Makale
Acil müdahale şart: Yoksa o gün dizlerimizi döveceğiz!
Suriye’nin kuzeyinde oluÅŸturulan terör koridoru, Türkiye’yi imha planıdır. Tamamlanır tamamlanmaz, Türkiye cephesi açılacak, yüzlerce kilometrelik çatışma alanı harekete geçirilecektir. Ä°ran sınırından Akdeniz’e uzanan kuÅŸak tamamlandığında, Türkiye için hazırlanan yeni harita devreye sokulacaktır.
Bugüne kadar gözümüzün önünde bir harita çalışması yapıldı. Bahaneler üretildi, o bahaneler kamuflaj olarak kullanıldı, terör örgütleri haritada belirlenen yerlere taşındı. DEAÅž’la mücadele diyerek gözlerimiz kör edildi, PKK o bölgelere taşındı. Bir terör koridoru, bir Türkiye’yi çevreleme hattı adım adım uygulandı.
Fırat Kalkanı ve sonrası: Türkiye’yi hep oyaladılar
Kuzey Irak sınırından Akdeniz kıyısına kadar olan her yerde uygulanan senaryoların tamamı Türkiye’yi oyalama, kandırma, oyuna getirme üzerine kurgulandı.
Ayn el Arab’da (Kobani) öyle bir oyun kurdular ki, Türkiye kamuoyunu bile bu oyuna kurban ettiler. AK Parti’ye yakın gazeteci ve yazarları bile bu senaryo, oyun için harekete geçirdiler, kullandılar, milletimizi kandırdılar.
Münbiç’te ABD bizzat Türkiye’ye taahhütlerde bulundu, sözler verdi, müttefikler arası anlaÅŸmalar yapıldı. ABD hiçbirine uymadı, Türkiye’yi aptal konumuna düşürdü, Münbiç’i PKK’ya teslim etti. Harita adım adın Batı’ya, Akdeniz’e uzanıyordu. DiÄŸer bölgeleri saymıyorum bile, onları konuÅŸmadılar bile, doÄŸrudan PKK’ya teslim ettiler.
Türkiye sadece Fırat Kalkanı ile bölgeye müdahale etti. O müdahale, Kıbrıs harekatından sonraki en kritik jeopolitik müdahaleydi. O savaÅŸta görünüşte DEAÅž’la, arka planda ise PKK (PYD) ve ABD ile savaÅŸtık.
Nedense orada durduk, durdurulduk. Hareket edemez hale getirildik.
ABD Ä°dlib’i vuracak, PKK’ya verecek, harita tamamlanacak
Åžimdi oyunun son sahnesi oynanıyor. Türkiye, Rusya ve Ä°ran’ın anlaÅŸmasıyla Ä°dlib’de oluÅŸturulan “çatışmasızlık bölgesi” ABD’nin açık hedefi haline geldi. Oraya müdahale etmeye hazırlanıyorlar. Neden?
Rakka’da ve diÄŸer bölgelerde oynanan oyunun aynısı oynanıyor. Oralarda DEAÅž vardı, mazeret oydu, dünya böyle kandırılıyor, iÅŸgal bu görüntü altında sinsice ilerliyordu. Åžimdi Ä°dlib’de El Kaide var, Nusra var gerekçesini öne çıkardılar. Çünkü orada DEAÅž yok, bu gerekçe iÅŸe yaramıyor.
El Kaide gerekçesiyle Ä°dlib’i vuracaklar, PKK’yı oraya taşıyacaklar ve haritanın son aÅŸaması tamamlanacak. Ä°ran sınırından Akdeniz’e kadar PKK üzerinden bir koridor uygulanmış, tamamlanmış olacak.
Sonra; “Cerablus’tan, El Bab’dan çık” diyecekler
Hemen ardından da yeni bir senaryo ile Türkiye’ye “El Bab’dan, Cerablus’tan çık” diyecekler. Fırat Kalkanı ile oluÅŸturduÄŸumuz korunaklı alandan çıkarılacağız.
EÄŸer Ä°dlib’de sergilenen alçakça senaryoyu boÅŸa çıkaramazsak Fırat Kalkanı ile girdiÄŸimiz bütün bölgeden çıkacağız. Buna direnme ÅŸansımız olmayacak.
PKK’yı Akdeniz kıyılarına kadar taşıyanlar, sadece terör koridoruoluÅŸturmuÅŸ olmayacak, sadece Suriye’yi parçalamış olmayacaklar, hem Türkiye’nin güneyle bütün baÄŸlarını rehin almış, kontrol altına almış olacak hem de coÄŸrafyayı paramparça etmiÅŸ olacak. Aynı senaryo. Bölgemizde daha birçok bölge için emsal teÅŸkil edecek, uygulanacak, yeni harita ve parçalama modeline dönüşecek.
Bu dehşet verici bir körlük olur..
Ama iÅŸin Türkiye boyutu hepsinden vahimdir. Osmanlı’nın parçalanıp Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonraki en tehlikeli yıkım, parçalanma, kuÅŸatma harekatıyla karşı karşıyayız.
Bunu anlamayan coğrafyayı da, bölge genelindeki güç mücadelesini de, hemen bütün ülkeler için oluşturulan yeni harita taslaklarını da anlamıyor, görmüyor demektir. Bugüne ve geleceğe dair hiçbir öngörüsü yok demektir. Bu dehşet verici bir körlük olur. Bu, iki yıl sonraki felaketi görememek olur.
Ancak benim farklı bir endiÅŸem var. Suriye savaşı boyunca o bölgede hareket edemememizin nedeni, sınır boyunca konumlanan FETÖ’cü askerler, komutanlardı. Onlar ABD ile birlikte hareket ederek Türkiye’yi çaresiz bıraktı, hareket edemez hale getirdi. Bu gerçeÄŸi 15 Temmuz sonrası anladık.
FETÖ’nün yerine kimler ikame edildi, Türkiye’yi kim oyalıyor?
Tuhaf biçimde bugün de benzer bir oyalama olduÄŸuna dair güçlü bir kanaatim var. ABD ile çalışan, PKK/PYD ile gizli, dolaylı ortaklığı olan çevrelerin Türkiye’yi oyaladığına, ABD ve PKK’ya zaman kazandırdığına dair güçlü şüphelerim var. Çünkü ABD’nin bu konudaki en etkili politikasının Türkiye’yi oyalamaya dönük olduÄŸu ortada.
Acaba FETÖ’cü çevrelerin yerine kimler ikame edildi? Bu yönde bir lobi, kripto PYD çevreleri var mı, kimler bunlar? Bölgedeki her projenin Türkiye içinde bir ayağı mutlaka vardır, sakın bu unutulmasın!
Adım adım çevreleniyoruz
Neden bu kadar endiÅŸeliyiz?
Çünkü mesele bir terör meselesi deÄŸil. Mesele sadece “Suriye’de kim daha etkin olacak” meselesi de deÄŸil. Çok daha derin, Türkiye’yi de içine alan bir vahamet söz konusu.
Adım adım çevreleniyoruz. O koridor tamamlandığında Türkiye’nin Arap/Ä°slam dünyasıyla hiçbir bağı, baÄŸlantı noktası kalmayacak. Güney sınırlarımız tamamen kapatılacak, ileride“Türkiye cephesi” açmak için yüzlerce kilometrelik cephe hattı kurulmuÅŸ olacak.
Yalnız ülke, rehin ülke!
Araplarla bağı kalmayan, koridor veya söz konusu harita yüzünden Kürtlerle sonsuz savaÅŸlara sürüklenecek olan Türkiye, bir sonraki adımda Ä°ran’la da anlaÅŸmazlıklara sürüklendiÄŸinde bütün bölgeden yalıtılmış olacak.
Ä°ÅŸte o zaman ABD’nin, Avrupa’nın elinde rehin bir ülkeden baÅŸka geriye hiçbir ÅŸey kalmaz. Türkiye’nin parçalanması senaryosu bu ÅŸekilde baÅŸlatılmış olacak. Tamamen yalnızlaÅŸtırıldıktan sonra. En azından düşünce bu, hesap bu.
Sevr’in yıldönümünde bir kez daha düşünelim
Tarih; küçük ihmaller, basiretsizlikler, tembellikler yüzünden milletlerin yüzyılları kaybetmesinin örnekleriyle doludur. Oysa bizim siyasi tarih okumamız böyle deÄŸildir. Hangi adımın nereye ulaÅŸacağını, hangi müdahalenin Türkiye’nin geleceÄŸini nasıl etkileyeceÄŸini, bölgenin güç haritasını nasıl ÅŸekillendireceÄŸini bilen bir milletiz.
Bugün de bunu görüyoruz, kavrıyoruz, anlıyoruz. Sadece, ama sadece içeriden ve dışarıdan engellemelere, oyalamalara, bizi hareketsizbırakmak için önümüze konan tuzak gerekçe ve önerilere karşı dikkatli olmamız, tehlikenin ne kadar büyük olduğunu bunlara bakarak anlamamız gerekiyor.
Bunu yapamazsak, ihmal edersek, tedirginliÄŸe kapılırsak, ülkemizin de, milletimizin de geleceÄŸinin rehin alınmasına bir imza da biz atmış olacağız. Bu hafta Sevr’in, o parçalanma, imha haritasının, anlaÅŸmasının yıldönümüydü. Hiç deÄŸilse bunun hatırına güneyimizde olanları Birinci Dünya Savaşı ve sonrasında yaÅŸadıklarımızla birlikte okuma fırsatı bulalım.
Yarın o savaÅŸ Anadolu’nun içlerine taşınacak, inanın!
ABD’nin Ä°dlib senaryosu gerçekleÅŸtiÄŸinde yapacak çok ÅŸey kalmayacak. Harita da, koridor da tamamlanmış, olacak. Ä°ÅŸte o andan itibaren haritanın Türkiye ayağı için harekete geçilecek. Bugün “aman savaÅŸ olmasın” gerekçemiz yarın o savaşı Anadolu içlerine taşımanınzeminini oluÅŸturacak. Bugün sınır ötesinde yapmadıklarımızı yarın ülkemizin içlerinde yapmak zorunda kalacağız.
Ä°dlib senaryosu tamamlandığında hem içerideki siyasi dalgalanmalar, hem güneyimizdeki hareketliliklerin tamamı Türkiye’nin yeni haritasını gerçeÄŸe dönüştürme amacına yönelik dizayn edilecektir.
Büyük hedef Türkiye çünkü..
Selçuklu’dan bu yana devam eden yüzlerce yıllık siyasi tarihimizi, yüz yıldır yakın coÄŸrafyada yaÅŸadıklarımızı, son otuz yıldır Irak ve Suriye’de yaÅŸananları birlikte düşünen herkes, asıl cephenin Türkiye olduÄŸunu, yeni harita çalışmalarına müdahalenin tarihsel bir sorumluluk olduÄŸunu, bu ülkenin ve milletin geleceÄŸiyle birebir baÄŸlantılı olduÄŸunu görecektir.
Eğer bugün bir şeyler yapmazsak, yarın dizlerimizi döveceğiz.
kaynak: yenisafak.com
Henüz yorum yapılmamış.