Sosyal Medya

Makale

Allah Her Zaman Haklıdır

tarihinde yayınlandı.

Ä°nsanın bu dünyada başına ne zaman ne geleceÄŸi belli olmuyor. Hele güvenlik sorunlarıyla boÄŸuÅŸan bir ülkede yaşıyorsa…

Sorunlar yumağı içinde debelenen insan, kendisinin, ailesinin ve toplumun güvenliği, aç ve açıkta kalma, rezil olma gibi endişelerle zihninde hayata dair pek çok argüman geliştiriyor. Bu şekilde savrulurken bir yandan mücadele etmenin yollarını öğrense de diğer yandan ödediği bedellerle kötümser ve korkutucu bir bakış açısı ediniyor.

Buna raÄŸmen inanan birinin zorluklarla savaşında sahip olduÄŸu iman, ihlas veya takvanın kendisine yardım ettiÄŸi açık. Ancak pek çok sorunun kafasında döndüğü de… EÄŸer sorunların kaynağını kendisini tatmin edecek ÅŸekilde doÄŸru tespit edebilmiÅŸse mücadele etmek bir hayli kolaylaşıyor. Zira tespit/teÅŸhis aÅŸaması, çözüm arayışının neredeyse yarısını kaplıyor. Ancak süreli ve ağır sorunlarda bu tespitler de iÅŸe yaramayabiliyor. Ve ardından yaÅŸanılan zorlukların ahirette ÅŸefaat edebileceÄŸi zannı, insanı doÄŸru istikametten alıkoyan bütün sâiklere güç katıyor.

Sorunların nereden kaynaklandığını ve bunlara niçin muhatap kalındığını doğru değerlendirememek, meseleleri içinden çıkılmaz bir hâle getirebiliyor. İşin başında kişide bulunan iman ve ahlak, sonunda şekil değiştirip bir canavarda bulunması gereken özelliklere evrilebiliyor.

Ve en kötüsü, sorun yumağı içinde bunalan gönlün Allah tasavvuru, onun hakkında bilmediği, şeylere yönelebiliyor. Güven bunalımı sayesinde zaafa uğrayıp zayıf düşen akıl da devreden çıkınca kişi, yoldan çıkmaya hazır bir nefsin emirlerine tabi olmaya başlıyor. Zararın nereden geldiği tespitindeki yanlış düşünceler, insanın imtihanını kâbusa dönüştürünce de Allah ile ilişkilendirilen her kötü zan dönüp dolaşıp insanın kendi başına bela oluyor.

Bu anlamda insanın unutmaması gereken çok önemli bir ölçü var. Bu da Allah’ın her zaman haklı olduÄŸu… Ä°nsan, ahirette hesap verdiÄŸini düşünerek, öne süreceÄŸi delil ve mazeretleri aklına getirdiÄŸinde kendisi ile ilgili olarak Allah’ı haksız çıkaracak hiçbir argüman geliÅŸtiremeyeceÄŸini bilmeli. Bu yaklaşım, suçun Allah dışında bir yerlerde olduÄŸunu görmeye yarayacağı gibi sorunun çözümünde daha reel ve sahici sebeplere sarılmayı da mümkün kılıyor. Nitekim sıkıntılarla baÅŸa çıkmanın en güvenilir ve geçerli adımı, bir mümin için ancak Rabb’inin yardım edeceÄŸini düşünmesiyle atılabiliyor.

Buna göre ahirette “Bana yeterince rızık, saÄŸlık, imkân vermedin.” ya da “ Başıma gelen bunca derdi neden önlemedin?” gibi soruların çok açık ve tatminkâr cevapları olduÄŸunu bilmek önem arz ediyor. KiÅŸinin ahirette ÅŸikâyet ettiÄŸi konuların hiç birinde Ä°lahi iradeyi suçlamasına neden olabilecek tek bir delil dahi bulamayacağını bilmesi, dünyadayken sorunlarının kaynaklandığı adresleri doÄŸru tespit etmesini saÄŸlıyor. Yani “Allah, her zaman adildir ve haklı çıkacaktır.” cümlesi, insanı sahte mazeretler edinmekten kurtarıp kendisini kandırmasına engel oluyor. Allah’ın her zaman haklı çıkması, kiÅŸinin dürüst olup elinden geleni yapmasının lüzumuna ve en kötü anlarda dahi imanla ÅŸekillendirdiÄŸi deÄŸerler dünyasını korumasının gereÄŸine iÅŸaret ediyor.

Allah her zaman haklıysa –ki öyle- onunla ilgili suçlamaların kiÅŸiyi kurtarması veya rahatlatması da mümkün gözükmüyor. Nitekim insanın kendini savunurken ürettiÄŸi bütün haklı gerekçelerle birlikte edindiÄŸi maÄŸdur ve mazlum konum, onun tek başına gün yüzüne çıkmasına bir türlü yardım etmiyor.

Nihayet Ä°lahi iradenin kullarının asla kötülüğünü istemeyeceÄŸi ve her zaman doÄŸru tecelli edeceÄŸini düşünmek, eksik ve yanlış cevapları buharlaÅŸtırıp suç ve suçlulara dair kiÅŸiye olaÄŸanüstü güçlü ipuçları veriyor. MahÅŸer meydanında hesap vereceÄŸine inanmanın insanın dünyasına bu derece ışık tutması, yani hak ve adalet ölçülerinin hiç kimseye asla torpil ve ayrıcalık tanımaması, kiÅŸinin doÄŸru cevapları bulmasına yardım ediyor. Böylece ahirette geçersiz olacağı belli olan mazeretler, dünyada da terk edilmeye layık hâle geliyor. Anlaşılan Kur’an’da tenzih üzerinde sıkça durulmasının en mühim gerekçelerinden biri de bu…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.