Abdullah Gül sükûnetini koruyor.

Dün, Cuma namazı çıkışında yaptığı açıklamada, konuyu sakin sakin anlattı:

“Biliyorsunuz, bir kanun hükmünde kararname yayınlandı. Aslında o kararnameyi ben sahiplendim. DoÄŸru amaçla ve iyi niyetle yapılmış olan bir kararname. Yalnız, orada bir boÅŸluk görüyorum. Tereddüdüm ÅŸu: Ä°leride durumdan vazife çıkaracak bazıları hepimizi çok üzecek olaylara vesile verebilirler. Onun için, ufak bir düzeltmeyle bunun önüne geçilebilir diye düşündüm. Nitekim birçok saygı duyduÄŸumuz hukukçu da bu ÅŸekilde açıklamalarda bulundular. Bunu oraya buraya çekmenin hiçbir anlamı yok açıkçası. Ben hayatımı millet ve devlete hizmet ederek geçirmiÅŸ eski bir cumhurbaÅŸkanıyım. Önemli konularda görüşlerimi halkla paylaÅŸmak da tabii ki bir sorumluluk benim için. Bunun arkasında herhangi bir mesele aramanın da hiç anlamı olmadığı kanaatindeyim.”

Nokta.

kaynak: Karar

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.