Sosyal Medya

Makale

Feysbuk

Ä°kindiden çıkıp cemaatle yarım saat kadar yarenlik ettikten sonra usul usul eve doÄŸru yürümeye baÅŸladı Cemal amca. Ä°tiyat haline getirdiÄŸi üzere iki dakikada bir elindeki doksan dokuzluk öd aÄŸacı tespihi yeleÄŸinin cebine koyuyor pantolonunun sol cebinden Nuhnebiden kalma telefonu çıkarıyor, arayan olmuÅŸ mu diye kontrol ediyordu. Tekaüde ayrılma zamanının üzerinden beÅŸ yıl geçmiÅŸ bu telefon hakkında sorana şöyle diyordu: ‘Bu mereti sessize alıp sol cepte taşımak icap eder. SaÄŸ cep için necistir çünkü.’

Arayan yoktu. Haftada bir kız, üç günde bir de oÄŸlan aradı mı tamamdı zaten. ‘Nasılsın, iyi misin, ben de iyiyim’ faslından sonra torunlarla yarımÅŸar dakika da konuÅŸabilirse ne saadet.

Bir de gelen mesajlar vardı tabii. Bilhassa yaÅŸadığı ilçenin belediye baÅŸkanı hiç unutmuyordu Cemal amcayı. DoÄŸum gününü de kutluyordu, kandillerini de. ‘Hakikatli adam’ diyordu demesine ama içten içe bu mesajların herkese geldiÄŸini de biliyordu.

Tarhana çorbasını usul usul içerken ‘özlüyorum yahu torunları, kabahat mi?’ diye söylendi yine Hacer’ine. Hacer teyze oturaklı kadındı. ‘Özlersen özle. Dünyanın derdi var baÅŸlarında. On beÅŸte, ayda bir geldiler mi tamam iÅŸte’ cevabını yapıştırdı yine.

Eh, iki yaÅŸlı insanın günleri nasıl akarsa öyle akıp dururken hayat, yani evin en önemli iki gündem maddesi ilaç ve ezan saatleri iken, günlerden bir gün Merve çıkageldi damat ve çocuklarla. ‘Torunlar gelirse’ diye hazır ettiÄŸi çikolatayı, bisküviyi, fındığı fıstığı boca ettirdi Cemal amca. Kızının ‘baba ÅŸeker komasına girecekler’ demesine kulak asmadı her zamanki gibi. Ufak torunun ‘dede, ejderha prensesi nasıl kaçırmış, bi daha anlatsana’ demesiyle dünyalar Cemal amcanın oldu. Anlattı bir kez daha. ‘Esasen bu ejderha insanmıştı güzel kızım. Bir periye kötülük edince peri onu ejderhaya çevirmiÅŸ meÄŸer’ diye baÅŸladı.

Azdan çoktan, vardan yoktan konuÅŸurlarken bir kutu uzattı Merve. İçinden bir telefon çıktı. Ekranı renkli olanlardan... ‘Baba, bunu sana aldık. Bak bunda feysbuk diye bir ÅŸey var. Oradan her gün torunlarının fotoÄŸraflarına bakarsın. Hem görüntülü arama falan da yaparsın. Olmaz mı?’ diyerek ikna etti babasını.

Zeki adamdı Cemal amca. Öğreniverdi hemen telefonu kullanmasını. ‘Allah Allah, necis falan ama içine dünyayı sığıştırmışlar arkadaÅŸ’ dedi sorana. Sormayana da dedi. Yine sessizdeydi elbet, yine sol cepte taşıyordu ama bilhassa ÅŸu feysbuk denilen kerataya vuruldu kaldı.

Sade torunlar deÄŸil ki. Kıssalar, menkıbeler, faydalı bilgiler, siyaset yazıları, eÅŸ-dost, uzak akrabalar… Herkes buradaydı.

Yorum yapmayı, gönderi beÄŸenmeyi, ilgi alanına göre sayfalara üye olmayı, beÄŸendiÄŸi gönderiyi forward etmeyi… Her bir ÅŸeyi öğrendi.

Sabah ekmeÄŸinde bir yandan feysbukla ilgilenirken bir yandan da Hacer teyzeye ‘bir Kur'an sayfası buldum ki olursa o kadar olsun Hacer. Bülbül gibi ÅŸakıyan hafızların hepsini toplamışlar bir araya’ dedi. Ä°lk ayarını da orda yedi: ‘Oradan Kur'an bulacağına kendisini aç da oku. Her gün bir cüz deviren adamdın. Åžimdi on sayfa okuyup hop hemen fays. Olmaz böyle hacı efendi.’

Cemal amca o gün semtteki telefoncuya gidip Hacer’ine de bir akıllı telefon aldı. Baktı ki Hacer’ine aldığı telefon kendisininken daha iyi, onu kendi telefonu yaptı.

‘Bak bildirim buradan geliyor, aramayı buradan yapıyon. Dur torunların hesabını ekleyeyim. Aman ÅŸu sayfa pek güzel Hacerim’ derken epey ilerledi gece. Yalan yok, Hacer teyzenin de hoÅŸuna gitti bu iÅŸ. Nasıl gitmesin. Denizli’ye göçen ahretliÄŸi Şükran’ı buldu. Teyzesinin kızcağızı Hatice’yi buldu.

O sabah namaza kalkamadı Hacer Teyze. GündoÄŸdu kılıp sabah ekmeÄŸine oturduklarında telefonu Cemal amcaya uzattı. ‘Bunu’ dedi, ‘geri veriver hacı efendi. Almazlarsa torunlardan birine hediye et. Benim ayarımı bozdu bu.’

Cemal amca çarnaçar telefoncuya doÄŸru yürürken kızdı Hacer’ine içinden: ‘Yahu halbuki alarmı var telefonun, kurarsın kalkarsın. Ä°yisin güzelsin hoÅŸsun da Hacer’im, az eski kafalısın be. Dünya deÄŸiÅŸiyor.’

Dükkandan içeri girerken bildirimleri kontrol ettiği telefonunu sol cebine değil sağ cebine koyduğunu fark etmedi Cemal amca.

Dünya değişiyordu.

Kaynak: Yeni Åžafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.