Sosyal Medya

Makale

Deniz Gezmiş ve diğer parkasızlar

Ne tuhaf bir tartışma bu böyle. Rıdvan Dilmen’in, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan için kurduÄŸu “parkasız Deniz GezmiÅŸ’tir” cümlesinin ardından patlayan tartışmayı kastediyorum.

Åžimdilik tartışmanın üç tarafı varmış gibi görünüyor. Ä°lk taraf Devlet Bahçeli… Dedi ki, “Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaÅŸkanı bir teröriste benzetilemez.” Ä°kinci taraf CHP… Onlar da dediler ki, “Deniz GezmiÅŸ bizim namusumuz, onurumuzdur. Deniz GezmiÅŸ halktır, devrimcidir, aydındır, bu coÄŸrafyada emperyalizme karşı mücadele eden bir kahramandır. Onun için bizim kutsallarımıza dil uzatmayı bıraksınlar.” Üçüncü tarafsa olanı biteni anlamaya çalışanlar. “Rıdvan Dilmen niçin ‘parkasız Deniz GezmiÅŸ’ dedi cumhurbaÅŸkanımız için” sorusunun peÅŸine düşenler.

Ä°lk notumu şöyle düşeyim. Türkiye’de devrim ve devrimcilik denilince akla sadece sosyalist-Marksist çizginin insanlarının gelmesine ÅŸaşırıyorum. Yargılandığı mahkemede Mustafa Kemal’i öve öve bitiremeyen, Samsun’dan Ankara’ya “Mustafa Kemal yürüyüşü” düzenleyen Deniz GezmiÅŸ’in devrimciliÄŸi bence biraz ÅŸeydir yani. Kemalizm’in müesses statükosunu korumak ve “gerici kalkışmaları engellemek” gibi idealler devrimcilik sayılıyorsa bilemem tabii. “Gericilik” tanımının neye göre yapıldığı meselesi ise son derece açık. Kendileri ilerici, kendileri gibi düşünmeyen herkes gerici… Eh, unutmadan. “Ne pahasına olursa olsun ilerlemek” fikrinin “gericiliÄŸin dik alası” olduÄŸu ortaya çıkalı epey zaman olmuÅŸ durumda.

Deniz GezmiÅŸ ve arkadaÅŸlarının idamı ise Kemalizm’in “kısa, kanlı ve baskıcı tarihi”nin en utanç verici anlarından biridir. Adli suçları için yargılanıp cezalarını çekmeleri gerekirken politik olarak idam edilmiÅŸler ve Kemalizm’in utanç listesine girmiÅŸlerdir.

Tuhaf olanı, savunmasında “Mustafa Kemal’i asıl biz anlarız hâkim bey” diyen GezmiÅŸ’in, Mustafa Kemal adına müesses hale getirilen Kemalizm tarafından infazıdır. Aslında tuhaf da deÄŸildir ya bu ayrı ve uzun bir bahistir.

GezmiÅŸ, Aslan ve Ä°nan’ın idam edildikleri Ankara Ulucanlar Cezaevi bir bakıma “Kemalizm’in utanç defteridir” de. Ä°skilipli Atıf Hoca’nın infazıyla baÅŸlayan listede tek bir adli suçlu dışında tüm idamlar politiktir.

Mesela eli kanlı diktatör Kenan Evren’in “bir saÄŸdan, bir soldan asacaksınız” talimatıyla infaz edilen Ãœlkücü Mustafa PehlivanoÄŸlu ile yaşı büyütülerek infaz edilen sosyalist Erdal Eren de bu listededir. Hem Mustafa PehlivanoÄŸlu’nun hem de Erdal Eren’in öyküleri iç yakan öykülerdir.

Meseleyi bundan çok geniÅŸletirsem derdimi anlatamayacağım. O halde burada durayım ve ikinci notumu da şöyle düşeyim. “Recep Tayyip ErdoÄŸan, devrimcilik bakımından Deniz GezmiÅŸ’e benzetilebilir mi?” sorusu da ilginç bir sorudur bana kalırsa. Benim bu konudaki yaklaşımım nettir. Ben Deniz GezmiÅŸ’i “devrimci” bulmuyorum. Ä°lla bir devrimci arayacaksam Ä°brahim Kaypakkaya ve Hikmet Kıvılcımlı isimlerini zikredebilirim, GezmiÅŸ’i deÄŸil. Zaten, 68 KuÅŸağı için GezmiÅŸ ve arkadaÅŸları “idamlarıyla efsaneleÅŸmiÅŸ” isimlerdir.

Üçüncü notum ise şöyle: “Recep Tayyip ErdoÄŸan devrimci midir?”    

“Devrimci” kavramını nasıl tanımladığınıza göre deÄŸiÅŸir ancak ben genel manada Tayyip ErdoÄŸan’ın “devrimci” deÄŸil, “iflah olmaz bir ıslahatçı” olduÄŸunu düşünmeye yatkınım. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni her bakımdan berkiten, güçlendiren, çeperi doÄŸru politize ederek merkezileÅŸtiren, bu merkezileÅŸtirme çabasını da baÅŸkanlık sistemi ile taçlandıran bir ıslahatçı o. Fakat tabii, “devrim niteliÄŸinde icraatlar yapmak” bakımından da adını Türk siyasi tarihine büyük harflerle yazdırmayı baÅŸarmış bir isim.

Ve son not... “Övgünün de sövgünün de kantarının topuzu kaçınca ortaya çıkan manzara genellikle çirkin oluyor.” Rıdvan’ın benzetmesini bu cümleyle birlikte düşünmekte fayda var.

kaynak: Yeni Åžafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.