Sosyal Medya

Makale

Sevgi ve Erdem Toplumu İçin Bir Güzel Proje: Her Anne Bir Okul

Yıldırım-Pence görüşmesi sonrasında Gülen iade edilecek mi edilmeyecek mi polemiği bir kez daha gündeme geldi. Çeşitli haber kanallarında konu masaya yatırıldı. Binlerce cümle kuruldu. Bu minvalde yeni cümleler kurmaya hiç niyetim yok. Zaten söz konusu programları sonuna dek izleme yorgunluğuna da teslim olmam.Peki bu köşeyi hangi cümleler dolduracak o halde?

Râd Suresi 11. Ayet-i kerimesi ile yola çıkan ve otuz yıldır ÅŸehr-i Ä°stanbul’da yürüyüşüne devam eden bir güzel topluluÄŸun çalışmasından bahsetmek istiyorum. Hani sıklıkla vurgu yaptığımız, söylenip durduÄŸumuz elimizden, avucumuzdan hasılı hayatımızdan usul usul kayıp giden deÄŸerlerimiz var ya iÅŸte bu güzide topluluk söylenmiyor, çözüm üretiyor ve kayda deÄŸer, hayatın içinden bir ÅŸey söylüyor. Bu denli önemsediÄŸim ve yaÅŸadığım ÅŸehirde bir parçası olduÄŸum projenin ismi ‘her anne bir okul’, mimarı ise kıymetli hocam pedagog Necla Koytak. Dedik ya düsturu kendimizde olanı deÄŸiÅŸtirmediÄŸimiz sürece toplum olarak ıslahın mümkün olmadığı ayeti olan ‘kadından topluma eÄŸitim grubu’ merkeze ferdi alıyor ve inÅŸasına kadının eÄŸitiminden baÅŸlıyor. Ä°ÅŸte bu toplumsal geliÅŸme ile insan geliÅŸimi arasındaki dinamik baÄŸdan hareketle öncelik kadının eÄŸitimi oluyor ve iki aylık seminer sürecinde sevgi ve erdem toplumuna giden yolun ipuçları üzerinde duruluyor.

BeÅŸiÄŸi sallayan el dünyaya hükmeder” ÅŸeklinde onore edici çok güçlü bir vurgu ile kadınlara çaÄŸrıda bulunan ‘her anne bir okul’ projesi kapsamında kursiyerlere sunulan ders baÅŸlıklarından bazıları ise şöyle:

Değişen Toplum ve Aile, Kadın Kimliğinin Yeniden Tanımlanması, Eğitimin Temel İlkeleri, Çocuk ve Ergenlik Psikolojisi, Çocuk ve Din, Ruh Sağlığı ve Normaldışı Davranışlar, İnsan İlişkileri, Eşler arası Sorunlar ve Çözüm Becerileri, İslam ve Estetik, Çevre Bilinci, Medya ve Kaybolan Değerlerimiz..

Kadının toplumun inşasında önemli bir misyona sahip olduğu temeli üzerinden şekillenen eğitim programı, toplumsal değişimin akıl ve vahiy ekseninde olacağına inanıyor ve sıklıkla Batı aklının kadının fıtratına yabancılaşması sürecine yaptığı katkılara dikkat çekiyor. Tam da bu noktada asıl değerin kainatın halifesi olmakla görevlendirilen insanın yeryüzünün imarına yönelik rolü hatırlatılıyor. Dünyanın yeniden anlamlandırılması için merkeze sevgi kavramının oturtan proje, her geçen gün sevgisizleşen dünyamıza manidar bir gönderme yapıyor adeta.

Peki projenin temelini oluÅŸturan sevgi ve erdem kavramlarını bir toplumun inÅŸasında bu denli önemli kılan ne? Neden bu kadar mühim sevgi ve erdem? Tersinden düşünerek sadece haber ekranlarında gündeme gelen “eÅŸinden ayrılan F.C. önce eÅŸini ve çocuklarını daha sonra kendisini öldürdü”, “iÅŸsiz kalan genç bunalıma girdi”, “yalnız yaÅŸayan yaÅŸlı kadın evinde ölü bulundu, otopsi sonucunda ölümün üç gün önce gerçekleÅŸtiÄŸi öğrenildi..”ÅŸeklindekivtr’leri hatırlamak yeterli. Zira tabiat boÅŸluk kabul etmez kaidesi gereÄŸi nerede sevgi ve erdem yoksa orada tam aksi istikamette durumların hayat bulması kaçınılmaz oluyor.

Hani yazının girişinde Fetö davası kapsamında artık içimizi daraltan uzun cümlelerin yorgunu olduğumu ve bu bağlamda bir cümle dahi kurmak niyetinde olmadığımı zikretmiştim ya sadede gelerek üzerimizdeki kara bulutları dağıtmanın yolu vahiyden beslenen bu anlamlı ve mütevazı çabalarla olacaktır biiznillah diyorum.Aksi halde insanlık ailesi olarak elimizde kalan Batı zihniyetinin dünyayı sürekli savaşlar, sefalet ve göçle meşgul ederek sevgisizliği empoze etmesine teslim olmanın faturasını ödemek olacak.

Tüm bu hakikatlere raÄŸmen yazımı ümitvar bir cümle ile bitirmek isterim elbette. Zira bizler Rahman’ın kulları ve kızı Fatıma içeriye girdiÄŸinde onu ayaÄŸa kalkarak karşılayan bir peygamberin takipçileriyiz.Dünyanın imarı için birer tuÄŸla koyarak sevgi ve erdem toplumunu inÅŸa etmek en çok bize yakışır vesselam.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.