Sosyal Medya

Makale

Cephe hücuma geçti

Kim bizden kim deÄŸil, bizden ne demek ve bizden olanlar nereye kadar bizden?

Bu soruların da cevabı verilmeli ve hep akılda tutulmalı.

“Siz halkı ikiye bölüyorsunuz, milli birlik ve beraberliÄŸe zarar veriyorsunuz, ‘bizden olan ve olmayan, biz ve ötekiler, cephe… ne demek’ niçin böyle laflar ediyorsunuz” ÅŸeklinde de itirazlar var.

Benim bu itirazlara cevabım şudur:

TC. vatandaÅŸlarının siyasi, ideolojik, dînî, ahlaki… bakımlardan ikiye deÄŸil, daha fazlasına bölünmüş bulunduÄŸunu görmeyenler ya kördürler, ya da belli bir maksatla gerçeÄŸi örtmek istiyorlar.

Biz bu gerçeÄŸi görüyoruz, mevcut çaÄŸda ve ülkemizdeki rejimde bir grubun, diÄŸerlerini zorla kendisi gibi yapmasının mümkün olmadığını, Ä°slam’ın da bunu istemediÄŸini, böyle bir davanın peÅŸinde koÅŸanların asla baÅŸarılı olamayacaklarını, ama ülkeye ve millete zarar verebileceklerini defalarca yazdık.

Çözüm olarak da “tek vatanımız üzerinde birlikte yaÅŸamaya mecbur olduÄŸumuz için herkesin menfaatine olan ÅŸu yolu takip edelim” diyoruz: Kimse kimseyi kendi tarafına zorlamasın, davasını, inancını, hayat tarzını, felsefesini usulünce anlatsın, ikna olanlar ona katılsınlar, ikna olmayanlar kendi deÄŸerlerine sadık kalsınlar, ama ÅŸiddet yok, zorlama yok, hakaret ve itibarsızlaÅŸtırma yok, yalan yok, iftira… yok. Ä°ÅŸte ancak bu ÅŸartlara her bir grup riayet ederse o zaman ülkede barış, huzur ve ortak problemlerde beraberlik olur.

Gelelim konuya:

Ben bir yazı yazdım, baÅŸlığı “Başörtülü Sigara” idi. SaÄŸa sola çektiler, asıl konuyu atlayıp kasten çektikleri mana üzerinden bana hakaretler ettiler, “yuh” diyen örtülü bir bayan yazar bile çıktı. Ben ikinci bir yazı daha yazarak maksadımı daha açık hale getirdim, saptıranlar yüzünden (onlara inanıp) üzülenlerden de helallik diledim. Hücum cephesinden çıt yok; hiç olmazsa “bizden olanlar”dan beklediÄŸim gönül alma, helalleÅŸme, özür gibi davranışlar da zuhur etmedi.

Ben kimseyi kendi inancıma zorlamıyorum, benim deÄŸerlerimden kopmuÅŸ kimselerin ahlak ve edepleri de kendilerini ilgilendirir. Benim muhataplarım bir ölçüde “bizden” olanlardır ve inancımıza göre onlara nasihat hakkım vardır ve ÅŸunu demek istemiÅŸimdir: Bizim edebimize uymayan davranışlar kötü sonuçlar veriyor, bunları bırakalım; ya dışımız ve davranışımız da içimiz  gibi (bize ait, bize yakışan) olsun, ya da dışımız da içimize benzesin; altı kaval, üstü ÅŸiÅŸhane olmasın..

Ahlak ve iffet kelimesini hiç kullanmadım, bunu ilave eden siyasi-yazar kişiyi kınıyorum.

Saptırmalarının inandırıcı olamayacağından korkanlar konu üzerinde duracak ve benim düşüncemi yanlışlayacak yerde geçmişte tekrarlanan ve benim de defalarca yazarak, hatta kitap yayınlayarak reddettiğim yalanları, iftiraları, ithamları tekrarlamak yoluna gittiler.

Ne olmuÅŸ?

“Ben iyi ahlaklı Yahudiler ve Hristiyanlar cennete girerler” demiÅŸim.

Yalan, iftira; doÄŸrusunu öğrenmek için Ä°Z Yayıncılık'tan çıkan “Diyalog ve Necat Tartışmaları” kitabıma bakın.

Faize fetva vermiÅŸim.

Yalan, iftira, www.hayreddinkaraman.net adresli siteme girin, arama kutusuna “faiz” yazın ve okuyun, bakalım ben faize fetva mı vermiÅŸim yoksa yüzlerce yazıda faizin haram olduÄŸunu yazmış ve faizsiz finansı mı savunmuÅŸum.

Ben yolsuzluk hırsızlık değildir diyerek yolsuzluğa ve rüşvete fetva vermişim.

Yine aynı siteye girin, “yolsuzluk” yazın, “rüşvet” yazın bu iki konudaki düşüncemin doÄŸrusunu öğrenin. Bu konudaki bir yazımı Cuma günü bir daha yayınlayacağım.

Başka iftira ve ithamları da daha önceki yazılarımda cevaplandırmış bulunuyorum.

Yalan söyleyen, iftira eden ahlaksızdır ve günahkârdır, ama araştırmadan, soruşturmadan, mazlum ve mağdura sormadan bunlara inanan ve yayan insanlar da sorumludurlar.

kaynak: yenisafak.com

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.