Makale
Kurtlar sofrası ya da Almanya niye pimpirikleniyor
Birinci Dünya Savaşı Osmanlı Devleti’ni yemek için kurulmuÅŸ bir kurtlar sofrası idi.
Osmanlı Devleti nezdinde savaÅŸa giren Almanya da aslında bu kurtlar sofrasının en kurnaz kurtlarından biriydi. O, Osmanlı Devletini diÄŸerleriyle (Ä°tilaf Devletleri: Ä°ngiltere, Fransa, Rusya, Japonya, Sırbistan, Romanya, Belçika, KaradaÄŸ, Yunanistan, Portekiz, ABD, Brezilya) paylaÅŸmak istemiyordu. Osmanlı Devleti’ni bir başına yemek istiyordu. Fakat talihin cilvesine bakın ki, Almanya, tarihinin hiçbir döneminde muradına nail olmamıştır, olamamıştır. Sömürgecilikte geç kaldığı gibi, Birinci Dünya Savaşı’nda da kurduÄŸu tuzağın aÄŸlarına takılı kalmıştır. Ä°kinci Dünya Savaşı da boÄŸazına kılçık oldu. Her defasında açgözlülüğünün ve hırsının kurbanı oldu. Her savaÅŸtan yenik ve zararlı çıktı.
Almanya sureta Osmanlı Devletinin yanında görünürken gerçekte onu bir başına yutma, bir başına temellük etme niyetiyle hareket ediyordu. Şimdi Birinci Dünya Savaşının üzerinden 100 yıl geçtikten sonra bu durum daha net anlaşılıyor. O, temelde Osmanlı Devletini savunmak veya onunla işbirliği (ittifak) yapma niyetiyle Osmanlının yanında yer almış değildi. Sureta Osmanlı Devletiyle hareket etmek suretiyle İtilaf Devletlerini bertaraf ettikten sonra onun mülküne tek başına tesahup etme niyetiyle hareket ediyordu.
Bu tabloda ve bütün bir Osmanlı tarihinde gözlemlenen bir baÅŸka ilginç husus daha var, ÅŸu: Osmanlı devletine hainlik eden hiçbir devlet veya kiÅŸi iflah olmamıştır. Kısa veya uzun vadede ihanetinin cezasını bir biçimde görmüştür. Ben görmedim, diyen varsa, o da görecektir. Osmanlı Devletinin cihat amacı mal mülk hırsı, zenginleÅŸme tutkusu, sömürgecilik emeli deÄŸildi. O, Ä°’la-yı Kelimetullah için savaşıyordu. Allah’ın kelamını yüceltme ve yeryüzüne egemen kılma niyetiyle... TökezlediÄŸi durumlar da, baÅŸkasının ona güç yetirmesiyle deÄŸil, kendi hatasına yenik düşmesiyle ortaya çıkmıştır.
Günümüz Ä°ngiltere’si (BirleÅŸik Krallık) Türkiye’ye halen Osmanlı Devletinin devamı olarak bakıyor. Dolayısıyla Türkiye’yi Osmanlının parçalanması gereken devamı olarak görüyor.
Almanya ise, iÅŸtahı kursağında kalmış bir kurt aç gözlülüğüyle Türkiye’ye bakıp yalanıp yutkunuyor. Halen Almanya’da iktidar mücadelesine giren siyasal parti liderlerinin Türkiye hakkında geliÅŸtirmeye çalıştıkları hasmane söylemin arkasında, mazisi yüzlerce yıl geriye giden tatminsiz iÅŸtahın içgüdüsel kıvranmasını görmek mümkün...
Türkiye’nin her ÅŸeye raÄŸmen itidalini muhafaza etmesi takdire deÄŸer bir tutumdur. Kimilerinin saldırgan bir tutumu salık vermesi, hele savaÅŸ çığırtkanlığına soyunmaları onanacak bir tutum sayılmaz. Makul tutum Davos öncesi diplomasiyi sürdürmek olmalıdır. Bu da Ä°srail’in Türkiye’nin dostluÄŸuna talip olmasıyla gerçekleÅŸir. Türkiye’nin ABD ve Ä°srail’in dostluÄŸundan çok bu ülkelerin Türkiye’nin dostluÄŸuna muhtaç olması keyfiyeti, Türkiye’nin elinde bulundurduÄŸu baÅŸat avantajlardan biridir. Gerek Türkiye’nin gerek dış dünyanın bu avantajdan yararlanması gerekiyor.
Kaynak: Yeni Åžafak
Henüz yorum yapılmamış.