Sosyal Medya

Makale

Kırık İlmihal

Herhangi bir din ve ideoloji, kurgulamak istediÄŸi ve kendisinin ideal olarak tanımladığı insan tipine ait kimlikleri vücuda getirmek için toplumsal bir hedef / ütopya belirleyerek toplumu bu hedefe kanalize edecek tüm araçları kullanır. Bütün ideolojiler bunu yapar. 

 

Modernist toplum tasarımı, modern ve pozitif kurumsallaÅŸmasını gerçekleÅŸtirebilmesi için halkların taşımakta olduÄŸu kültürel farklılıklarını bu yüzden ihmal ve inkâr eder. ModernizmModernist seküler kültür paradigmaları Ã¼zerinden ÅŸekillendirme yapar ve araçlar yoluyla meÅŸruiyet oluÅŸturmaya çalışır. 

 

‘’ Şüphe yok ki modern kimliÄŸin kurucu üyesi ve onun altında yatan anlamın kaynağında modern bilginin kendisi bulunmaktadır. Modern bilginin ürettiÄŸi her kuram, bu kimliÄŸin insanını yakından ilgilendirir. Modern oluÅŸum; dini kimliÄŸin gördüklerini bir bakıma tersten okuyarak modern kimlik, Tanrı'nın tartışılabilir bir hipoteze ve Ä°nsanın aklı ile mükemmelleÅŸebileceÄŸine geçiÅŸ sayılır. Dolayısıyla sadece 18 yüzyıl kendisini aklın çağı olarak görmez aynı zamanda modern kimliÄŸin insanı da kendisini aklın mahsulü olarak görür.  ‘’ (1)  

 

Anlamlılık arayışı söz konusu edildiÄŸinde / yaÅŸam koÅŸullarında anlamlılık gerekli olduÄŸunda, insanı referans telaşı sarar: ‘’OluÅŸan kimliÄŸin bir ifade biçimi olarak, dışavurumu sırasında, insanın kendisini refere ettiÄŸi kaynağın / kaynaklarının niteliÄŸi önem ve belirleyicilik kazanır. ‘’ (2) 

 

‘’ Modern Batı düşüncesinde kimliÄŸin kaynağında kültür bulunur; kimliÄŸin tanımı ve inÅŸasına dair bütün imkânlar kültürün içinde aranmış ve oradan devÅŸirilmiÅŸtir. ‘’ (3) 

 

Dolayısıyla, Toplumsal roller, doÄŸal olarak kültürel bir boyuta sahiptirler: çünkü onlar deÄŸer ve normlar yüklenmiÅŸlerdir. Bu deÄŸer ve normlar, taşıyıcı kimlik ve kuÅŸaklar bulamadığı taktirde hayatiyetleri sona erer. 

Burada kimlik denilen çok önemli bir toplumsal ve psikolojik olgu ile karşılaşıyoruz. 

 

KimliÄŸi kısa ve öz olarak;  

 

Ben kimim?  

 

Biz kimiz? Sorularına verdiÄŸimiz cevaplardaki her anlamlı ÅŸey olarak tanımlayabiliriz.  

Bu iki soruya verdiÄŸimiz cevap, aidiyetimizin tanımıdır. Aidiyetimizin içinde; geleneÄŸimiz, kültür ve yorumlarınız, ahlakımız, dinimiz ve müktesebatımızı oluÅŸturan ideolojimizin izlerini görürüz ve görmek durumundayız. 

Bütün bunlara atıfta bulunarak belirlediÄŸimiz bizim kimliÄŸimizdir.  

‘’Dolayısıyla kimlik, her ÅŸeyden evvel Ben kimim sorusuna verilen cevabı ifade ettiÄŸinden aynı zamanda bir inanç meselesi ya da dünya görüşü ile birlikte düşünülmeyi zorunlu ÅŸart koÅŸar. Zira kimlik insanın biyolojik deÄŸil entelektüel mensubiyetini ifade eder. Kimlik kendi var oluÅŸumuzu hangi kaynakta aradığımızda ilgili bir sorundur. Çünkü ben kimim sorusu daha baÅŸlangıçta varoluÅŸsal bir soru olması sebebiyle özle alakalıdır ve benlik dediÄŸimiz olguyu kapsamı içine alır.’’ (4) 

 

Oysa modernizmin yön belirlediÄŸi toplumlarda böyle bir aidiyeti yaÅŸamak ve muhafaza etmek büyük tehdit içermektedir. Dayatılan hayat biçimi ve onun yasal örgütlülüğü tarafından damgalanmak istemiyorsan mutlak uyumluluk göstermek zorunda kalırsın. 

 

Bu yaÅŸam biçiminin yasalara, kurallara ve etik deÄŸerlerine yazılı olarak geçmemiÅŸ, ama içselleÅŸtirilmiÅŸ meÅŸruiyete sahip korsan yasası; bireysel kimlik kolektif kimler tarafından belirlenir, hükmüdür. Tanımsal sunumu ise; içine doÄŸduÄŸun ÅŸeydir kimliÄŸin buyurganlığı ile sonsuz sayıda kiÅŸilik toplumun içine gönderilir. 

 

Özellikle profesyonel meslekler yoluyla da bireyler kolektivitenin bilinçsiz bir parçası haline getirilir. Kolektivite dediÄŸimiz, egemen kültür örgütlülüğü öyle ülke deÄŸiÅŸtirerek, hicret ederek halledilebilecek sınırlılığa sahip deÄŸil, tüm küreyi kuÅŸatmış bir hegemonyadan bahsediyoruz.  

 

Modernitenin sunduÄŸu kültür, kimliksiz toplumun tüm bireyleri için uyumlu kiÅŸilik oluÅŸturabilecek esnekliÄŸe sahiptir. Sürekli kendini yeniler ve her yeni, bir öncekinin devamı olmadığı gibi iliÅŸkisizdir yani köksüzdürHer ÅŸeye uyumlu insanların adı olan birey, belki bir ömür boyu kendisine ben kimim sorusunu sormaz, hatta aklına bile getirmez. 

 

Bu köksüzlük içinde insan, toplumsal konum ve rollerde kendisini var hisseder. Modern insanın var oluÅŸu, toplumsal konum ve rollere baÄŸlıdır. Dolayısıyla varlık sorunsalını bunlar üzerinden inceler. Es-kaza, Ben kimi gibi bir soruyu kendisine sorsa bile, geleneÄŸine, kültürüne, deÄŸer ve normlarına, ahlaki temellerine, rol modellerine ulaÅŸabilecek zihinsel kotlara sahip olmadığı için, cevap için atıf yapacak bilgiye ulaÅŸamaz. 

 

Bu yüzden modern toplum, kimliksiz ve kiÅŸiliksiz bir toplumdur. 

 

Modernizim oluÅŸan bu büyük boÅŸluÄŸu, deneyimler (ders alınmayan sonsuz deneyimsizlik), coÅŸkular, hazlar ve moda yoluyla oluÅŸturduÄŸu yaÅŸam içindeki hissediÅŸleri, var oluÅŸun en rasyonel boyutu olduÄŸunu öğreterek doldurmaktadır. 

 

Kimlik; sosyolojiden eyyamcılığa kaymış durumdadır.  

Eyyamcı kiÅŸiliklere ilmihal oldurmak, eyyamcılık olacağı için onlara, yaÅŸamları gibi kırık ilmihal oldurmak lazım. 

Selam ve Dua ile... 

 

 

 

1.Abdurrahman Aslan. Yeni Bir Anlam Arayışı. Bilge Adamlar S:192 

2. Abdurrahman Aslan. Yeni Bir Anlam Arayışı. Bilge Adamlar S:186 

3. Abdurrahman Aslan. Yeni Bir Anlam Arayışı. Bilge Adamlar S:242 

4. Abdurrahman Aslan. Yeni Bir Anlam Arayışı. Bilge Adamlar. S: 249 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.