Sosyal Medya

Makale

Yağmurla Kucaklaşan Peygamber Efendimizle Ne Kadar Alâkalıyız?

 

Muhabir mikrofon uzatıyor halka ve sorusunu soruyor: Peygamberimizin kabri nerededir?

Buraya kadar her ÅŸey normal seyrinde iÅŸliyor. Bir tv kanalının Cuma sohbetleri isimli programı için çekilen vtr’den bahsediyorum. Muhabir, genç-yaÅŸlı çok sayıda insana aynı soruyu soruyor. Elbette tek bir cevabı var sorunun ve aynı cevap beklenirdi normal ÅŸartlarda. Fakat ne hazindir ki anormal bir ÅŸekilde verilen cevaplar hal-i pür melâlimizi gözler önüne seriyor. Altmış yaÅŸlarında bir ademoÄŸlunun “1400 sene önce olan bir olay, ben ne bileyim?” cümlelerini duyunca dünyam yıkılıyor adeta ve her ÅŸey anlamını yitiriyor. Dışarıda yaÄŸmur yağıyor. Hem hava hem de fincanda çayım soÄŸuyor. Sonra hem yarım kalan vtr hem de hayat devam ediyor. Muhabir bu kez bir gence uzatıyor mikrofonunu: Bilmiyorum abi, o konularla alâkam yok. Verilen cevap zihnimde yankılanıyor. O konularla alâkam yok.

O konularla alâkam yok.

 

Söz konusu tv programı ile içinde bulunduÄŸumuz durumun vahametine vurgu yapmış oldu yayıncılar. Elbette bu ilk örnek deÄŸildi. ÇeÅŸitli zamanlarda deÄŸiÅŸik vesilelerle benzer trajikomik cevaplardan müteÅŸekkil vtr’ler geliyor hatırıma. Hatta bizatihi habercilik günlerimde kendimin de ÅŸahid olduÄŸu cümleleri hatırlıyorum hüzünle. Dışarıda hâlâ yaÄŸmur yağıyor. O nebiyi muhterem ki adeta yaÄŸmurla kucaklaşır ve senin rabbimizle ahdin bizden yeni derdi. Ve sahabelerine de tavsiye ederdi yaÄŸmur ile hemhâl olmayı. Ä°ÅŸte bu hatırlayış ile içim aydınlanıveriyor. Akabinde hayatın ta içinden gelen, yüreÄŸimize dokunan, insan taraflarımızı imar eden tavsiyeleri geliyor birbiri peÅŸi sıra.

 

O, bir sohbet esnasında “ümmetimin çocuklarına ÅŸeytanın sahip çıkmasından korkarım” der. Bunun üzerine orada bulunanlar sorarlar: “Bunu nasıl önleyebiliriz ya Resulallah?” Hz. Peygamberin cevabı şöyle olur: “Onlara sevgiyi ve hayayı öğretin.” BaÅŸka bir gün verdiÄŸi öğütlerden birisinde ise “çocuklarınıza ilk öğrettiÄŸiniz kelime La ilahe illallah olsun” buyurur. Biz Müslümanlar Resul-ü Ekrem’in veciz üslubuyla dillendirdiÄŸi çaÄŸlara ışık tutmaya devam eden tavsiyelerinin her sözden kıymetli olduÄŸuna inanırız. Ä°ÅŸte bu inanç, eylem olmalı ki hep birlikte ihya olalım. Zira yazının giriÅŸinde yer verdiÄŸim o manidar cevaplar, bir cehaletin göstergesi. Ve bu göstergenin faturası hepimize ait. O halde “bilselerdi yapmazlardı” anlayışına sahip bir peygamberin ümmetinin üzerine düşen sorumluluk bildiklerini anlatmak, bilmediklerini öğrenme çabasını her daim canlı tutmak olmalı diyorum acizane. Tabii bir de kurumsal çalışmalar var ki deÄŸinmeden geçmek istemiyorum. Meselâ Ä°stanbul Eyüp’te Siyer AraÅŸtırmaları Merkezi bu anlamda örnek teÅŸkil ediyor. Yine Siyer AraÅŸtırmaları Dergisi, Siyer Çocuk Dergisi bildiÄŸim bazı çalışmalar. Son.peygamber.info sitesine ise özellikle dijital çağın ekrana bağımlı hal ile hiper metin okumaya alışkın gençlerini yönlendirmek mümkün.

 

Bunlar benim aklıma gelenler. Daha iyisini düşünüp hayata geçirenler var şüphesiz. Ben birazdan Diyanet Vakfı Yayınları tarafından basımı gerçekleÅŸtirilen Zeynel Abidin Rahnuma’nın Roman Tadında Siyer’ine baÅŸlayacağım. Sadece kendime Müslüman olmadım elbette yeÄŸenim için de Peygamberime Uçuyorum kitabını aldım. Dört yıllık ömrünün ilk siyer kitabı deÄŸil üstelik. Çünkü bizim bu konuyla çok alâkamız var. Her ÅŸeyden ve herkesten çok hem de. Ha bu arada devam eden ‘Her Anne Bir Okul’ baÅŸlıklı seminer programımızın önümüzdeki hafta gerçekleÅŸecek ders baÅŸlıklarından birisi ‘Bir Åžahsiyet Modeli Olarak Hz. Peygamber’ olacak. Sunumu gerçekleÅŸtirecek olan il vaizi hanımefendi, ön görüşmemizde bir saatlik süreyi yetersiz buldu haklı olarak. Elbette yetmez, saatler, günler, haftalar, aylar ve dahi ömürler feda olmalı canım peygamberimize. Zira çok alâkalıyız biz bu konuyla o kadar ki bin dört yüz otuz dokuz sene önceki taptaze hatıralarla.

 

Nasıl taze kalmasın hatıralarımız bizim çünkü ümit ediyoruz. Karşımıza ümidimizi çoÄŸaltan kareler çıkıveriyor. Mesela “bir insanın hayatını deÄŸiÅŸtirmek istiyorsanız ona Allah’dan bahsedin” yazılı bir pankart taşıyor bir genç ve yürüyor yol boyu. YaÄŸmur hızını artırıyor birazdan dışarıya çıkıp bir sünneti ihya edeceÄŸim inÅŸallah. Haydi, yaÄŸmurla kucaklaÅŸmaya dostlar. Åžemsiyeyi boÅŸ verin, yanınıza sohbetinize anlam katacak yol arkadaÅŸları yeter vesselâm.

-Biliyor musun Zeynep, Peygamber efendimiz çocuklarınızla çocuklaşın demiş.

-Ne güzel düşünmüş Peygamberimiz halacım.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.