Sosyal Medya

Makale

FETÖ ile FET֒nün İstediği Gibi Mücadele Ediliyor

Ak Parti Hükümeti 15 Temmuz’un ertesi gününden beri FETÖ ile yoğun bir mücadele içinde. KHK’lar, OHAL devam ediyor. Ama ortaya konan mücadeleye ve elde edilen sonuca baktığımızda “Dağ fare doğurdu” misali güdük bir sonuç var.

Bunda Ak Parti Hükümetinin aklıselim ile düşünmemesi, kendinden başka kimseye güvenmemesi ve öfkesini kontrol edememesi en büyük etken.

İlk başlarda önüne gelen imzasız ihbarları bile kabul edebilecek kadar öfkeli olan Hükümetin bu durumunu FETÖ’cüler çok iyi değerlendirdi. Yanlış isimler/listeler vererek Hükümeti ters yönlendirdiler.

Darbe sonrası FETÖ ile irtibatlı kişilerin tespit edilmeye çalışılacağını herkes biliyordu. FETÖ burada kurnazca bir hareket yaptı; Gülen Cemaati ile bir şekilde irtibatı olan ama FETÖ ile organik bir bağı olmamış ve FETÖ’nün hiyerarşik yapısı içinde yer almamış ve özellikle darbe sonrası zaten FETÖ’yü terk edecek ne kadar kişi varsa bunların listesini Hükümetin önüne koydu.

Okullarında çocuklarını okutanları, Bank Asya’da hesabı olanları, yurtlarında kalmış olanları, gazete ve dergilerine abone olanları vs. ne varsa listeleyip verdiler.

Listeleri sorgusuz sualsiz kabul edip işlem başlatan Hükümet o günden beridir soruşturma içinde çırpınıp duruyor. Hem kendine hem de çevresindekilere zarar veriyor. Ak Partili on binlerce insanı küstürdü ve küstürmeye devam ediyor.

Ak Parti/liler bu konuda kendilerine uyarıda bulunan herkese FETÖ’cü gözüyle bakıyorlar ve söylenenleri kulak ardı ediyorlar.

Kripto FETÖ’cüler ve Ulusalcılar soruşturmalara kendi çıkarları doğrultusunda müdahale edince durum Ak Parti için daha da çıkılmaz bir hal aldı.

OHAL, KHK’lar ve oluşan psikolojik baskı durumu emniyet ve yargı kurumlarını aklıselimden uzaklaştırmış. Kimse risk almak istemiyor. Hukuken serbest bırakılması gereken birçok kişi bu endişeyle içeride tutuluyor.

Birçok yetkili, yakinen tanıdığı ve FETÖ’cü olmadığını bildiği kişiye milyonda bir ihtimal olsa da “ya bir yerde FETÖ ile irtibatı olmuşsa ben bunun hesabını nasıl veririm…” korkusuyla “FETÖ’cü değildiyemiyor.

Hal böyle olunca KHK’lar ile ihraç edilen veya açığa alınanlar arasında kara mizahlık vakalar ortaya çıkıyor.

İsmi bende saklı bir bölge müdürümüz görevden ihraç ediliyor. Gerekçe olarak Vali Yardımcısı olan kardeşinin FETÖ’cü olduğu gerekçesiyle görevden ihraç edilmesi gösteriliyor. Vali Yardımcısı olan kardeşi, ortaya koyduğu belgelerle masumiyetini ispatlayıp görevine dönüyor ama bölge müdürümüz hala ihraç edilmiş vaziyette evinde oturuyor.

Geçen gün FETÖ’den yargılanan bir dostum anlattı:

Evinde yapılan aramada kitaplığındaki 1916’da ölen Jack London’un 1908’de yazdığı Demir Ökçe isimli kitabını, dava savcısı “FETÖ’yü övüyor” diye iddianameye koymuş.

Daha onlarca tirajikomik örnek var.

Hepimiz çok iyi biliyoruz ki FETÖ, devlet içinde özellikle “Personel Daire Başkanlıklarında” ve “Özel Kalem Müdürlüklerinde” yer almaya çalışırdı. Öğretmen, Polis gibi alt memuriyetlerde binlerce kişi ihraç edildi. Bakanlıkların ve Genel Müdürlüklerin, Personel Daire Başkanı ve Özel Kalem Müdürlerinin kaçı hakkında soruşturma yapıldığını bilen var mı?

Geçenlerde Bakan Müezzinoğlu bir TV kanalında 120 bin civarında memurun ihraç veya açığa alındığını, bunlardan 20 bin civarında kişinin görevlerine döndüğünü belirtmişti. Bu da gösteriyor ki açığa alınan veya ihraç edilen her 6 kişiden biri haksız yere muamele görmüş. Mahkeme süreçleri bittikten ve KHK ile ihraçları değerlendirecek komisyon başvuruları karar bağladıktan sonra bu sayının %50’den fazla olacağını düşünüyorum.

Siz FETÖ’nün yerinde olsaydınız bu soruşturma ve dava süresince ne isterdiniz?

Alakasız kişileri sürecin içine çekerek davayı sulandırmak, Hükümeti/Erdoğan’ı zalim göstermek, küskün ve öfkeli bir kitle oluşturmak, tutarsız ve keyfi kararlarla bu davalarda hukukun hiçe sayıldığını, masumları göstererek gerçek FETÖ’cülerin de masum olduğu algısını oluşturmak vs isterdiniz değil mi?

Peki, şuan süreç bundan çok mu farklı?

FETÖ, çok sinsi ve hain bir yapı. Bunların kökünün kazınması lazım ama şimdiye kadar yapılanlarla bu pek mümkün değil.

Ne yapmalı:

1- FETÖ ile Gülen Cemaatini ayrı değerlendirmek lazım: Gülen Cemaatinin %70-80’i, Erdoğan’ın “tabanı ibadet” diye tanımladığı, dini ve milli samimi duygularla oraya giden insanlardan oluşmuştur. FETÖ bu yapının içine gizlenip yapıyı yönlendirmiştir ama tüm yapının FETÖ olmadığı unutulmamalıdır. Bugün yaşanan sıkıntının ana nedeni, Gülen Cemaatiyle irtibatlı olan herkesin FETÖ’cü diye suçlanmasından kaynaklanıyor.

 

2- Her Ak Parti İl Başkanı, kendi ilindeki STK temsilcileriyle bir araya gelip “bizim şehrimizdeki FETÖ yetkilileri kimlerdir?” diye sorsaydı, bir haftaya kalmaz FETÖ’nün ana yapısı %90 deşifre olurdu zaten.

 

3- FETÖ’cü diye gelen listelerin kimin/kimlerin hazırladığına da dikkat edilmeli. Listeyi hazırlayanların kendisi FETÖ’cü olabilir. Ayrıca listeyi hazırlayan ile listede ismi geçen kişi/kişiler arasında husumet veya makam çekişmesi olması da ihtimal dâhilindedir.

 

4- İnsanlara pişman olma fırsatı verilmeli. Önceden destek veren ama FETÖ’nün gerçek yüzünü gördükten sonra pişman olanlara anlayış gösterilmeli.

 

5- En önemlisi ADALET; eğer bugün Kılıçdaroğlu meydanlarda Adalet Havarisi kesilmişse bunun en büyük müsebbibi bizzat Ak Parti’nin kendisidir. Mülkün de Devletin de temeli adalettir. Adalet yoksa Devlet de yoktur huzur da yoktur.

Ülke zor bir süreçten geçiyor. Ortadoğu’nun sınırları yeniden çizilirken bölünmüş daha küçük bir Türkiye hesabı var. İçeride ve dışarıda güç odakları Türkiye’yi zayıflatmaya istikrarsızlaştırmaya çalışıyor.

Haliyle Erdoğan da dış güçlerin hedefinde; Gezi olaylarından beri hem içeride hem de dışarıda planlı ve sistematik şekilde itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor.

Bu durumda Ak Partinin ve Erdoğan’ın kendi çevresindeki safı sıklaştırması, insan kaybetmemesi gerekiyor.

Yanlış uygulamalarla ve kraldan daha kralcı insanların yönlendirmesi/gazı ile çoğu kişiye haksızlık ediliyor.  

Son söz olarak; Sağcı ve Solcu ULUSALCILARA dikkat. FETÖ bahanesi ile Devlet kademelerinde Müslümanları tasfiye ediyorlar. FETÖ gidiyor ama yerine en az onlar kadar tehlikeli Ulusalcılar geliyor

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.