Sosyal Medya

Makale

Ak Parti'nin sessizliÄŸi

Ne acayip ÅŸey. MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli, “Stratejik derinlik ile Türkiye’yi boÄŸmak üzere iken görevden el çektirilen bu zihniyet…” diyerek AK Parti’nin Mayıs 2016’ya kadarki bütün dış siyasetini eski DışiÅŸleri Bakanı / AK Parti Genel BaÅŸkanı / BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu’na mal edeli dört gün oldu ama AK Parti yönetimi veya CumhurbaÅŸkanlığı yahut hükümet hâlâ ‘Ne münasebet! Biz o süreçte süs bebeÄŸi miydik?’ meyanında bir açıklama yapmadı. Meyanında diyorum, kelimesi kelimesine böyle demeleri gerekmiyordu tabii. Bahçeli’nin mana ve ehemmiyetiyle mütenasip bir lisan-ı münasip bulunurdu elbet. Demek ki aranmamış.

Ä°ÅŸ gene baÅŸa düştü, DavutoÄŸlu’nun kendisi bir açıklama yapmak mecburiyetinde kaldı. Dedi ki: “Her daim vurguladığımız gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti nevzuhur bir devlet deÄŸildir ve hayata geçirdiÄŸi politikalar MGK, CumhurbaÅŸkanlığı, BaÅŸbakanlık, Bakanlar Kurulu, ilgili bakanlıklar ve devlet kurumlarının ortak katkıları ve sorumlulukları ile belirlenir ve uygulanır. Bu baÄŸlamda AK Parti iktidarları döneminde uygulanan dış politikaları stratejik derinlik kavramına saldırarak tahfif etmeye çalışanlar ve seçici bir ÅŸekilde sorumlu arayanlar aslında devlet geleneÄŸimizi hafife almaktadırlar.”

AK Parti’nin Mayıs 2016’ya kadarki dış siyasetinin bir felaket öyküsü gibi takdim edilmesi bu siyasetin diÄŸer sorumlularının içine sindiyse de DavutoÄŸlu’nun içine sinmedi. O dönemin parlak sayfalarını hatırlatarak, AK Parti iktidarlarının onca seneyi Türkiye’yi “boÄŸmak”la geçirdiÄŸi iddiasına buruÅŸturup çöpe attı DavutoÄŸlu. Şöyle: “Uluslararası alanda Türkiye karşıtı lobilerce ve Türkiye içinde de SoÄŸuk SavaÅŸ kalıntısı vesayetçi zihniyet tarafından yoÄŸun bir saldırıya maruz kalan bu devlet stratejisinin uygulandığı yıllarda aralarında Rusya, Ä°ran, Irak, Ukrayna ve Yunanistan’ın da olduÄŸu onbeÅŸi aÅŸkın komÅŸu ülkeyle ortak kabine toplantıları ÅŸeklinde gerçekleÅŸtirilen Yüksek Düzeyli Stratejik Ä°ÅŸbirliÄŸi (YDSK) mekanizmaları geliÅŸtirilmiÅŸ, vizesiz seyahat edilen ülke sayısı 42’den 70’e çıkmış, Türkiye-Sırbistan-Bosna Hersek (2010), Türkiye-Afganistan-Pakistan (2009), Türkiye-Ä°ran-Azerbaycan (2011), Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan (2011) üçlü mekanizmaları kurulmuÅŸ, Ä°Ä°T Genel SekreterliÄŸi ve Ä°slam Zirvesi dönem baÅŸkanlığı, G20 dönem baÅŸkanlığı (2015), BMGK üyeliÄŸi (2009-2010), Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi BaÅŸkanlığı (2010-2012) alınmış, üyelik, gözlemcilik ve diyalog ortaklığı gibi farklı iliÅŸki modelleri ile Åžanghay Ä°ÅŸbirliÄŸi Örgütü’nden (2013) ASEAN’a (2010), Pasifik Adaları Forumu’ndan Karaip Ãœlkeleri TopluluÄŸu’na kadar farklı bölgesel ve küresel platformların hemen hemen tümü ile formel iliÅŸkiler kurulmuÅŸ, Ayyıldızlı ÅŸerefli bayrağımızın dalgalandığı dış temsilcilik sayımız 163’den 235’e çıkarılmıştır. Bazı kazanımlarını kısaca zikrettiÄŸimiz bu devlet stratejisi aziz Türkiye Cumhuriyeti’ni dünyanın en fazla temsil edilen 6. ülkesi yapmıştır… Ayrıca bu devlet stratejisi çerçevesinde, Türk Devletlerinden oluÅŸan Türk Konseyi kurulmuÅŸ, Türk Cumhuriyetleri ile Stratejik Ä°ÅŸbirliÄŸi Konseyleri geliÅŸtirilmiÅŸ, dünyanın her yerindeki soydaÅŸlarımıza ve tarihdaÅŸlarımıza sahip çıkmak üzere Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar BaÅŸkanlığı, Türkçemizi ve kültürel deÄŸerlerimiz yaymak üzere de Yunus Emre Kültür Merkezleri oluÅŸturulmuÅŸtur.”

DavutoÄŸlu hocadır, ders vermeden duramaz, ÅŸunları da ekledi: “Bu devlet stratejisinin gönül derinliÄŸini bazıları kavramasa da AK Parti hükümetlerince alınan kararlarla Kuran-ı Kerim, ÅŸanlı Albayrağımız ve Türkçe Sözlüğün bir hediye paketi olarak takdim edildiÄŸi her Rumeli evindeki Evlad-ı Fatihan, vatan hasretiyle gurbet ellerde ölen ‘Yurdunu Kaybeden Adam’ Cengiz DaÄŸcı’nın naaşına kavuÅŸan Kırım Tatarları, Urumçi ve KaÅŸgar’a uzanan merhametli Anadolu elinin sıcaklığını hisseden Uygurlar, elli yılı aÅŸkın bir süre sonra bir devlet yetkilisini baÄŸrına basan Kerkük Türkmenleri, en zor ÅŸartlarda ve baskılar altında sırtını Anadolu’ya veren Bayırbucak Türkmenleri ve yönünü bu aziz vatana dönmüş nice soydaÅŸ ve akraba topluluklar bilecek ve hatırlayacaktır.”

Malum, Bahçeli’nin DavutoÄŸlu’na -aslında DavutoÄŸlu üzerinden AK Parti iktidarlarına- laf çakma vesilesi, DavutoÄŸlu’nun ‘Kerkük’le ilgili açıklamasıydı. “Bu ÅŸahıs asırlardır Kerkük’ün etnik renkliliÄŸi barındırdığını söylemiÅŸtir. Kerkük’ün Türk yurdu olduÄŸunu inkar etmiÅŸtir” dedi Bahçeli. Öyleyse, Kerkük’ün Türk yurdu olduÄŸunu Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin de -ta 2003’ten beri- inkâr ettiÄŸini ileri sürmesi gerekecek. DavutoÄŸlu açıklıyor: “Kerkük baÄŸlamında yaptığımız açıklamada teklif ettiÄŸimiz ‘özel statü’ Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin Irak SavaÅŸ’ından bu yana savunageldiÄŸi temel bir ilkedir. Kerkük’ün Türkmen, Kürt ve Arap unsurlarının kardeşçe yaÅŸadığı bir ÅŸehir olması gerektiÄŸini savunmak da hem milli hem de insani bir yaklaşımdır, çünkü Türkiye dahil bütün komÅŸu ülkelerde bu unsurlar iç içe yaÅŸamaktadır. Türkiye’nin milli çıkarları Kerkük üzerinde tarafların yürüteceÄŸi bir hakimiyet savaşı üzerinden deÄŸil, bu aziz ÅŸehirde kardeÅŸliÄŸin egemen olmasıyla saÄŸlanabilir. Bunlar arasında çıkabilecek ve bütün bölgeyi sarabilecek bir kardeÅŸ kavgası ancak ve ancak bölgemizi kana bulamak isteyen karanlık çevrelerin isteyebileceÄŸi bir kıyamet senaryosudur.”

Açıklamasının bir yerinde, Bahçeli’nin 17-25 Aralık Süreci’nde ve Türkiye’nin korkunç bir terör furyasına maruz kaldığı  7 Haziran-1 Kasım (2015) seçimleri arasındaki süreçte sergilediÄŸi akıl almaz derecede menfi tavırları da hatırlatıp, “o zor günlerde aziz ülkemizin ve partimizin kan kaybetmemesi için bütün varlığını ortaya koyduÄŸuna milletimizin ÅŸahit olduÄŸu AK Parti Genel BaÅŸkanı ve Türkiye Cumhuriyeti BaÅŸbakanı’nı hedef alan hakaretlerini milletimizin derin vicdanına ve bütün o süreçte partimizin baÅŸarısı için ter ve gözyaşı döküp secdelerde dua eden yiÄŸit AK Parti gönüllülerinin dava aÅŸklarına havale ediyorum” dedi DavutoÄŸlu.

Bu sefer MHP Genel BaÅŸkan Yardımcısı Semih Yalçın girdi topa; iÄŸrenç bir hakaretname / iftiraname ile. FETÖ iÅŸbirlikçisiymiÅŸ DavutoÄŸlu, hesap verecekmiÅŸ, falan filan… AK Parti yönetiminden gene çıt yok. Sükût ikrardan gelirmiÅŸ. Ä°yi ama, ikrar edilen hangisi? Bahçeli ve Yalçın’ın söyledikleri mi, yoksa DavutoÄŸlu’nun söyledikleri mi?

kaynak: KARAR

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.