Hanzala Bir Gün Yüzünü Dönecek!

-Zeynep Yahudiler Mescid-i Aksa’yı yıkmak istiyorlar.

-Buna izin veremeyiz hala..

Yazının giriÅŸine aldığım diyalog gerçek hayattan hatta bizatihi kiÅŸisel hikayemden. GeçtiÄŸimiz aylarda yaÅŸanan Ä°srail ablukası sürecinde ÅŸu an dört yaşında olan yeÄŸenim Zeynep’i yanı başıma oturtmuÅŸ ve ona Yahudilerin zulmünden, Mescid-i Aksa’nın Müslümanlar için öneminden kısa ve anlaşılır cümlelerle bahsetmiÅŸ idim. Zira okul öncesi yaÅŸ seviyesinde dahi minik talebe, Kudüs’ün Filistin’in baÅŸkenti olduÄŸunu öğrenir ve kavrar. Bu öğrenme ve kavrama aÅŸamasında Dünya haritası ve Aksa avlusunun dizayn edildiÄŸi maket de yardımcı ders unsurları olarak hizmet vermiÅŸti bize. Aradan aylar geçti mevsim kışa döndü. Ve birdenbire Trump, Kudüs’ü Ä°srail’in baÅŸkenti olarak tanıdıklarını açıklayınca ibre yeniden unuttuklarımızı hatırlamaya döndü. Öyledir, zira yaÅŸananların yaptıklarımızdan ya da yapmamız gerekirken yapmadıklarımızdan ötürü vuku buluyor olması Sünnetullahın bir gereÄŸidir. Hani birdenbire oldu deyiÅŸimiz beklemediÄŸimizi ima etmek için yoksa batıl usul usul ama durmadan çalışır. Müslümanları ansızın gafil avlar. Bu ara parantezden sonra tekrar Kudüs gündemine dönecek olursak Trump'ın açıklamasına ilk karşılık elbette Ä°srail'den geldi. Ä°srail BaÅŸbakanı Netanyahu, Trump'a "Kudüs'ü resmen Ä°srail'in baÅŸkenti olarak tanıma kararından" dolayı teÅŸekkür etti. Türkiye CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın Salı günü Meclis kürsüsünden Trump’a yönelik “Kudüs, Müslümanların kırmızı çizgisidir” uyarısına teÅŸekkür de gecikmedi. Filistin Hükümeti, en güçlü tepkiyi ErdoÄŸan’ın verdiÄŸini savundu. Açıklamanın akabinde ülke genelinde çeÅŸitli stk’ların organizesi ile ÅŸehir meydanlarında toplanan Müslümanlar, ABD’nin kararını protesto etti. Türkiye, BirleÅŸmiÅŸ Milletler, Mısır, Ä°ran ve Fransa ise karara çok sert tepki gösterdi. Bunlar olanlar tabii bir de olması planlananlar var. 13 Aralık ÇarÅŸamba günü Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi Liderler Zirvesi, ErdoÄŸan’ın talimatıyla Ä°stanbul’da olaÄŸanüstü Kudüs gündemi ile toplanacak. Dünya Müslüman Alimler BirliÄŸi ise Müslümanlara söz konusu karara karşı kitlesel eylemler yapma çaÄŸrısında bulundu.

Kitlesel eylemler ta ki Kudüs yeni bir kırılma noktası ile tekrar gündeme gelene dek dünya genelinde devam edecektir elbette. Lâkin ben kalbe dokunacak cinsten ve mevzuyu her daim canlı tutacak bir zihin aydınlığından bahsetmek istiyorum. Mesela Samsun’da yürüyüşüne devam eden Yolcu Dergisi, kendi deyiÅŸiyle tam bir yıldır Kudüs için sesine ses arıyor. Genel yayın yönetmeni Ömer Ä°dris Akdin aÄŸabey, tek başına bir ümmet misali Türkiye’nin dört bir tarafında Kudüs’ü anlatıyor, çırpınıyor. Åžahidiz ki kalbi gerçekten bunun için atıyor. BaÅŸka güzel ÅŸeyler de var tabi ki. Yeni doÄŸan yavrusuna Kudüs ismi veren bir dostunuz var mı bilmiyorum? Benim var. Sonra ismi Kudüs olmasa da rabbin inayetiyle bu bilincin yüreÄŸine ilmek ilmek iÅŸlendiÄŸi bir yeÄŸenim var çok şükür.

Aslında bu köşede bu kez 25. kare’den bahsetmek niyetindeydim. Fakat biz unutsak da bir ÅŸekilde kendisini hatırlatan hüznün coÄŸrafyası Kudüs gündeme oturunca iÅŸler deÄŸiÅŸti. Yine de bu mevzuya deÄŸinmeden geçmek istemiyorum hatta bir baÄŸlam bile kurabilirim. Şöyle izah edecek olursak, televizyon ekranı 25 eÅŸit kareye bölünmüş bir sistem içerir. Ä°zlediÄŸimiz görüntüler ise bu parçaların toplamından ibarettir. Biz bu parçalardan 24 tanesi görür ve algılarız. 25. kare’de ise gözlerimiz bu detayı fark etmeden ÅŸuuraltına itilir. Bir baÄŸlam kurabileceÄŸimi ifade etmiÅŸtim ya iÅŸte ne hazindir ki hem kınıyoruz Kudüs için alınan kararı hem de ilginç bir refleksle unutuveriyoruz. Ä°ÅŸte 25. kare’nin yapmak istediÄŸi de tam olarak böyle bir algı oluÅŸturmak. Özellikle çocukların çizgi filmlerinde rastlanan 25. kare ile kutsallarımızın yıkıldığı ya da tam da o 25. kare’de zihinlere ne mesajlar gönderildiÄŸi malum. Hal böyleyken kiÅŸisel eylemleri çoÄŸaltıp bu algıları bertaraf etmek belki de kısır döngüye dönüşen Kudüs gerçeÄŸi için bambaÅŸka bir kırılma noktası olacaktır. EÄŸer ivedilikle bu ruh ve eylem halini kuÅŸanmaz isek yazacaklarımız aynı nakarat olup kalacak:

Misal, ne vakit gündemde bir geliÅŸme olsa onu arka plana atacak baÅŸka bir haber öne çıkar. Trajikomik bir durumdur Kudüs’ün seyri. Gün geçmiyor ki Ä°srail ya yeni bir ambargoyu devreye sokmuÅŸ olmasın  ya da çeÅŸitli ÅŸehirleri bombalamaya baÅŸladığını duymayalım. Bu süreçte günlerce meydanlarda toplanılır, sempozyumlar düzenlenilir. ÇaÄŸlar boyunca bir türlü ortak hareket edilip tutarlı olunamayan boykot listeleri güncellenir. “Bak bu ürünü alma Yahudi’ye destek vermiÅŸ olursun” tarzında uyarılar yapılır. Sonra Hanzala farklı kadrajlarda deÄŸiÅŸik versiyonlara uyarlanır fakat hep arkası dönük kalır.

Ãœmid ediyorum ki Hanzala, Zeynep’in büyüme sürecinde yüzünü dönmüş olsun. Bir gün hayata geçmesi için minik avuçları ile dua ettiÄŸimiz Kudüs hikayesi için kurulan diyaloglar ümidimi haklı çıkarır inÅŸallah:

-Zeynep yine Kudüs’ü karıştırdılar.

-Onlar ölmedi mi halacım. Hâlâ mı uğraşıyorlar?